İlk tanışma

431 133 215
                                    

Bir sonbahar sabahıydı. Işıl ışıl olan güneş etrafı aydınlatıyor, yeni sararmış olan ağaç bir rüzgar eşiğinde yavaş yavaş yapraklarını döküyor du. Aleda her zamanki gibi uyumamış, tüm gece kitap okuyarak geçirmişti gecesini.

Aleda;bilgili, sorumluluk sahibi, ismi gibi zarif ve ailesine düşkün bir insandı. Kitap okumayı çok severdi ve bir gün kitap yazmayı bile istiyordu. Bilgili bir insan olduğu için bunu değerlendirmeği amaç olarak görmüştü yaşamında.
Hazırlanıp dışarı çıkmaya karar verdi. Güzelce hazırlanmaya koyuldu. Siyah kot pantolonu'nun üzerine beyaz renkte kalın ve üzerine kırmızı çiçek desenleri işlenmiş bir kazak giyip, krem renkte boynuna fular bağladı , azıcıkta makyaj yaparak güzelliğine güzellik kattı. Saçlarını da hafif dalagalı şekilde bırakıp kırmızı da kabanını giyince bir şeyin eksik olduğunu anladı. Parfüm... Hemen vanilya kokulu parfümünü sıkıp sonunda hazır olmuştu. Aleda dışarı çıktı ve en sevdiği ağacın altına doğru ilerliyordu. Yapraklar dökülüyor, güneşin eşliğiyle hafif yağmur çiseliyordu . Aleda bu havayı çok seviyordu.

Çünkü bu hava ona kaybettiği kardeşini hatırlatıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Çünkü bu hava ona kaybettiği kardeşini hatırlatıyordu. Kardeşi de yağmuru çok severdi .Sonbaharda dökülen yapraklar onun mutlu olmasına yetiyordu ve yine böyle bir sonbahar sabahı kardeşi aynı Aleda gibi dışarı çıkıp ortadan kaybolmuştu. Babasıyla kardeşini aradığı zamanlar geldi aklına. Aleda kardeşini bir türlü unutamıyordu. Ona ne olduğunu bilmiyor, zarar veren her kimse de intikamını almayı çok istiyordu. Yaşıyorum mu yoksa hayatta değil mi? Bilmiyordu . İkinci seçeneği düşünmek istemiyordu. Yine duygulanmıştı ama eğer intikam almak istiyorsa güçlü durması gerektiğini çok iyi biliyordu. Bu yüzden göz yaşlarını sildi ve toparlanmaya çalıştı.
Biraz daha orada zaman geçirip, kafasındaki yorucu düşüncelerden kurtulmak istiyordu. Dinlenmek ona çok iyi geliyordu. Tek başına bir yerlerde oturmak , ortamdan uzaklaşmak , kafa dinlemek en iyi seçenekti bazen hayatta.

Artık eve gitmeye karar verdi yeterince durmuştu ama ağacın altında bir gölge belirdi. Aleda tedirgin oldu çünkü babasının düşmanları vardı ama bizim dünyamızdaki düşmanlar gibi değil. Aledanın ailesi üstün bir varlıktı ve nadiren dünyaya gelirlerdi. Kendi hayatları , yaşadıkları ayrı bir dünya vardı. Aleda seslenmek istedi :"Kim var orada?"Hiçbir ses yoktu Aleda korkmaya başlamıştı. Ya bana zarar verirse diye düşünmeden edememişti ama bir yandan da orada kim olduğunu merak ediyordu. Merakına yenik düşerek ağacın arkasına bakmak için ilerledi. Titrek adımlarla ağacın arkasına doğru başını uzattı ve sesin sahibiyle karşlaştı.

Siyah saçlı, hafif sakallı, uzun boylu, gülmese bile gamzeleri görünen, elmacık kemikleri belirgin, yakışıklı bir adam vardı. Siyah pantolon üstüne siyah kazak giyip , siyah da kaban giymişti. Simsiyahtı. Kimdi bu? Derken arkasındaki kırmızı kanatları fark etmişti. Ne Yani bu tarafını seçmişmiydi ?

Melek Ve Şeytanın SırrıWhere stories live. Discover now