Su Krallığı

17 1 1
                                    

Sabah erken uyanmıştım. Her yerim kandı. Kanları üzerimden akıttım. Şimdi daha iyiydi. Adnos da uyanmış beni izliyordu. Ona sarıldım. Zihnimizlen birbirimizle konuşabiliyorduk.

"Sen de beni bırakma olur mu Adnos? Sen de gidersen dayanamam."

"Merak etme Tatia. Sen bile kendini bırakabilirsin ama ben seni asla bırakmam."

Gülümsedim ve Adnos'a tekrar sıkıca sarıldım.

"Hadi bin yolumuz uzun Tatia."

Haklıydı. Hemen Adnos'a bindim. Havalandı. Adnos'la beraber uçmayı bebekliğimden beri severdim. Ailem öldüğünde daha bir bebekmişim. İyice hırçınlaşmışım o ölümden sonra. Büyükbabam ve saray çalışanları bile beni susturamazken Adnos hep beni güldürebiliyormuştu. Şimdi de beni bir tek o güldürebiliyor.

"Tabii ki ben güldüreceğim. Benim gibi mükemmel birisi herkese neşe saçar."

"Adnos yine zihnimi mi okudun sen?"

"Üstüme iyilik sağlık. Sadece tahminde bulundum."

Güldüm.

"Ah Adnos. Asla değişmeyeceksin değil mi?"

"Benim değişmeme gerek yok ki. Her halimle mükemmelim ben."

"Ne kadar mütevazisin Adnos."

"Tabii öyleyimdir. Bu fikrinde olmayan kişi, hayvan ve diğer yaratıklar şu an sonsuzluğa dalmış bir haldeler."

"Ciddi olamazsın Adnos."

"Yoo gayet de ciddiyim."

Yol boyunca Adnos ile konuştuk. Bütün üzüntümü unutmuştum. Kendimi çok mutlu hissediyordum.

1.5 saat sonunda gelmiştik.

"Adnos şu buzullara baksana çok güzel gözüküyorlar."

"Evet.." Güldü.

"Niye güldün Adnos?"

"Gören bu halimize gülmekten ölür."

"Niye ki?"

"Ben ateşten bir aslan. Sen ateş prensesi. İkimizde buzulları görünce büyülendik."

Bu sefer ben de ona katıldım. İkimizde kahkaha atarken yere indik. Herkes bize acayipmişiz gibi bakıyordu. Pek taktığım söylenemezdi.

"Şunların haline bak. Deli hastanesinden kaçan iki kaçıkmışız gibi bakıyorlar bize. Asıl onların kafaları buz tutmuş."

Artık kendimi durduramıyordum. Gülmekten karnıma ağrı girmişti. Yere düştüm. Hala gülüyordum. Adnos da benimle gülüyordu.

~Max'tan

Su krallığına varalı yarım saat olmuştu ki askerlerden biri yanımıza geldi.

"Efendim ateşten bir aslanın üzerinde gelen bir kız var. Şu an ikisi de durdurulamaz bir şekilde meydanın ortasında gülüyor. Ne yapacağımızı şaşırdık."

Herkes bir an birbirine baktı. Büyükbabam şokun etkisi geçtiğinde konuşabildi.

"Gidip bir bakalım bizde."

Meydana vardığımızda gördüğüme inanamadım. Kimse inanamamış gibiydi. Tatia "Adnos sus yoksa ölcem! Ay ölcem!"

-Prenses Tatia ne oldu size böyle?

Avatar Tatia (Askıda)Where stories live. Discover now