-23-

249 32 87
                                    

1 saat sonra...
Hastane
Yazardan
Harun bir mucizeyke yeniden hayata tutundu. Hayati tehlikeyi atlattı. Atlattığı için servise alındı.
Yaren'de mutluluktan ve şükür için  dua etmişti. Annesi Yaren'e sarılıp ona destek oldu. Hazar'da hastalanan kızının yanına geçti Harun'u görüp geçmiş olsun dedikten sonra. Şimdi Zehra'yla birlikte Gül'ün başındaydılar. Reyyan ve Miran'da Umut'u aşıya götürdüler. Birde bir kaç sağlık kontrolü yaptıracaklardı. Aslan'da Harun'un iyi olmasıyla birlikte hastaneden ayrıldı. Annesi arayıp çarşıya gitti.
Cihan'da zaten şirkette çıkan acil işle şirkete gitti.

*
Azize Aslanbey o kadar şey yaptıktan sonra vicdan azabı çekiyordu. Daha fazla Şadoğullarının , Hazar'ın gözüne batmamak için Kars'a gitmişti. Omunda arkasından Nasuh gitti. Sonuçta Azize onun geçmişiydi. Sevdasıydı. Hazar'ının anasıydı...

*
Şadoğlu Konağı
Mirza'dan
Arabayla bekliyordum yine konağın etrafında. Ama bu sefer arka kapıdaydım. Son bir adım kalmıştı. O da haber etmekti.
Şadoğlu kapısının önündeki casusuna haber etmekti...

Telefon Görüşmesi

Mirza : Her şey tamam mı Berzan ? 

Berzan : Tamam ağam. Şadoğullarının adamınıda eczaneye Gönül hanıma ilaç alması yalanıyla gönderdim. Zaten geri kalanlar hastaneye gittiler demiştim.

Mirza : Güzel...

Berzan : Peki şimdi ne yapacağım ağam ?

Mirza : Şimdi içeri giriyorsun , diğer adam gelmeden Konak'ta hizmetçi kim varsa onu oyalıyorsun. Gerisi bende.

Berzan : Tamam ağam !

Telefon görüşmemiz bittikten sonra büyük bir gülümsemeyle arka kapıdan Şadoğlu konağına girdim. Artık kavuşma zamanıydı. Artık Gönül tamamen benim olacak ve Azat içinse Gönül kara toprak olacak !

Sessiz adımlarla konağa girdim. Gönül'ün kaldığı odaya doğru yol aldım.

*
Gönül'den
Azat gitti gideli kendimi huzursuz hissetmeye başladım. Kötü bir şey olacak gibi hissediyordum. Ve bu his berbat bir şeydi. Korku , stres , endişe...
Ben elimi karnıma koyup gözümü yumdum şimdi. Midem felaket bulanıyordu.

Şimdi aynanın  karşısına geçtim. Baktım kendime. Solgun görünüyordum. Gözlerimi yeniden kapattım. Sonra sessizce odama giren bir yabancının eliyle ağzım kapatıldı. Gözlerim fal taşı gibi açıldığında korktuğumun başıma geldiğini gördüm.
Kapalı ağzımla bağırmaya başlarken o ise gülüyordu.

Ağzımı sıkıca tutup , beni sardı. Kaçıracaktı beni. Ben çırpınmaya başladım. Onun kolları arasında çırpınırken çekmecelerimi kurcalamaya başladı. İlk açtığı çekmeceden bana ait olan kimliğimi bulup aldı. Sonra beni sürükleyerek götürmeye başladı.

Gözlerimden yaşlar akarken sadece "ımmmm!" Diye bağırabiliyordum. Mirza beni kaçırırken bizim kapıdaki hain Berzan ise Melike'yi mutfakta kıstırmıştı . Melike Emir'i sıkıca sarmış korku içinde susuyordu.
Avluya indiğimizde Mirza ağzımdaki elini çekti. Kolumu sıkıca tuttu. Beni zorla götürmeye devam etti. Ben ise bağırabildiğim kadar bağırmaya başladım.

Gönül : Bırak beni aşağılık herif ! Bırak beni ! İmdaaaaat!

Mirza : Artık sen öldün ! Sen yoksun Gönül Şadoğlu ! Artık Gönül Korhan var ! Gönül Korhan olacaksın ! Bitti artık o şerefsizle hayatın !

Gönül : Pislik ! İğrençsin ! Asla senin o pis soyadın olmayacağım ! Ben sadece Azat'ın karısıyım! Azat Şadoğlu'nun karısıyım! Asla senin o iğrenç soyadını değil almak duymak bile istemiyorum ! Ben Şadoğlu'yum!

Mirza : Kes ! Kes sesini Gönül ! O öncedendi! Sen şimdi benimsin ! Sadece benim Gönül'ümsün ! Ve sen benim karım olacaksın !

Gönül : Hayııır ! Pislik ! Senin hiç bir şeyin değilim ! Olmayacağım ! Azat kurtaracak beni ! Bu sefer gebereceksin !

Mirza : Sen öyle san ! Azat senin ölüm haberini aldığında asıl her şey bitecek ! Seni kurtaramayacak hahaha !

En son beni konaktan çıkarıp zorla arabasına bindirdi . Ben gözyaşları içinde kaçmaya çalıştım. Ama kapılar kilitliydi. En son Mirza'da öne binip arabayı hızla sürmeye başladı.

Azat aceleyle çıkmıştı konaktan. Tedbirleri sıkılaştırmanın unutmuştu.

*
Hastane
Yaren'in Dilinden
Serviste yatan Harun'umun yanındaydım şimdi. Onun yanına oturmuş saçlarını okşuyordum. Annemde yanımdaydı.

Handan : Allah'ıma şükürler olsun Harun iyi oldu kızım. Şimdi daha iyi olacak.

Yaren : Evet annem ! Ama eğer ben olmasaydım işe yaramaz doktorlar yüzünden Harun ölüme terkedilecekti !

Handan : Bu doktorları anlamak zor gerçekten. Sonuçta insan hayatı kurtarmak için varlar. Ama bu şekilde yoğun bakıma alıp elimizden geleni yaptık diyip hastayı başlarından savmaları rezillik !

Yaren : Hemde nasıl...

Handan : Neyse... Kızım artık kendini yıpratmana gerek kalmadı zaten. Doktorlarıda boşver. Sen konağa dön istersen. Emir aç olabilir. Emzirmelisin.

Yaren : Haklısın anne... Ama konağa dönemem . Harun'u bırakıp dönemem. İstersen sen bizim Melike'yi ara Emir'i buraya getirsin.

Handan : Hah o daha iyi fikir. De Gönül tek kalıyor o zaman.

Yaren : Offf... O da gelsin. Zaten rahatsız gibi görünüyor bu aralar.

Handan : Ama rahatsız değil. Hamilelikten dolayı.

Yaren : Ne ? Hamilelik mi ? Gönül hamile mi ?!

Handan : Evet kızım ! Ama Harun'un durumundan dolayı kimseye söyleyemedik ! Ailemize yeni bir üye geliyor ! Abin baba , sen hala ayy bende babaanne oluyorum çok şükür !

Yaren : Çok sevindim...

Annem Gönül'ün hamilelik haberini verince çok sevindim. Sonra annem Emir'i getirmesi için Melike'yi aradı.

*
Elif'ten
Az önce telefonda Mirza'yla konuştum. Müjdeli haberi aldım. Çünkü Mirza Gönül'ü kaçırdığının haberini vermişti. Ve şükürler olsun Azat Gönül'den kurtuldu. Sırada daha önemli plan vardı. Onuda Mirza yaptı. Birazdan o haberide alınca bana bayram olacak.

*
Mirza'dan
Gönül şimdi benimle birlikteydi. Mutluluğum paha biçilemezdi. Ama o ise Azat için gözyaşı döküyordu. Bu çok sinirimi bozsada artık umrumda değildi. Çünkü Gönül artık benimdi. Bu sefer kimse elimden alamazdı.

20 dakika sonunda istediğim yere vardığımda ani bir fren yaptım. Durdurdum arabayı. Ani frenimle Gönül sarsıldı. Ve acıyla bağırdı.
Neden öyle bağırdı anlamadım ama şu an bunu düşünemezdim. Çünkü arabamızı değiştirecektim.
Adamlarımdan biri dediğim gibi arabayı getirdi. Ve Gönül'ü indirip o arabaya bindirdim. Sonra cebimdeki Gönül'e ait kimliği Fırat'a verdim.

Mirza : Al kimlik ! Gereken neyse yap Fırat ! Dediğim gibi arabayı yak ! Cesedide yak ! Bu da kızın telefonu !

Fırat : Tamam Mirza o iş bende ! Siz gidebilirsiniz !

Mirza : Sağol Fırat ! Sen olmasan bunları tek başıma yapamazdım ! Ne yapsam hakkını ödeyemem !

Fırat : Senle ben kardeşiz Mirza ! Sıkıntı yok ! Malum kardeş kardeşinin tüm ihtiyaçlarında yanında olur !

Mirza : Doğru !

Fırat'a gülümseyip sarıldım. Vedalaştım. Malum yolumuz uzun. Mardin'e gidecektik.
Arabaya bindim. Arabayı kullanmaya başlayacaktım. Tam o anda aynadan , Gönül'ün eli karnında kanlar içindeydi. Bacaklarındada kanlar vardı...
Ben bunu yeni farkettim ve şok oldum.

Yirmi üçüncü bölüm sonu

Hercai Where stories live. Discover now