RÜZGARA KARIŞAN RUH

18

18.Bölüm
*Geleceğinin baş kahramanı...*

Yaklaşık yarım saattir kafede oturmuş sessizce önümüzdeki kahveleri inceliyorduk. Artık birinin bu sessizliği bozması gerekiyordu.

"Boran , ben sana bir şeyler anlatmak istiyorum ama ondan önce senin duygularını öğrenmem gerek." Dediğimde kafasını kahveden kaldırdı ve konuşmaya başladı.

"Hayat seni ilk gördüğüm günden beri aklımdan çıkaramadım hatta hakkında araştırma bile yapmıştım. Fakat karşına ne yüzle çıkacağımı bilmiyordum. Ve bugün olanlar... Bak ben öyle keyfime göre sevgili değiştiren bir insan değilim. Bir kere olur tam olur. Anlatabildim mi? Ben ilk defa birine karşı bu kadar kısa sürede böyle büyük duygular besliyorum. Ve eğer sen de benim gibi düşünüyorsan ben seninle bir ilişkiye başlamak istiyorum. Belki hızlı gidiyoruz ama hissettiklerimi değiştiremez." Dediğinde ben konuşmaya başladım.

"Bak Boran ben de senin gibi düşünüyorum ve hissediyorum. Kısaca seninle bir ilişkiye başlamak istiyorum ama benim hakkımda bilmen gereken şeyler var.

Ben çok normal bir insan sayılmam. Küçüklüğüm de öyle çok normal geçmedi. Hatta küçük olduğum bile tartışılırdı. Ben şiddet görerek büyüdüm Boran... Bu normal bir şiddet değildi yani öyle tokat falan değil. Beni öldüresiye döverlerdi...

Kimi zaman sokakta kaldım , kimi zaman aç susuz kaldım... Böyle berbat geçen o kadar çok anım var ki sayamıyorum bile.

Ama bir gün ben keşke bunu yaşamasaydım da beni yine öldüresiye dövselerdi dediğim bir şey yaşadım.

Küçüktüm daha , çok küçüktüm. Babam bir gün eve geldi dedim geliyor dayak ama gelmedi. Aksine babam bana dönerek hazırlan parka gidiyoruz dedi...

Ne kadar heyecanlandığımı , mutlu olduğumu anlatamam sana. Babam beni seviyor beni de parka götürecek diye. Daha önce babam beni hiç parka götürmemişti.

Odaya girdim en güzel ve tek elbisemi alıp heycanla giydim. Uzun zaman sonra özenle saçlarımı taramıştım.

Babamın yanına gittim elini tuttum ana tiksinircesine geri çekti ama umursamadım. Beni seviyor dedim. Parka götürecekti beni...

Evden çıktık uzun bir süre yürüdük ama parka gitmiyorduk. Biliyordum park çok gerimizde kalmıştı.

Ona ne kadar sorsam da cevap vermiyordu... Sonra harabe bir sokağa geldik. O an anlamıştım kötü şeyler olacağını. Tam kaçacaktım ki kollarımdan sürükleye sürükleye bir binaya soktu.

Girişteki tuhaf görünümlü adamla bir şeyler konuşup beni yukarı çıkarttı ve bir odaya bıraktı.

Bir adam daha vardı orada... Çok çırpındım bağırdım çağırdım ama o baba denilen şerefsiz umursamadan bir zarf aldı ve kapıyı kapatıp çıktı.

Bana yaklaşmaya başladıkça korkuyordum , bağırıyordum... Geldi önce kendi üzerindekileri çıkarttı sonra da zorla benim üzerimdeki elbiseyi çıkarttı."

Boran karşımda yüzüme bakmadan ağlarken dişlerini sıkarak konuştu.

"Tamam yeter lütfen..."

"Bana orada saatlerce tecavüz etti o şerefsiz. O kadar çığlık atmıştım ki sesim çıkmıyordu artık. Kimse duymadı benim sesimi... Ya da duymazdan geldi.

Kaç saat geçmişti bilmiyordum... Sonunda o adam yanıma sızdığında çıkarıp kenara attığı elbiseye ilerledim. Bacaklarım boydan boya kandı. Elimi yüzümü ise vura vura parçalamıştı şerefsiz.