9. Bölüm

627 77 746
                                    

Bayağı uzun zamandan sonra sonunda buluşabildik kuşlarım, her biriniz çok bi hoşgeldiniss 🍭🍭

Bu bölümü güzel kuşum disciplana'ya ithaf ediyorumm 🤍💞

Umarım her biriniz keyifle okursunuz bölümü ✨✨

Hatrı sualler yaratan vardı günü ve geceyi karıştıran. Her yaptığı hareketin göz harelere oyun kılınışı, her adımı bir merakı doğuran vardı. Gözlerini yumduğu anda onun tavırlarını sorgulayan bir de ben vardım. Dün hayatıma girmiş olan adamın bugün neden en büyük merakım oluşunu sorgulayıp duran, ben vardım. Bir öyle bir böyle oluşunun nedenini algılayamayan, yine ben vardım.

Doğmaya yüz tutmuş gün ışığı hafiften hafiften perdesi yer yer aşınmış pencereden yattığım yatağın köşesine vururken, aynı muallak hisselerin yolunda aralamıştım cehennem tuzağı gözlerimi. Bugün yine gecenin yoluna düşmem, bir an sonra neler olacağını bilmesem de adımlamam gerekiyordu. Bir öylesi bir böyle olanın ardında bıraktığı tozlarda ayak sürerek yürürken gocunmuyor oluşum ise gün ışığının şafağında bedenime vuran farkındalık zelzelesiydi.

Gözlerimi açtığım anda gece ayazının aklıma üşüşüyor oluşu, hayretlere gebe benliğimin çıkmazı olup dolanmıştı çıplak ayaklarıma. Henüz dün tanıdığımın, bugün vefakar yolcusu kesilmiştim. Ne kendini bilir, ne de kendinden olur çıkmıştım. Bir gecenin gölgesine, yüz sürer olmuştum.

"Alaca? Nereye gidiyorsun?" Yataktan kalkmaya meylettiğim anda çıkan şiddetli gıcırtı sesleri yanımda, bana oldukça uzak bir şekilde uyuyan kadının anında ürkekçe gözlerini aralamasına neden olmuştu. Bakışlarımı Afitap'ın dağınık, boyalı saçlarının yüzüne düşmüş tutamlarında gezdirmemin ardından içime sıkıntılı bir nefes çekerek, kendi dağılmış saçlarımı da sağ elimin uzun parmaklarıyla kısaca karıştırmıştım.

"Ahıra gidiyorum. Burada güvenle kalmamız için yapmam gerekenler var, sen uyumaya devam et. Bir daha kalktığın zaman yanında olacağım. Bir sorun olmayacak." Hızlı hızlı konuşarak, çıkarmadan yattığım için kırışmış olan, Erin'in giyinmemiz için bıraktığı temiz kıyafeti ellerimle olabildiği kadar düzeltmeye çalışmış ve derin bir nefes alarak lekeli aynadan yansımama doğru bakmıştım.

"Tamam, ama dikkatli ol olur mu? Hemencecik gel, korkuyorum tek başıma." Elimin uzun parmaklarını dağılmış cehennem çukuru saçlarıma daldırıp düzeltmeye başladığım anda yatağın üzerinde hafifçe doğrularak konuşmaya başlamış olan kadının mahcup endişesi, gözlerimi ayna yansıması aracılığıyla üzerine doğru dikmeme neden olmuştu.

"Sana hiçbir şey olmasına izin vermeyeceğim Afitap. Sen bana emanetsin, bundan da önce kardeşimsin. Seni böylesine korkutan düşünceleri at artık kafandan, Cihat gelene kadar çok güzel bir hayat yaşatacağım sana, Cihat geldikten sonra ise daha da güzel bir hayat yaşayacaksınız." Gözlerimle birlikte tüm vücudumu da, yatağın bir kısmı çürümüş olan başlık kısmına sırtını vererek oturan ve sözlerimi dikkatle dinleyen kadına doğru çevirerek bakmıştım. Sözlerimin tonuna işlemiş baskılar, güvenimin kendinden eminliğiydi.

Dediğim gibi, ona hiçbir şey olmasına izin vermeyecektim. Benim gölgemde olmazdı.

"Teşekkür ederim, Alaca." Gözlerini bu son zamanlarda üzerinde fazlaca gölge oluşmuş duygusallığıyla dolduran kadına karşı içten bir şekilde gülmüş ve yüzüme yerleştirdiğim çapkın ifademle birlikte gözümün birini kırparak tek kaşımı da aynı zamanda havaya kaldırmıştım.

"Kız zilli, doğruyu söyle bak. Sana böyle hep sarılayım diye mi korkuyorum ayaklarına giriyorsun? Eğer öyleyse böyle oyunlara gerek yok, açık olman yeterli." Ortamın duygusallığını dağıtmak amacıyla sarf ettiğim sözler başıma ağır gelen bir yastık olurken, sarsılmış başımın alnına avuç içimi hızla yaslamıştım.

Liçi (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin