Avatar Tatia (Askıda)

Yeni Avatar Takımı

-Off yine çalışmaktan canım çıktı!

Kendimi direkt yatağa attım. Sabahtan beri avatar olduğum için antrenman yapıyorum. Büyükbabam Zuko fazla abartıyor bu işi. Bu kadar da sıkı olmazsın ya.

Kapı çaldı.

-Girin!

-Prenses Tatia, Kral Zuko sizi bekliyor.

-Tamam. Çıkabilirsin.

Üstümü hemen değiştirdim ve dedemin odasına doğru ilerledim. Camdan fark ettiğim kadarıyla saraya birileri gelmiş. Kapının önündeki askerler büyükbabama geldiği bildirdiler. Daha sonra ben de girdim. Odada başka birileri daha var sanırım misafirlerimiz bunlar.

-Hoş geldin Tatia. Bildiğin üzere Avatar grubundaydım Angg ölmeden önce.

Yaklaşık büyükbabamın yaşındaki kadının gözleri sulandı sanırım o da Angg'i tanıyordu.

-İşte o grubun diğer üyeleri: Sokka şu an su krallığını yönetiyor. Onun kardeşi ve Angg'in eşi Katara. Son olarak da Toph.

Diğerleri kim peki?

-Tanıştığımıza memnun oldum.

-Biz de çok memnun olduk Tatia. Avatar olduğun için pek görüşme fırsatımız olmamıştı.

-Bir dakika siz benim Avatar olduğumu biliyor musunuz?

-Evet canım. Başından beri.

Büyükbabam devam etti.

-Bunlarda Sokka'nın torunu Max, Katara'nın torunu Emily ve son olarak da Toph'un torunu James. Senin Avatar takımında olacaklar.

-Pek- Bir dakika ne?! Avatar takımı derken?

-Evet tek başına bir şey yapmanı istemiyorum.

Bu ne böyle? Avatar takımı değil, Torun takımı olmuş.

-Büyükbaba ben tek çalışırım. Ayrıca bebek bakıcılığına da ihtiyacım yok. Gelmiş geçmiş en güçlü avatar olduğumu unutuyorsun bazen.

-Tatia sözlerine dikkat et. Ayrıca daha suyu bükemiyorsun ve geçmişteki Avatarlarla iletişim kuramıyorsun.

-Diğer elementler bana yettiği ve diğer Avatarlara ihtiyacım olmadığı içindir belki?

Sokka söze girdi.

-Hayır, diğer Avatarlarla konuşman ve onların bilgisinden yararlanman gerekir. Ayrıca her Avatar en az ana 4 elemente hükmedebilmelidir. Ama merak etme su krallığında bunu halledeceğiz Tatia.

-Su krallığı mı?

-Evet Tatia. Yarın su krallığına gidiyorsun.

-Ama büyükbaba ben ateş krallığının prensesiyim. Ülkemden ayrılamam. Ayrılmak da istemiyorum.

-Bu konuşma burada bitmiştir Tatia.

Odadan hızlıca çıktım. Bıktım artık Kral Zuko'nun bana sormadan benim hakkımda karar vermesinden!

Odama gittim. Hizmetçim Anna'yı çağırdım.

-Kıyafetlerimi toplayın.

-Emredersiniz efendim.

O toplarken odadan çıktım. Çalıştığım yere gittim. Aşırı derece de sinirliyim. Bu sinirimi atmam gerekiyor. Etrafa ateş atmaya başladım. Diğer elementleri de büktüm. Tabii su hariç. Küçük bir çocukken suyu bükmek için çok uğraşırdım. Şimdiyse o elementten nefret ediyorum. Çığlıkların gelmesiyle düşüncelerimden ayrılıp hemen olay yerine havayı bükerek gittim. O neydi öyle?