1. O herif benim başımı döndürüyor.

9.1K 440 463
                                    

Sonlara doğru oldukça kısa bir şekilde cinsellik barındırıyor. Ona göre okuyun. İyi okumalar dilerim.
_____________________

"Minho." diye seslendi Felix. Odaya girmeden önceki mutluluğu bir aydır olduğu gibi yine masa başında oturan Minho'yu görünce bir balon gibi yavaşça söndü. Gecenin bir saati herkes sevgilisini ya da arkadaşını alıp partiye giderken o burada oturmuş, bir şarkı için çalışıyordu. Onun kendisiyle alay ettiğini düşünmeye başlamıştı ister istemez. Ne de olsa Felix sevgilisini özlerken o hiç Felix'i özlemiyordu.

Her şeye rağmen hissettiği bıkkınlığı belli etmemeye çalışarak kafasını döndürüp kendisine bakma tenezzülü göstermeyen sevgilisine yaklaştı ve kollarını omuzlarına doğru sardı.

"Duymuyor musun, sana sesleniyorum."

"Duydum." dedi Minho. Ekranda Felix'in hiç anlamadığı yerlerle oynadı.

"Dönüp bana bakacak kadar da mı vaktin yok, seni bir türlü anlayamıyorum."

Felix kendince söylenip burnunu sevgilisinin boynuna sürttü. Aslında hiç göründüğü kadar sakin hissetmiyordu ama tuhaf bir şekilde kontrolünü sağlaması hiç zor olmamıştı. Aldığı koku birkaç saniyeliğine başını döndürürken ellerini Minho'nun göğsünde gezdirdi.

"Evet, işim bittikten sonra bir şey kalmayacak o zaman sana bakabilirim."

"Ne zaman?" dedi Felix. Sesinde büyük bir tatminsizlik vardı.

Minho elini mouse'tan çekip Felix'in ellerini tuttu ve onun geri çekilmesini sağlayarak sandalyesini döndürdü. İkisi yine karşı karşıya gelmişti.

"O zaman ne istediğini söyle, bir an önce halletmeye çalışırım."

"Cidden sinirlerimi bozuyorsun."

Minho, işine o kadar odaklıydı ki onu aslında ciddi anlamda boşladığının farkında dahi değildi. Felix ise onsuz kafayı yemek üzereydi. O da herkes gibi sevgilisiyle vakit geçirmek, onunla öpüşmek istiyordu. Minho bir aydır hiçbir istediğini yerine getirmezken bu ilişkinin sonu gittikçe gözünde bulanıklaşıyordu.

Bu elbet Felix için oldukça can yakıcı bir şeydi. Minho'yu sevmesine karşı onun sevgisini hiç hissedememesi canını sıkmasının yanında ona çok boş hissettiriyordu. Üstelik bundan birkaç gün önceki şahit olduğu olay da ona hiç iyi şeyler düşündürtmemişti.

"Ne yapıyorum da canın sıkılıyor? Fakülteden gelip işimle uğraşıyorum. Gerekirse arkadaşlarımla buluşuyorum. Bunu mu çok görüyorsun yani?"

Minho sevgilisini anlamakta güçlük çekiyordu. Yeni işi onun gözünü öylesine boyanmıştı ki ondan başka hiçbir şeyi düşünemiyordu.

"Bana vakit bulamıyorsun ama eski sevgilinle buluşuyorsun."

Büyük olan anında gözlerini devirdi. Haydi ama hâlâ orada mı takılı kalmıştı? Bu meseleyi hallettiklerini düşünüyordu oysa ki.

"Tamamen tesadüf eseri olduğunu söylemiştim. Beni anladığını sanıyordum."

"Anlamıyorum." dedi Felix. Kendini arkasındaki koltuğa bıraktı ve parmaklarını kırmızı saçlarından geçirdi. "Onunla orada oturup konuşman gerekmiyordu."

"Ben zaten oturuyordum Felix, yanıma gelip oturan oydu. Yeni işimiz hakkında bir şeyler sordu. Sonra sen geldiğin için gitti zaten."

"Her neyse." dedi Felix. Minho'nun bu meseleyi o kadar umursamadığını rahatlıkla görebiliyordu. Gerçi o son zamanlarda işinden başka neyi önemsemisti ki? Kendi kendine güldü ve gözlerini devirdi. Minho'nun gözleri hafifçe kısıldığında yüzü tekrar ifadesiz bir hale geldi. "Benimle gelmek istemediğinden emin misin? Koltuğuna yapıştığın hakkındaki endişelerimin gereksiz olduğunu kanıtlayabilirsin."

Last Night | Minlixjin ✓Where stories live. Discover now