from jisung's diary

5.2K 535 418
                                    

25/07/2021
İyi okumalar❤️‍🩹





Uhm selam? Özür dilerim önüme her kağıt alıp bir şeyler yazarken nereden başlamam gerektiğini bilemiyorum. Gerçi iyi de olsa kötü de olsa bir şekilde yazmaya başlıyorum ama neyse. Bu benim ilk defa bir kağıda içimi döküşüm olmayacak. Kesinlikle bir kalem ve kağıt içimi dökmek için bir insandan daha iyi. Ya da ben kendimi böyle avutuyorum. Öncekileri yazdıktan sonra rahatalamak için ya yırttım ya yaktım. Sana da öneririm bak. Önüne bir kağıt al ve içinden geçen her şeyi yaz. Sonra o kağıdı yırt, yak. Çok güzel hissettiriyor. Ama galiba bu seferkini yırtmayacağım.

Düşüncelerimin kimseye ulaşmamasını istiyorum ama aynı şekilde birilerine ulaşmasına da. Uh, galiba garip bir insanım. Açıkçası ne istediğimi asla bilemedim. Hep o an ne istiyorsam onu yaptım. Buraya yazıyorum şu an çünkü istediğim şeyi yapamıyorum. Ben nefes alamıyorum. Gittikçe boğuluyorum. Beni aşağı çekiyorlar. Karanlığa çekiyorlar. Çığlıklarımı kimse duyamıyor. Karanlık beni içine çekiyor, ben yok oluyorum ama kimse göremiyor.

Depresyonun en derininden çıktıktan sonra onunla eş değer bir ışık bulacağınızı söyleyen bendim ama özür dilerim. Olmuyor. Karanlık gözlerimi kapatırken hiçbir şey göremiyorum. Hastalık gibi yayıldı ve tüm çevremi sardı. Son gördüğüm cılız ışıktan yardım istedim. Ama fark etmedi. Aksine karanlığın beni içine çekmesine yardım etti.

Ben boğuluyorum. İçime düşen anlamsız bir ateş var. Ben hem yakıyor hem üşütüyor. Güneş yanığı değil de buz yanığı gibi. Canımı acıtıyor. Ben dayanamıyorum. Nedenini sorguluyorum.

Bulamıyorum. Buluyorum. Kabul etmiyorum.

Ve başa dönüyorum.

Her karanlıktan çıktığımda bataklıkmış gibi daha da batıyorum. İşin acı yanı kimse fark edemiyorum. Ben defalarca ruhumu öldürüyorum. Biliyorum iyi değilim. Hiç değilim.

Ama neden böyleyim? Ben böyle olmayı istemedim. Mutfağa girince gözüm aygaza kayıyor. Kendimi o aygazın başında zehirli havayı soluyup intihar ettiğimi hayal ederken buluyorum. Keskin bir alet görünce hipnoz olmuşçasına onu bedenime saplayıp intihar ettiğimi düşünürken buluyorum kendimi. Yüksek bir yerden atlarsam ölüp ölemeyeceğimi hesaplıyorum istemsizce. Hızla gelen bir araba görünce önüne atlama isteğimi bastırıyorum.

Bu düşünceler bana ait değil. Sanki, sanki biri aklıma koyuyor. Ben böyle düşünmek istemiyorum.

Bir yanım diyor ki 'Yap, yap kurtul.'. Çünkü çok acı çekiyorum. Gözlerimi her kapadığımda gözümün önüne katledilen masum insanlar geliyor. Ruhu, bedeni öldürülen. Tacize, tecavüze uğrayanlar. Haksızlığa uğrayanlar. Gözyaşlarıyla yardım istemesine rağmen yardım alamayanlar. Ailesinden koparılanlar, ailesi olmayanlar. Katledilen doğa, sırf kürkü için bir kafeste oburlaştırılan tilkiler. Her gün kendini defalarca öldürenler. Şiddete maruz kalanlar...

Belki saçmalık ama sanki hepsinin acısını içimde hissediyorum. Canlı, cansız her şeyin. Belki salakça, belki ergence ya da her neyse ama yemin ederim hissettiğim duygular sonuna kadar gerçek. Nedeni ne bilmiyorum ama ben hiç olmadığım kadar kanıyorum.

Küçükken yatağımda mutlu bir gelecek hayali ile kıvranırken en mutlu olduğum günlerin o günler olduğunu bilemedim. O yaşta her şeyi yapabileceğim yaşa gelmeyi sabırsızlıkla beklerdim ama her şeyi yapabileceğim yaşıma geldiğimde hiçbir şey yapamayacağımı öğrendim. Hayallerime ulaşmış gibiyim ama sanki hayallerim artık çok uzakta.

Ben gerçekten deliriyorum. Sağlıklı bir birey değilim. Yaşama sevincim insanlar tarafından sömürüldü. Nasıl bu kadar kötü ve bencil olabildiklerini anlayamıyorum. Neden doğaya zarar verirsin ki mesela? Doğa sana ne yaptı? Ya da hayvanlara? İnsanlar çok iğrenç. Böyle bir dünyada ben kendime insan demeye utanıyorum. Çünkü 'İnsan ol!' lafını duyunca aklıma iyilik değil kötülük geliyor. Yani insan insanlıktan çıkmadı. İnsanlık zaten böyleydi. Hep kötüydü. Ve ben böyle bir dünyada yaşamayı reddediyorum. Çünkü kaldıramıyorum.

nelumbo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin