6. Bölüm

16.2K 668 123
                                    

Asaf bir umutla öğlen eve doğru yürümeye başladı. Aksayan bacağına elini koyarak tepeyi tırmanıyordu. Canının acısı ve yorgunluğu gözüne görünmüyordu bile. O an düşündüğü tek şey çocuğu görebilme ihtimaliydi.

Daha dün sabah ayrılmışlardı ama şimdiden yokluğu onu hasta eder duruma gelmişti.
Kapının önünde görmeyi beklediği suratı göremeyince omuzları çöktü. Çocuk yoktu.
O an evini bile bilmediği geldi aklına.

Kapının önüne çöktü direkt. Boş eve girmek istemiyordu. Gitme vakti gelene kadar çocuğun gelmesini bekledi  ama ne giden vardı ne gelen. 

Mecburen işin yolunu tuttu.

..

O sırada Akif ailesiyle beraber yemek yiyip akşam için evden çıkmanın bir yolunu arıyordu.

" Anne hani sana bir arkadaşımdan bahsetmiştim ya hatırladın mı?"

" Oyun arkadaşından mı bahsediyorsun?"

Çocuk hemen kafasını aşağı yukarı salladı.

" Evet evet anne o işte. Bu akşam yanına gidebilir miyim?"

" Daha dün onunla değil miydin sen?"

" Anne , babam beni askere göndermekten bahsediyor sen daha dışarıya çıkarmıyorsun."

Annesi uzanıp çocuğun burnunu sıktı.

" Sus bakayım, anneyle böyle bilmiş bilmiş konuşulmaz."

Çocuk omuz silkti. Asaf'ı çok merak ediyordu. Acaba canı yanıyor muydu? Tabi ki yanıyordu. Eğer o evde olsaydı kremini sürerdi, yemeğini hazırlardı. Aklına gelen fikirle gülümsedi çocuk.

Akşama kadar mutfakta Asaf için yemekler hazırlamıştı. Annesi mutfağı savaş alanına döndürdüğü için bir ton azarlasada umrunda olmadı.

Annesinin ağzından girip burnundan çıkarak izin aldıktan sonra hem annesinin yaptığı hemde kendi yaptığı yemekleri kutulara doldurarak Asaf'ın evinin yolunu tuttu.

Asaf'ı evin önünde kafasını ellerinin arasına almış beklediğini görünce minik kalbi sıkıştı.

" Asaf?"

Genç adam duyduğu sesle kafasını kaldırdı. Akif kocaman açtığı gözlerle ona bakıyondu.

" Akif."

Çoçuk daha fazla bekleyemeyip Asaf gibi yere çökerek kollarını Asaf'a sardı.

" Asaf çok özledim seni."

Genç adam çoçuğun kokusunu içine çekerken gözlerini yumdu.

" Bekledim seni."

" Bak geldim ki ben. Hadi gel evimize girelim."

Tek kelime kanat çırptırır mıydı bir kalbe? Çırptırmıştı işte. Evimiz demişti çocuk. Hem onu hem evi benimsemişti. Bu taş duvar ona layık değildi ama o çocuk tüm saflığıyla kabullenmişti bunu.

" Girelim."

Yerden tutunarak ayağıya kalkıp çocuğa elini uzattı.

Çocuk kapıdan içeriye girer girmez dudaklarına yapışmıştı adamın.
Kendini hafifçe geriye çekip nefeslerinde soluklandılar.

" Özledin mi beni?"

" Özledim."

" O zaman sevsene biraz beni."

Asaf çocuğun serzenişini karşılıksız bırakmayıp kana kana içti minik dudaklarını.

Nefes nefese divana uzandırıp ikisininde pantolonlarını sıyırdı.

Ansızın _MPREG- Where stories live. Discover now