arkadaşlar nolur yorum yapın tek eğlencem yorum okumak sizleri seviyom hadi bb
Hayatımın en sinirli gecesini geçirmem tam olarak bir cümleyle başlamıştı.
"Bu haftasonu Kim Yerim'in doğum günü partisi var. Felaket bir şey olacak.".
Lisa ben ve Rose kendimizi okul bahçesindeki çimlerin üzerine atmış, yemek arasından sonra öylece oturuyorduk. Üstümde okul gömleğim olmadığı için azar işiteli yirmi dakika kadar oluyordu ve kendimi hiç de derse girecek motivasyonda hissetmiyor, sadece burada saatlerce yatmak istiyordum.
"Yerim'in doğum gününü çarşamba kutlamayacaklar mı?".
Yüz üstü dönerek dirseklerimi çimene yasladığımda hafifçe gerinmiş, kafamı doğum günü kızı, bahsi geçen Kim Yerim'in olduğu tarafa doğru çevirmiştim.
Kim Yerim, Park Sooyoung, Bae Joohyun, Kang Seulgi ve Son Seungwan okulumuzda idol eğitimi alan ve yakında çıkış yapacak bir kız grubu gibiydi. Hepsi yıllardır tanışıyor, farklı sınıflarda olmasına rağmen hep birlikte takılıyorlardı. Yine de onları bu kadar popüler yapan bu bağları değildi. Hepsi gerçekten güzel ve zengin olduğu için okuldaki herkes onları tanıyor ve aralarına girmek istiyordu. Yıkılamaz bir imparatorlukları vardı ve onlarla ters düşmek tamamen seni sosyal piramitin altlarına yuvarlıyordu.
"Çarşamba kutlayacaklar.".
Lisa önündeki su şişesine uzanırken atkuyruğu topladığı saçlarını geriye atmakla uğraşıyordu. "Haftasonu Sooyoung'a erkek arkadaş bulma partisi yapıyor olabilirler. Hepsinin bir ilişkisi var ve Sooyoung iki aydır yalnız. Onlar için kabul göremez bir şey.".
Kıkırdadım. Kızların erkek arkadaşsız duramadığını falan düşünüyor değildim tabii ama bu beşlinin imrenilecek ilişkileri olduğu gerçeğine bakarsak Sooyoung'ın aylardır tek olmasının garipsenmesi tuhaf gelmiyordu.
"Aklında birileri olmalı.".
Kıkırdayarak söylediğim cümleyle birlikte gözlerim Park Sooyoung'ın üzerinde gezindi. Eksiksiz giydiği okul forması ve atkuyruğu topladığı siyah saçlarıyla gerçekten çok güzeldi. Onun hoş biriyle çıkacağını ve erkek arkadaşının ona tapacağını biliyordum çünkü onun ayrı derecede bir güzelliği vardı.
"Var tabii," dedi Lisa kendinden emin bir şekilde. Okuldaki herkesle iyi anlaştığından olsa gerek tüm dedikodulara hakim olabiliyordu. "Kafasındaki kişi Taehyung. Onların Kimya dersinde eş olduklarını duydum.".
"Ne?".
"Ne ne?".
Ani tepkim ve neredeyse bağırmış olmam kafamda belli etme Jennie diye adeta bir siren sesi gibi dolaşan uyarıya ayrı gelse de o an gerçekten yapabildiğim tek şey karşımda duran ve o koca ağzıyla mükemmel bir şekilde gülen Park Sooyoung'a bakmaktı.
Park Sooyoung, o an ona oluşan nefret ve kıskançlığımı bilmeden sevgilisi Taeyong'a sarılmış Kang Seulgi'nin telefonda gösterdiği şeye bakarken beyninden vurulmuşa dönen ben içime dolan kıskançlıkla baş etmeye çalışıyordum.
"Park Sooyoung'ın Taehyung gibi bir aptalla ilgileneceğini düşünüyor olamazsınız." dedim doğrulurken. Sanki savunma mekanizmam ortaya çıkmış, bunu kabul etmemek için bir sürü neden sunmuştu bana.
"Jennie onun ahmak olduğunu düşündüğünü biliyorum ama Taehyung gayet yakışıklı ve popüler bir çocuk. Sooyoung'ın onu beğeniyor olması gayet normal.".
Rose, bana dönerek ikna edici bir sesle ablamın aptal arkadaşını dönerken sakin görünmek için büyük bir çaba sarfediyordum. Taehyung'ın gayet yakışıklı ve popüler olduğuna dair gözümün önündeki perde kalkalı biraz oluyordu ve ben gerçekten Park Sooyoung ve Kim Taehyung adını yan yana duymaya tahammül edemiyormuş gibi görünmemeye çalışıyordum.
