8

91 15 0
                                    

Şarkı Bad İdea - Girl in red

(bu arada Sadie ve Lily birlikte yukarıdaki resim gibi uyuyorlar)

Finn merdivenlere yöneldi ve çıkmaya başladı. Merdivenlerden çıktı. Lily'nin odasının kapısına yöneldi. Kapının önünde durdu ve kapıyı tıklattı. İçeriden bir ses gelmedi. Finn, içeriden bir ses gelmeyince kapıyı yavaşça açtı. Lily'nin yatağına baktı. Ve ikisini de gördü. Uyuyorlardı. Finn, içinden yine 'hani arkadaştınız' dedi. Kapıyı yavaş ve sessizce kapattı. Ardından merdivenlere yöneldi ve aşağıya indi.

Mary, oğlunun geri gelmesi üzerine oğluna baktı. Finn annesinin 'ne oldu' dercesine bakışına karşılık

" Birlikte uyuyorlar"

Dedi. Mary biraz şaşırdı ama belli etmedi. 

" Rahat bıraktığın için tebrik ederim"

Mary mutfağa geri döndü ve tezgaha az önce koyduğu sebzeleri doğramaya başladı. Finn, Mary'nin arkasından gitti. Ve mermer masanın üstüne oturdu. 

" Ne zaman gideceksin?"

Dedi Finn. Mary işine devam ederken

" Ne zaman istersem"

Dedi Mary. Finn'nin gözleri büyüdü, kaşları havaya kalktı. Annesinin burada olması hiçbir şey yapamayacağı anlamına geliyordu. Annesi buradayken bir şey yaparsa saniyesinde annesinin kulağına gelecekti. Bir şeyler uydurup annesini Orlando'dan yollamalıydı.

" Anne şimdi sen buradayken yapamam ben"

Dedi bir şeyler uydurmaya çalışırken Finn.

" Niye Finn?"

Dedi Mary. Oğlunu tanıyordu. Yani bir şeyler olmalıydı.

" Anne ben Lily ile tek yaşamaya çok alıştım. Bir kişi daha girerse düzenim bozulur"

" Finn, 8 ay önceye kadar benim ile aynı çatı altında kalıyordun"

Dedi Mary. Finn başka bir şey uydurmaya çalışıyordu. Ama aklına hiçbir şey gelmemişti. Ampulden küçük bir ışık geldi.

" Babam seni özler! Evet, evet çok özler. Sensiz yapamaz!"

Dedi Finn. Ama Mary ona karşılık verecekti.

" Görüntülü arama diye bir şey var Finn. Bir genç olarak bunu benden daha iyi bilmelisin"

Dedi Mary. Ve kibarca güldü. Finn ellerini yüzünün önüne getirdi ve yumruk yaptı. Ses çıkmayacak şekilde çığlık attı. Daha sonra ellerini kafasına vurdu. Yumruklarını bırakarak ellerini saçlarından geçirdi. Mary kıkırdadı.

" Sakin ol Finn. Yarın öğleden sonra giderim"

Finn derin bir nefes verdi. Rahatlamıştı. Mermer masadan kalktı ve annesinin yanağına bir öpücük kondurdu. Annesine arkasından sarıldı.

" Annelerin kraliçesisin anne!"

Mary küçücük irkildi. Finn'nin eline vurdu. Finn kollarını geri çekti. Mary arkasını döndü.

" Kulağımın dibinde bağırma Finn!"

" Tamam anne"

Annesine gülümsedi ve mutfaktan çıktı. Zafer dansı yaparak merdivene kadar yürüdü. Merdivenin önüne gelince durdu. Ardından ilerlemeye devam etti. Merdivenleri zıplayarak çıkıyordu. Ancak dördüncü basamakta ayağı kaydı ve yuvarlandı. Finn ahladı. 

Finn'nin yere düşmesi üzerine Mary ellerindekileri hızlıca fırlattı ve mutfaktan çıktı. Oğlunu yerde görünce içindeki telaş duygusu büyüdü. Hızlıca Finn'nin yanına gitti ve çömeldi. Finn annesine döndü. Mary ellerini Finn'nin yüzüne koydu.

" Oğlum, iyi misin?"

" İyiyim anne. Sakin ol, sadece dördüncü basamaktan düştüm"

Mary bir, iki saniye merdivene baktı ve oğluna bakmaya devam etti.

" Azıcık dikkat etseydin ya Finn"

Sadie ve Lily düşme sesi üzerine irkildiler. Lily Sadie'nin karnından kalktı. Sadie dikleşti. Lily hızlıca yataktan fırladı. Sadie, Lily'nin arkasından ilerledi. Lily hızlıca kapıyı açtı. Hızlıca korkuluklara ilerledi. Ellerini korkuluğa dayadı. Merdivenin ucuna baktı. Finn yerde duruyordu. Ellerini korkuluktan çekti ve merdivenlere koştu. Merdivenlerden hızlıca indi e Finn'nin yanına çömeldi.

" Hey, iyi misin?"

Dedi Lily. Finn gülümsedi ve kafasını olumlu anlamda salladı. Sadie merdivenlerden indi. Finn Sadie'e döndü. Eliyle Lily'i işaret etti.

" Bu geri zekalının peşinden geldin değil mi? Hadi bacım ikiniz de odaya. İyiyim ben. Sadece dördüncü basamaktan düştüm"

Lily, Finn'e tuhaf bir bakış attı. Ardından Sadie'e döndü. Sadie hala Finn'e bakıyordu. Finn ikisine de baktı. 

" Ne bekliyorsunuz?"

Dedi Finn. Lily ayağa kalktı ve Sadie'nin yanına gitti. Sadie, Lily'e döndü. Birlikte merdivenlerden çıktılar ve odaya geri girdiler. Tam o sırada Sadie'nin telefonu çaldı. Sadie telefonuna yöneldi ve eline aldı. Mitchell arıyordu. Sadie arkasına, Lily'e, döndü. Ufak bir şekilde gülümsedi.

" Abim"

Dedi ve gülümsemesini kesti. Telefonu açtı.

Niye evde değilsin?

Bence seni ilgilendirmez

Kız kardeşim olduğunu kafana nasıl kazıyabilirim?

Lily'nin evindeyim

Proje için mi?

Hayır, hastalandı

Kime, sana mı? 

Grip, o grip Mitchell

Ona Finn baksın bence. Sende eve gel

Eve istediğim saatte gelirim Mitchell

Biliyorum, ama sana önemli bir şey göstermek istiyorum

Önemli mi? Bizim hayatımızda öyle önemli şeyler olmaz Mitchell

Önemli dediysem önemlidir!

Mitchell sen iyi değilsin

İyiyim Sadie. Sadece eve gel

Peki

Mitchell telefonu Sadie'nin suratına kapattı. Sadie telefonunu kapattı ve cebine koydu. Lily'e yaklaştı. Gitmesi gerektiğini söyleyecekti.

" Abim, eve gelmemi istedi. Yani, yarın okulda görüşürüz"

" Tamam, görüşürüz"

Sadie kapıyı açtı ve odadan çıktı.

Finn merdivenlerde oturuyordu. Sadie'nin yanından geçtiğini görünce ayağa kalktı. 

" Eve mi gidiyorsun?"

Sadie, Finn'e döndü. Kafasını olumlu anlamda salladı. Ardından kapıyı açıp evden çıktı. Sadie kapıyı kapattı. Bahçeden çıktı. Bu kadar önemli ne olabilirdi ki?

Evet ben uzun süre sonra ilk defa bölüm attım. Ama yeniden bölüm araları uzayabilir. Bana ilham gelmesine bağlı her şey

lipstick girlNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ