BAŞKAN | Yarı Texting

18

"Selam,burada ne yapıyorsunuz bakalım?"

Arkadan gelen alaycı sesle oraya  dönünce gözlerim kocaman açılmıştı. Burada olamazdı değil mi?

***
Karşımızda gözlerini bana dikmiş öylece duruyordu.

Bizimkilere bakındığım da Eslem Alp'e ağzı sulana sulana bakıyordu.

Ama Alpin gözü sadece bendeydi,bu da Özgür'ü sinir etmiş olacak ki konuşmaya başladı.

"Hayırdır bir sıkıntı mı var?"
ağır abiliğini konuşturup Alpin yanına doğru gitmeye başladı.

Allah için Alp beni bir kerecik olsun yakalama ya..

Hayır yani koskoca orman, yemeyip içmeyip beni mi takip ediyorsun anlamadım ki ??

Alpin konuşmasına izin vermeden Özgür'ün yanına gittim ve kolunu tuttum.

"Özgür,sakin ol. Selam biz öyle gezmeye çıkmıştık da.."

Alp konuşmama fırsat vermeden lafımı bölmek için elini kaldırmıştı.

"Tamam sorun yok, özel mülkümdesiniz gençler o yüzden sordum. Keyfinize bakın."

Hay senin özel mülküne ya Allah'ın Nehri,ağaçları işte..

Eslem çocuğu süzmekten bıkmış olacak ki çenesini tutamadı.

"Şey sende bize katılsan ya? Çok güzel olur kalabalık falan öyle.."

O sıra Buse ile göz göze geldik. Eslem ile daha sonra sıkı bir dalga geçeceğimiz kesindi.

"Neden olmasın ki.."Alp bana bakıp konuşmaya devam etti. "Seni daha önce gördüm sanki ha?"

Özgür anında kafasını bana çevirip soran gözlerle baktı, Alp ise halinden memnun gibiydi.

Yalan söylemenin bir manası olmayacağı için doğrusunu söylemeye karar verdim.

"Evet sabah konuştuk ha."saçma sapan kahkaha atıp elimi Can'ın omzuna vurdum.

Gülerken sürekli birine vurma gibi bir huyum var.

Can kolunu omzuma atıp kulağıma yaklaştı."Sen bizden sonra ormana falan mı gittin cadı?"

Kafamı sallayıp alt dudağımı ısırdım.

"Niye yalan söyledin ki kızım?" Rüzgar kaslarını kaldırıp bana ters ters bakınca kaşlarım çatılmıştı.

"Ya ne bileyim içimden öyle geldi, yaptım.Bana kızmayın. Gidiyorum ben ya"

saçma ergen tribim sayesinde sorgudan kurtulmuştum.

Arkamdan gelen olmadığı için şanslıydım, taa ki ayak sesleri duyana kadar.

Bir rahat bırakmıyorlar abi..

Bir el omzuma dokununca refleks olarak küçük bir çığlık atıp omzumda ki eli ittim.

"Hey hey sakin ol Tavşan kız benim Alp."

Elimi kalbime koyup bir süre kendime gelmeye çalıştım.

"Tamam sakinim, Alp sen niye geldin ki? Onlarla takılsaydın işte."

Kaşlarını çatıp bir elini cebine koyup bir elini saçından geçirdi.

Yine tatlı gelmişti gözüme..

"Ne bileyim,sadece onları tanımıyorum."

Yüzümde bir gülümseme olunca o da gülmeye başlamıştı.

"Sanki beni tanıyorsun."

Bir eli cebinde gülerek yanıma yaklaştı.

"Seni yıllardır tanıyormuş gibiyim daha sabah tanışmamıza rağmen."

Normalde hazır cevap biri olmama rağmen Alp ile konuşmaya kalkınca dilim tutuluyordu. Şu an olduğu gibi.

"O çocuk sevgilin, neden arkandan gelmedi de ben geldim?"

Kaşlarımı çatıp ne demek istediğini anlamaya çalıştım. Bana sinirli olduğu için gelmemiş olabilirdi herhalde.

"Seninle tanıştığımızı baştan söylemediğim için herhalde."

Gülerek kafasını iki yana salladı.

"Umarım sandığın gibidir güzel kız."

****

Alp

Selen