VEDA EDER GİBİ

229 17 9
                                    

Defne'den:

5 günlük tatil nasıl bu kadar çabuk biter ya? 5 gün değil de 5 dakika mıydı acaba bu, bizi mi kandırdılar? bunlar hep Ameriganın oyunları yeğenim

Onu bunu bırakalım da özlediniz mi ha o meşhur Defne Koçyiğit girişlerini?

Kısa bir özet geçecek olursam eğer, saat sabahın altısında daha afedersiniz kargalar bokunu yemeden, ki kargalar bokunu neden yer onu da anlamış değilim ama, hem hani zeki hayvanlardı bunlar niye böyle bir şey yapıyolar... neyse sanırım konumuz bu değil. Ne diyodum ben hıh işte sabahın köründe yola çıkmak için uyanıp valizleri arabaya yerleştirip meloşla vedalaştıktan ve tabiki bir süre ön koltuk için kavga ettikten sonra nihayet yola çıkabilmiştik

Defne:ilaydaşkım
İlayda:yine noldu
Defne:beni ne kadar seviyosun
İlayda:seni sevdiğime eminsin de miktarını mı merak ediyorsun?
Defne:beni sevdiğini bilmeyen mi var canım
Hazal:şahsen ben bu bilgiyi daha yeni öğrendim
Melis:ben de
Defne:siz çok geriden geliyorsanız ben ne yapabilirim ki

******

Çağla'dan:

İstanbul'a vardığımızda kalan eşyalarımızı da toparlayabilmek için önce meriçlerin evine uğradık bu eve girerken ayaklarımın geri geri gideceği hiç aklıma gelmezdi.

İçeri girer girmez kalbimde bir ağırlık hissettim neyseki meriç evde yoktu da işim biraz daha kolaydı ya da ben öyle sanıyordum

Koşar adımlarla odaya çıktım ama odaya girince hissettiğim ağırlık daha da arttı, gözlerimin dolmaya başladığını fark edince hızlıca dolabı açtım bulduğum her şeyi valize atarken elime aldığım kazağın bana ait olmadığını fark ettim, meriçindi.

Bir kazağa bakıp ağlayabileceğim o ana kadar benimde aklıma gelmemişti, durur sandığım göz yaşları durmak yerine daha da hızlanınca daha fazla ayakta duramayacağımı hissedip kendimi yatağa bıraktım, bu ev, bu oda içinde çok fazla ikimize ait anı, yaşanmışlık barındırıyordu, kazağı görmemle hepsinin film şeridi gibi gözümün önünden geçmesi ve kalbimde kaldıramayacağım bir yük olmaya başlaması bir oldu.

Böylelikle kendime verdiğim ağlamayacaksın sözünü bir kez daha tutamamış oldum.

Hazal'dan:

"hadi toparlanamadınız mı hâlâ?" seslenişime kızlardan biri yerine meteden cevap almıştım
"hayırdır aceleniz mi var hazal hanım, gitmeye dünden razı gibisiniz" dedi sahte bir triple
"yok canım ne alakası var, ama siz gittiğime üzülüyor gibisiniz mete bey"
"tabii üzülüyorum hazal hanım"
"evinize yarım saatlik uzaklıkta oturuyor olacağım mete bey"
"5 saniyelik uzaklığa alışmıştım ben, her sabah uyandığımda seni görmek gayet güzeldi"

Kocaman sarılıp "veda ediyormuş gibi konuşma be" diye çemkirmeyi de ihmal etmemiştim ama maalesef daha fazla vaktim olmadığından metenin yanından ayrılıp hazır olup olmadıklarına bakmak için ilayda ve defnenin yanına çıkmak zorunda kaldım

kapıyı açarken sorduğum "hazır mısınız?" sorusunu geri almaya karar verdim çünkü karşımda gördüğüm manzara hiç de hazır olduklarını düşündürtmüyordu

İlayda:defne insene üstümden
Defne:uzun zamandır üstüne atlamıyodum ama hem bak insanlarda özlemişlerdir bu durumu
İlayda:ya kim neden senin benim üstüme atlamanı özlesin defne manyak mısın be sen
Hazal:soruyor musun gerçekten
İlayda:doğru benim hatam
Hazal:defne hadi bak acelemiz var zaten oyalanmayın
Defne:devlet erkanı mı karşılayacağız arkadaş neden acelemiz var bizim
İlayda:doğru lan neden acelemiz var bizim, bak bu hiç aklıma gelmemişti aferin defne ilk defa yerinde bir soru sordun
Defne:teveccüğünüz efenim
Hazal:meriç eve gelmeden çıkmamız lazım ya hani canım arkadaşlarım ondan acelemiz var
Defne:tüh keşke devlet erkanı karşılayacak olsaydık
İlayda:o niye
Defne:ne bileyim belki hayatımıza isviçre'de falan çöp olarak devam etme şansımız olurdu
Hazal:bak uçağın kalkıyor bak
Defne:alındım gücendim
Hazal:hadi hadi oyalanmayın da gidelim bir an önce

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 16, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Kızlar Çetesi Where stories live. Discover now