4

30.4K 778 98
                                    

Anka: Rahat dur!

Sanem: Beni mi izliyorsun sen?

Anka: İzlemekle ne alakası var Sanem.

Anka: Adama saçma sapan sorular sorup duruyorsun.

Anka: Sadece ben değil herkes fark etti.

Sanem: Saçma mı?

Sanem: Sırf soru sorabilmek için Fransızca dersini dinliyorum

Sanem: Bu gidişle dersten AA alacağım ama sen sorularıma saçma mı diyorsun?

Anka: Soruların saçma değil ama soruş şeklin saçma.

Anka: Üstelik sürekli dersi bölüyorsun.

Anka: Adam da huylanacak şimdi.

Sanem: Huylansın diye yapıyorum zaten.

Sanem: Şöyle bir ismimi sorsa da onu taciz eden kişinin ben olduğumu anlasa istiyorum.

Anka: Sen uslanmazsın.

Sanem: Evet uslanmam.

Sanem: O yüzden beni uslandırmak için çabalama.

"Telefonunu kapatarak kürsüme bırak hemen!" Anka'ya attığım son mesaja gülümseyerek bakarken aniden kulaklarıma dolan Safir'in sert sesiyle birlikte başımı telefonumdan kaldırıp amfinin öbür ucunda durmuş göğsünde bağladığı kollarıyla birlikte bana bakan Safir'e doğru döndüm. Ona dönmemle birlikte gözlerimiz kesiştiğindeyse ikaz ettiği kişinin ben olduğumu anlayarak yüzümdeki gülümsemeyi silip bakışlarımı tekrar telefonuma çevirdim ve telefon ekranımı Safir'e attığım iç çamaşırı takımımla çekildiğim fotoğraf olarak ayarladım. Ardından da Safir'in sırtımda hissettiğim bakışları eşliğinde amfideki kürsüye ilerledim ve telefonu kürsünün üstüne bırakarak tekrar yerime geçirip oturdum. Ardından da tüm ders boyunca çıtımı bile çıktmadan gözlerimi telefonuma dikmiş bir şekilde beklemeye başladım. Yaklaşık yirmi dakika sonra Safir dersi sonlandırdığındaysa kürsüye geçmesini dikkatli bir şekilde izledim. Tam kürsüsüne geçtiği sorada bana dönüp yanına gelmem için işarette bulunduğundaya hızlıca oturduğum yerden kalkıp aceleci adımlarla yanına gittim ve yanına varır varmaz çevremi saran kokusunu içime çekerek gözlerimi yüzüne çevirdim.

"Bir daha dersimde başka bir şeyle uğraştığını görmeyeceğim." Safir o bayıldığım sesini olabildiğince ciddi bir hale sokup ensemdeki tüylerimin dikleşmesine neden olurken gülümsememek için kendimi zorlukla tutup başımı uslu bir öğrenci olarak yavaşça aşağı yukarı salladım.  Benim bu uslu uslu verdiğim onaya karşılık Safir'de kürsüsünün üstünde olan telefonumu aldı ve bana uzatmak üzere harekete geçti ancak o sırada ekran tuşuma yanlışlıkla basmış olacak ki aniden telefonumun ekranı aydınlandı ve Sagir'in daha önceden gördüğü fotoğraf bir an da karşısına çıktı.

"Bir daha olmayacak hocam tekrar özür dilerim." Safir'in fotoğrafı gördüğünden emin olur olmaz elindeki telefonumu alıp hafif mahçup bir şekilde özrümü dilerken aceleci bir şekilde sanki paniklemişim gibi arkamı dönüp gitmek için hareketlendim ancak Safir arkamdan seslenince mecburen olduğum yerde duraksayıp ona doğru dönmek zorunda kaldım.

"Adın ne senin?" Safir ona dönmemle birlikte oldukça karizmatik ama aynı zamanda sorgulayıcı bir şekilde bana bakarken dudaklarımı istediğim soruyu aldığım için hafifçe yukarıya doğru sinsi bir şekilde kıvırdım ve gülümsemem eşliğinde Safir'i olduğu yerde sarsacak adımı mırıldandım.

"Sanem hocam. Sanem Sayan."

Je te veux +18 (Texting)Where stories live. Discover now