I move along Something's wrong I guess a part of me is gone Skies are gray Start to fade I guess I threw it all away
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
''artık sarhoş olduğunda da aramıyorsun... ne güzel'' diye mırıldandı hyunjin rahatsız yatağında bir sağa bir sola dönerken.
bazı günler vardır; sevdiğiniz kişi yüzünden uyuyamazsınız. göğüs kafesiniz tamamen siyahla boyanmış gibidir. huzursuz hissedersiniz, derin nefesler alırsınız her seferinde. öyle bir durumdasınızdır ki onunla konuşurken ağladığınız günlere geri dönmek istersiniz.
tıpkı hyunjin'in 'en azından sevdiğin kişiyi anlatmak için ara.' diye geçirdiği dört ay gibi.
bir,iki,üç ve dört.
koskoca dört aydır hyunjin değil chris'i görmek; sesini bile duymamıştı.
''belki de artık sarhoş olmaya ihtiyacın yoktur... belki de sevdiğine kavuştun bebeğim.'' diye fısıldadı tavana doğru.
peki bu dört ayda ne oldu?
chris ne kadar hyunjin'i aramasa da; felix bir nevi annelik yapıp hyunjin'in yanından hiç ayrılmamıştı. tek kaldığı geceler içtiği biralar yoktu dört aydır. felix izin vermiyordu çünkü. sürekli tedavilerine götürüyordu sarışını ve böylelikle hyunjin'in içtiği haplar dörde düşmüştü. iyi bir şeydi bu.
zaten uyanık olmasına rağmen ikiyi beş geçe, bütün evi inletmek istermişçesine çalan alarmı kapattı hyunjin.
her gün olduğu gibi yavaşça kalktı yatağından. mutfağına gitti, salondaki boş koltuklara selam verdi. eski evdeki ahşap zemine her bastığında çıkan iğneleyici ses kulak tırmalıyordu.
aynı ses ahşap dolabı açtığında da olmuştu. ilaç kutusunu çıkarttı.
''bir,iki,üç ve dört.''
dört hapı yuttuktan sonra yüzünü buruşturdu her zaman olduğu gibi. dışarı çıkmadığı için temiz suyu bitmişti ve musluk suyunun kireçli tadı ve ağır kokusu yüzünden midesi bulanmıştı.
kitap okudu,film izledi hatta yemek bile yaptı ama olmadı... felix bugün olmadığı için yapacak bir şeyinin kalmadığını fark etti ve kendine dört aydır içmediği biraları hediye etti.
bir birayı içti, peşine sigara yaktı.
ikinci birasını içerken gözlerinden yavaşça yaşlar akmaya başladı belki chris'i özlediğinden değildir de içtiği ikinci sigaranın dumanının sürekli gözüne kaçmasındandı.
üçüncü birasını içerken de gözleri dolu doluydu hyunjin'in, üçüncü sigarası artık boğazını acıtıyordu bu yüzden doluyor gözlerim dedi.
