0;; hikayenin sonu.

549 60 34
                                    

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Odayı aydınlatan tek lambanın ışığı baş ağrıtmaya başladığı vakit Yeji topraktan kararmış elinin tersiyle gözlerini ovuşturdu

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Odayı aydınlatan tek lambanın ışığı baş ağrıtmaya başladığı vakit Yeji topraktan kararmış elinin tersiyle gözlerini ovuşturdu. Arasına toz ve çamur bulaşmış saçlarını geriye attı. Bir kez daha iç çekti. Yarım saattir susması boğazını kurutmuştu. Yutkunması da bir fayda etmez hâle gelmişti. Su istemek istiyordu, lakin yarım saattir sorulan hiçbir soruya cevap vermemesi ve su istemesi garip kaçacaktı.

Julia ve Yuna ise Yeji aksine panik hâlindeydi. Yuna stresten tırnaklarının kenarındaki etlerini koparırken, Julia dudaklarını ısırıyordu. Toz kaplı kıyafetleri her geçen dakika daha berbat hissetmesine sebep oluyordu.

"Şimdi ne olacak?" diye sordu Yuna dolan gözlerini masadan çekmeden. Yeji "Bilmiyorum." dedi. "Ben anlatamam."

"Birini vurdun Yeji." dedi Julia anın şokunu atlatamamış bir şekilde.

"Kazaydı." dedi Yeji sadece. "Sadece kazaydı. Mecbur kaldım."

Odaya yeniden bir sessizlik çöktüğünde Komiser Kim elinde bir kupa kahveyle içeri girdi. Kahveden bir yudum alıp sertçe masaya geri bıraktı. Kızların hiçbirinde bir mimik dahi oynamamış olması, içtiği kahveyle düşen sinir kat sayısını yeniden çıkartmıştı.

Derin bir nefes aldı ve ellerini masaya dayadı. "Devam edin. Neler oldu?"

Kızların üçü de aynı tepkisizliğiyle birbirine bakmaya devam etti. Komiser Kim sakin kalmaya çalışarak tekrar sordu. "Tatile çıktınız, paranız çalındı. Tamam. Peki sonra?"

Yeji sertçe yutkundu. Julia dudaklarını dişlemeye devam etti. Yuna ise arasına toprak girmiş tırnaklarını avuç içlerine geçirmeye başladı.

Komiser Kim sertçe iki elini masaya vurdu. "Konuşsanıza!"

Kızlar bir anlık irkilmeyle Komiser Kim'e baktılar. Ama yeniden masaya döndüler. Hiçbir tepki veremiyorlardı.

"Tatile gittiniz, paranızı çaldırdınız, ee? Nasıl oldu da bu hâle geldiniz? Bu bir tek bana mı tuhaf geliyor, konuşsanıza!" diye bağırdı tekrardan.

Yüzü ve elbiseleri toprak içinde, ağladıkları için makyajları akmış, yarım saat önceki panik ve korkuları yerini ümitsizlik ve tepkisizliğe bırakmış üç kızı süzdü.

Yeji bir anlık gelen cesaretle "Biz," dedi. Hikayenin devamını anlatmaya korkuyordu. İstemiyordu. Ama başka türlü buradan çıkma imkanları yok gibiydi.

"Otostop çekmeye karar verdik. Seul'e dönmek için." dedi.

Komiser Kim susmaması ve hikayenin tamamını anlatması adına kafasını sallıyordu devamlı olarak. "Evet?"

"Sonra işte, yol kenarında durduk. Beklemeye başladık." dedi Yeji tasdik almak adına diğerlerine dönerken. Yuna ve Julia da bu sırada kafalarını hızlı hızlı sallayarak Yeji'yi onaylıyordu.

Komiser Kim kahvesinden bir yudum aldı. Tekrar kafasını salladı.

Yeji derin bir nefes alıp her şeyin başladığı o anı anlatmaya koyulacaktı ki içeriye bir polis memuru girdi. "Komiserim, kazalı araçta ikisi polis dört ceset bulduk."

Kızlar nutku tutulmuş bir şekilde birbirlerine dönerlerken içeriye giren memur ve Komiser Kim kendilerini inceliyordu. Polis memuru devam etti. "Ayrıca üç de bavul vardı."

Yeji'nin bütün lafları bir anda ağzına tıkılırken sertçe yutkundu. Panikle iki yanında oturan kızların bileklerini tuttu. Nefes almakta zorlanıyor gibiydi.

Komiser Kim bardağını yavaşça masaya bırakarak "Geliyorum." dedi odaya giren memura doğru. Memur son kez kızlarda göz gezdirip odadan çıktı. Komiser Kim masanın ortasına, kızlara doğru eğildi. Tehditkâr bir tonda "Hikayenin devamını hemen şu an anlatın," dedi. "Yoksa başınız çok büyük belada kızlar. Çok büyük."

••

with criminals | txtzyDonde viven las historias. Descúbrelo ahora