Dj • Yarı Texting

21. Bölüm

1 Hafta Sonra

Televizyonda oynayan filmin konusu ne bilmiyordum. Oya yanımda içeceğini içerken bana ne anlatıyordu bilmiyordum. İçtiği içeceğin ne olduğunu da bilmiyordum.

Ben ne hissediyorum? Onu da bilmiyordum. Tek bildiğim içimi kaplayan huzursuzluktu. Asla bir adım atmamıştım. O geceki gururum aynen devam ediyordu. Çağlar haklı olabilir mi diye düşünmeye korkuyordum.

Çünkü haklı olduğunu kabul edersem ne yaparım onu da bilmiyordum. Bu yüzden beynime sık sık 'ben haklıyım' komutu veriyordum. Fakat Çağlar'ın 1 haftadır bana hiçbir şekilde ulaşmaya çalışmamasına ne denirdi? "Beni dinlemiyorsun değil mi Derya?"

Oya'nın kolumda hissettiğim eli ve sorduğu soruyla ona döndüm dalgın bir şekilde. "Yoo dinliyorum." Kafamı sallayarak attığım yalana inanmadı ve bardağını masaya koyup dirseğini koltuğun başlığına yaslayarak bana bakmaya başladı.

Dizlerimi kendime çektim ve kollarımı dizlerime yaslayıp ileri uzattım. "Hiç Çağlar'ın tarafından baktın mı olaya?" Oya'nın konuşması gözlerimi kapatıp sıkıntıyla kafamı arkaya yaslamama neden oldu. Bakmadım, bakmak istemiyorum, bakmayı düşünmüyorum.

"Bakman gerektiğini biliyorsun değil mi?" Ayaklarını çapraz bir şekilde bağlayıp konuşmasına devam etti. "Tamam sana giydiklerinden vs. hesap soramaz. Ama ona dışarı çıkacağımıza dair bir mesaj bile yazmamışsın. Üstelik adam da haklı şimdi. Sabahın 4'ünde sarhoş bir şekilde bardan dönüyorsun. Sen ne düşünürdün Çağlar'ı öyle görsen? Hem de üstü çıplak."

Kaşlarımı çatıp "Ne alaka üstü çıplak?" dedim. Üstü niye çıplak oluyordu Allah aşkına? Niye yani?!

"Giydiğin kıyafetin karşılığı bu çünkü canım." Oya gerizekalıya konuşur gibi konuşunca ağlar gibi bir ses çıkarıp kafamı kollarıma gömdüm. "Kimse benim ne giydiğime karışamaz!" dedim ardından kafamı kaldırıp.

Oya sert bir şekilde kafama vurdu ve "Ya sen aptal mısın?! Tepkisi sadece elbiseye miydi sence?! Üstelik adam senin erkek arkadaşın! Tabii ki rahatsız olacak. Ne bekliyorsun 'Oo yavrum bir dahakine donla git!' demesini mi?!" diye çıkıştı.

"Erkek arkadaşım falan değildi." Oya eliyle ağzını kapatıp umutsuz vakaymışım gibi baktı bana. "Sen gerçekten gerizekalı olmuşsun."

Sinirle "Sevgili değildik ki! Beni sevmiyor bile" dedim. "Ya adam sevmediği bir kadını öper mi?! Kıskanır mı?! En önemlisi arkadaşlarıyla tanıştırır mı salak?!"

Oya'nın dediği şeylerden sonra yüzümü ağlak bir ifadeyle karşıya çevirdim ve "Ne bileyim sinirlerim bozuldu! Evime dayanmış benden hesap soracak dedim kendi kendime." diye söylendim.

Oya omuzumdan tutup beni dizine yatırdı ve saçlarımı severek yumuşak bir sesle konuştu. "Bak güzelim. Çağlar o gece kapına, sevdiği kadını kıskanan bir adam olarak geldi. Sevgiliyiz demenize de gerek yoktu sizin. Adam zaten senin sevgilin gibi davranıyordu. O gece de öyle davrandı. Bunu saçma bir yere çekip o kim ki bana hesap soruyor diyemezsin. Çünkü bu öyle bir şey değil." Eli saçlarımı bir anne edasıyla okşarken söylediği şeyleri zihnime yerleştiriyordum.

"Kaç defa açık saçık şeyler giydin çıktın. Çağlar sana sadece çok güzelsin dedi başka da bir şey demedi. Arada alttan ima yaptı ama o yobaz herifler gibi zorla üstünden çıkartmadı ya da bağırıp çağırmadı. Bunu yapamayacağının farkında çünkü. Yapmaz da. " 1 haftadır ilk defa ona söylediğim şeylerden dolayı utanıyordum.

"Ama o gece senin bir barda deli gibi içtiğini saçma salak bir storyden öğrendiği için sinirliydi bence. Evet eminim üstündeki elbiseyi de hoş bulmamıştır ama bu öncekiler gibi laf etmeyeceği bir şey. O tamamen onu önemsememene kızdı bana kalırsa."

Dolan gözlerimle yüzümü Oya'ya çevirdiğim anda biriken bir yaş sol şakağımdan aktı. "Ben Çağlar'ı önemsiyorum." dedim boğuk sesimle.

Oya gözyaşımı silip "O gece pek de önemsiyor gibi değildin Derya. Keşke haber verseydin bari." deyip kaşlarını çatarak devam etti. "Sahi sen neden haber vermedin ki Çağlar'a?"

Kafamı yan çevirip gözlerimi televizyona diktim. Titrek bir nefes çekip sessizce konuştum. "Bilmiyorum. Sadece kendimi Çağlar'ın hayatına bir anda zorla girmiş biri gibi hissediyorum." Tutamadığım ikinci yaşı parmaklarımın ucuyla silip devam ettim. "Aramızdaki şey o kadar hızlı ilerliyor ki. Belki o da bu kız nereden geldi diyordur."

"O beynini arada kullan tamam mı?" Beni hışımla kaldırdı ve yanağıma sert bir tokat attı. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken "Napıyorsun be?!" diye çığlık attım. "Acıdı hayvan!" Ben koluna vurup karşılık verdim ona.

"Senin aklının başına gelmesi lazım Derya! Ben bilmiyorum ne yapman gerektiğini ama bilecek biri tanıyorum. Bekle!" Ardından telefonunu aldı ve bir şeyler yaptıktan sonra Deniz'i görüntülü aradığını gösteren ekranını bize çevirdi.

İki kez çaldıktan sonra ekranda kusursuz yapılmış saçı ve makyajıyla şaşkın bir Deniz belirdi. "N'oluyor lan? 10 dakikaya sahneye çıkacağım."dedi bizden cevap bekleyerek.

"Siktir et şu an önemli bir şey var. Derya'ya tavsiye vermen gerekiyor." Oya'ya şaşkınca bakıp "Manyak mısın? Konseri var kızın." dedim.

Benim lafım biter bitmez Deniz "Anlatın dinliyorum." dedi ve Oya çok hızlı bir şekilde olayları anlattı.

Deniz çevresine baktı gözlerini kısarak. Düşünüyordu sanırım. Arkadan kapı sesi ve hemen onun sonrasında bir kadın sesi geldi. "Deniz Hanım son 3 dakika."

Deniz "Tamam canım." deyip bana döndü ve hızlı bir şekilde sıraladı cümlelerini. "Çağlar'ın o gece kapında onu affet diye beklediği gibi yapmayacaksın ama sen de seni affetmesini sağlayacaksın. Kendini ezdirme ama hatanı kabul ettiğini laflarının ağır olduğunu fark ettiğini ve pişman olduğunu bir şekilde belli et. Sakın kurbanlık koyun gibi ağlayıp zırlama karşısında affetsin diye. Güçlü bir kadın gibi affettir kendini. Onu nasıl sevdiğini görsün. İnanıyorum ben sana. Yaparsın sen. Hadi görüşürüz!"

Telefonu yüzümüze kapatınca gözlerimi kıstım ve yapacaklarımı düşündüm. Kendimi ezdirmeden affettirecektim. Yani yalvaramazdım asla. Peki Çağlar'a nasıl gösterebilirdim pişman olduğumu? Ona boyun eğmeden ve ona onu sevdiğimi belli ederek.

Ayağa kalkıp merdivenlere yönelirken Oya sessizce beni izledi. Aklımda kurduğum planlar yüzümde sinsi bir gülümseme oluşturdu.

Çağlar Aslanoğlu beni affetmek için yanıp tutuşacaktı!