19. Bölüm

174 17 101
                                    

Songül bana bir kaç kıyafet getirmişti içlerinden birini seçip hazırlandım.

Yiğit aşağıda beni bekliyordu, odan çıkarken Alex geldi.

"Nereye gidiyorsun?"

"Yiğitin annesi ve kız kardeşiyle yemek yiyeceğiz"

Güldü ama bu alaycı bir gülüştü "kızım sen psikopatmısın. Kadını öldüreceksin! Ve öldürmeden son kez yemek mi yiyeceksin?"

"Evet" dedim Telefonumu çantama koyarken

"Ben sana bir şey diyemiyorum! Yiğit bunları öğrendikten sonra sen den nefret edecek belki de seni öldürecek ya da gözünün önünde başkasıyla beraber olacak. Nasıl dayanacaksın?"

"Kararımdan caymayacağım. Evde görüşürüz" diyerek kapıyı açtım

Alex kapıyı kapatıp bana baktı "bebeğim kararından vazgeçmeyeceğini biliyorum. Yiğiti sevmesen onu da öldürürdün. Ama sen onu severken o sen den nefret edecek. Ben Türkiye den gideceğim seni koruyamam. Ya sana bir şey yaparsa"

"Ben kendimi koruyabilirim Alex!"

"Fulyam,konu Yiğit olursa sen ölüme çağırdığını bilsen bile gidersin"

"Evde görüşürüz Alex" diyerek çıktım

....

Restauranta geldiğimiz de Dilek ve Gözdenin bizden önce geldiğini gördüm Yiğitle yanlarına gittik. Gözde ayağa kalktı "Eda bumuu ççook güzelmiş bee" diyerek Yiğitin omzuna vurdu

Yiğit, Gözdenin elini alıp aşağı indirdi "evet, Eda" Gözdeye baktı "annem tanıştı zaten"

"eda'm bu deli, kız kardeşim Gözde" diyerek Gözdeyle beni tanıştırdı. Ben herkesi ilk defa görüyor gibi davranıyordum her şey yalandı.

Yiğit'in annesiyle yediği son yemek olduğunu bilmeden karşımda oluşu canımı yakıyordu.

Yiğite döndüm "fotoğraf çekinelim mi ama bir den fazla"

"Olur istersen sabaha kadar çekinelim"

Yiğit bana hiç bir zaman hayır dememişti "şimdi sen benim yanımdayken çekinelim. Sonra sen annenin yanına geç öyle"

Bu dediklerim onlara çok saçma gelsede hiç biri beni kırmadı. Anneleriyle son kez fotoğrafları olmuştu.

Akşam olmuş etrafta insanlar çoğalmıştı. Yiğiti zorda olsa annesiyle evine gitmesi konusunda ikna etmiş onları yollamıştım. Ben de taksiye binip evime gelmiştim.

Alex içerde kahve içiyordu. Yanına geçtim "evet planı bi gözden geçirelim"

Televizyonu kapatıp bana baktı "bütün gün sizi izledim gizli gizli fotoğraflarınızı çektim. Yemek yerken çay, kahve içerken tatlı yerken. En çok da Yiğiti çektim" diyerek telefonundan bir yığın fotoğraf gösterdi.

"Bak nasıl gülüyor,nasıl mutlu bu güldüğü son vakitler olduğundan habersiz"

"Planı anlat dedim"

"Hay sokacağım planına"

"Alex plan dedim" diyerek telefonu kapattım

"Ben yapamıyorum Fulya" diyerek belindeki silahı çıkartıp bana uzattı

"Al al vur beni istersen,ama ben yapmayacağım. Şuan bi başkasını gözümü kırpmadan öldürürüm. Ama bunu yapamıyorum. Sen bu kadar vicdansız değilsin"

"Ben o kadar vicdansızım"

"Bu konuda sana yardım edemem" diyerek yukarı çıktı

Kendi başımın çaresine kendim bakacaktım. Yiğitin evinde ki şöförü aradım.

DivanWhere stories live. Discover now