nine

253 33 56
                                    

Gün 9

Sabah saat 7 de Namjoon'un yanına gittim. Artık bir yerden başlamamız gerekti ve bunu asla kanıt bırakmadan yapmalıydık.

Saat 11 olduğunda Jimin aracalığı ile evin içine girdim. Bir kaç hizmetli dışında kimse yoktu dediğim gibi sans bizim tarafımızdaydı.

Hoseok'un yeni karısı salonda her zaman Yoongi ile oturup şarap içtiğimizde yerde oturuyordu. Hizmetliye kadını kilere çağırmasını rica ettim. Bir kaç gereksiz soru sordu ama acil durum olduğunu söyledim.

Kadın gelmeden eldivenlerimi takıp beni tanımaması için yüzüme maske geçirmistim. Soyguncu gibi görünüyordum.

Kadın karanlık kilere gelince arkasından burnuna mendil tuttum bayıldıktan sonra sandalyeye oturtup bağladım. Ağzını da bantladiktan sonra odayi kilitleyip kimseye görünmeden evden çıktım.

Anahtarı Hoseok'un bıçağı attığı yere gömdüm, bence ona en iyi cevap bu olacaktır ama eğer yaşamayı becerebilirse.

Buradaki isim bitince hiç bir yere uğramadan Namjoon'un yanına gittim.

Bu arada Yoongi'nin cesedi hala ortada yoktu.

Saat 7'ye gelmeye yakın Namjoon ile evden çıktık. Hoseok'un özel şoförü vardı ve bir günlüğüne o kişi ben olacaktım. Fena mı olur Hoseok?

İs yerine yaklaşınca siyah arabayı gördük. Namjoon'un yardımı ile şoförü bayıltıp bir yere bağladık. Burada ayrılmamız gerekiyordu. Ben adamın kıyafetlerini ve sapkasını giyip arabada Hoseok'u bekledim.

Namjoon ise tekneyi ayarlamaya gitti.
Hoseok'un arabaya doğru geldiğini gördüm. İsler su an gayet yolunda ilerliyordu.

Ben olduğumu fark etmeden arabaya bindi ve telefonu ile uğraşmaya başladı. Ne kadar aptal cidden.
Onu burada öldürmemek için kendimi çok zor tutuyordum ama plana sadık kalmalıydım.

Hoseok asla fark etmemişti nehirin kenarına geldiğimizi. Kapısını Namjoon açtığında bir şeyler olduğunu anlamıştı.

Kaçmaya çalıştı ama mendili burnuna koyduğumuz anda artık bizimdi. Tekneye yatirdigimizda üstünü örttük. Olta almıştık yanımıza soran olursa balık avlıyoruz diyecektik ama şanslıydı çünkü kimse bizi durdurmadı.

Dediğim yere geldiğimizde Hoseok'u bir taşa bağladık. Böyle öldüremezdik ilk önce Yoongi'ye ne olduğunu öğrenecektik.

10 dakika sonra kendine geldi. Bizi görünce kaçmaya çalıştı ama ipler sayesinde hiç bir yere gidemedi. Ona tam 6 kere Yoongi'ye ne olduğunu sordum. Cevap vermeyince zor kullanmak son çaremiz oldu.

Yoongi'yi öldürdüğü bıçak ile koluna küçük bir çizik attım. Bağırmaya başladı. Bunun eğlenceli olmadığını söyledim ona. Sonunda direnmeyi bıraktı ve her şeyi anlattı.

Tahmin ettiğimiz gibi o öldürmüştü, hiç tereddüt etmeden.

O sinirim ile ona yumruk atmaya başlamıştım, hem ağlıyor hem yumruk atıyordum. Arada lanet okuyordum ona ve yeni karısına.

Namjoon onu elimden kurtardı. O da ağlıyordu ama toparlanmamiz gerekti. Kendimize geldikten sonra Hoseok'un iplerini çözdük. Yürüyemez hala gelmişti sayemde, acı çekerek ölmesini istiyordum.


Bu bölümde neyin nesiydi böyle arkadladlwr😣 Birde kitabın en uzun bölümü oldu woswlmxw

—O kadar heyecanliyim ki yarim saat sonra finali atabilriim osnwoxmwx

Bölüm başina TW fln koymadim çünkü kitabın başında uyarmistim öyle🤠

no body, no crime | sopeTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang