3: Are You Teacher?

3.1K 332 509
                                    

Sevenler kavuşuyor LWKROFLWPWL

Ticsde geç attığım için bu satıra gelen her yorum bana bir tokattır demiştim en çok yorum o satıra gelmişti tokat yemiş gibi oldum o yüzden burada da aynı hataya düşmüyorum.

Bu satıra gelen her bir yorum bana 1 öpücük😛 (hiç gelmiyomuş :"))

Eheheh hadi okuyun PAUAAHAHAHAHA

Gönül ister ki 984929923k lık bölüm atüm ama olmuyo işte :(

Sondaki olayı ne kadar geç görürseniz o kadar iyi biraz daha mı oyalasam sizi burda 😄😅🤣🙂😋😚☺😶😬🥴😵

Tamam yeterince oyaladım iyi okumalar😘

-

"Gülme Chaeyoung." Karşımdaki koltukta oturarak yüksek sesle kahkaha atan Chaeyoung'a gülmemesini söylerken ben de kıkırdıyordum. "Jungkook resmen götüne yarrak arıyorsun kardeşim." Bir eli karnını, bir eli ise düşmemek için koltuğun kenarını tutuyordu. "Ne yapayım bir anda şok oldum, diyemedim ben öğretmenim diye. Ben de devam ettirdim işte."

Yaklaşık beş saat önce eve gelip ılık bir duş alıp yatağıma atlamıştım. İki saatlik huzurun ardından Chaeyoung'un alacaklı gibi çaldığı kapı sesiyle de uyanmıştım. En azından başımın ağrısı geçmişti. Şimdi ise salondaki karşılıklı koltuklara yayılmış öğretmenlik kariyerimin ilk gününün kritiğini yapıyorduk. Daha doğrusu ben anlatıyordum, Chae ise kahkalarının desibelini yükseltiyordu. Pekala şu anda bir öğretmene öğrenci numarası yapma fikri acayip saçma gelmişti ama kimin umrunda? Kesinlikle benim değil.

"Şakamatik Jungkook kendini aşıyor." Hala gülerken aklıma gelen şeyle bir anda ayağa fırladım. "Chaeyoung akşama yemek var!" Aptal mısın bakışlarını yolladı. "Akşama yemek olmasa aç kalırsın zaten Jungkook?" "Hayır öyle değil aptal, Bayan Minatozaki akşam yemeğe çağırdı birkaç öğretmen daha olacakmış. O da gelir mi ki? Fena sıçarım gelirse. Hayır ya bu kadar kısa sürmemeliydi." O da benim gibi ayağa kalktı, tam önümde durup parmak uçlarında yükseldi. Ne yaptığını anlamaya çalışırken kafama doğru bir fıske yedim. "Şimdi sorun senin adama öğrenci taklidi yapman değil de bu oyunun kısa sürmesi mi? Yemin ediyorum aptalsın." Pekala bu da doğruydu ama madem bir oyuna başladım en azından biraz uzun sürseydi diye düşünmeden edemiyordum. Gerçi bunun pek mantıklı bir tarafıda yoktu, yaptığım tek şey o bana oğlum dedikçe içten içe gülmekti.

Katı bir ailede büyüyen biri olarak eğlenceye açtım. Bu tarz aptalca olanlarına bile. Eskiden gizlediğim şakacı kişiliğim artık kendi özgürlüğümü kazanmam ile bir anda dışarıya fırlamış, sürekli saçma şakalar yapmaya başlamıştım. Chaeyoung'la da bu şakalardan biri sayesinde tanışmıştık aslında. Üniversiteden arkadaşım Jisoo ile ev arkadaşıydılar. Jisoo'nun olduğunu düşündüğüm şampuan şişesine pembe saç boyası koymuştum fakat diğer gün evlerine gittiğimde saçı pembe olan Chaeyoung'du. Hali hazırda sarı saçları olduğu için boya çok iyi tutmuştu. İlk başta sinirlenip üstüme atlasada onun da hoşuna gitmişti. Tabii sonrasında intikamını bir güzel almıştı ama konumuz bu değil.

"Bu akşam gelirse söyle adama, bir güzelde özür dile hayvan herif." Huysuz çocuklar gibi olduğum yerde debelendim. Hayır söyleyecek olmamdan değil garip bir şekilde utanmıştım. Kendine gel Jungjoke.

Ona açık açık öğrenciyim dememiştim hem. Sadece öğretmen olduğumu söylemeyip dediklerini yapmıştım o kadar. Ne var ki zaten orada olduğumu görünce anlar o kadar da mal değildir?

"Ben giyinmeye gidiyorum. Sen de şuraları topla hadi."

"Geçerken Mina'ya bırakırsan neden olmasın?"

Are You Teacher? | TaekookWhere stories live. Discover now