0.8

4.5K 95 8
                                    

Neredeyse gece olacaktı fakat Uraz hâlâ yazmamıştı onunla konuşmak istiyordum. Her anımı ona anlatmak istiyordum. O olmayınca bu kadar kötü hissetmem normal miydi? Acaba ben mi yazsaydım? Evet yazacaktım! Hep o mu yazıcaktı?

İlayda : Uraz?

Uraz : *Son görülme dün 17.56*

Bu en son konuştuğumuz saatti. Ne yani bu çocuk dünden beridir telefonuna hiç mi bakmamıştı? Saatler geçmişti ama Uraz'a hala ulaşamamıştım. Bir şey mi olmuştu? Çok endişeleniyordum. Yazarsa çok kızacaktım ona. Bana haber vermeden ortadan kaybolmakta neyin nesiymiş hem? Pozitif düşünmeye çalışşamda içimden bir ses kötü bir şeyler olduğunu söylüyordu. Ne yapacaktım? Bir yol bulmalıydım. Gecenin bu saatinde de ne yapabilirdim?
Düşün düşün düşün. Düşünemiyorum. Sanki düşünme yetimi kaybetmiş gibiydim.

Telefonumdan gelen ses ile ekrana odaklandım. Derin bir nefes alarak açmıştım bildirimi. Uraz yazmıştı. Ama beklediğim şekilde değil.

Uraz : İlayda şu an müsait değilim. Müsait olunca ben sana yazacağım. Beni merak etme iyiyim.

İlayda : Uraz nasıl merak etmeyeyim? Nerdesin bir şey mi oldu? Seni arıyorum telefonunu aç hemen.

Uraz : Bekliyorum.

"Alo." derin bir sessizlik oluştu. Ne diyeceğini bilmiyordu sanki. Kısa süreli sessizlikten sonra cevapladı. "Alo." Sesi çok kötü geliyordu. Ne olmuştu?
"Uraz ne oldu?" diye sordum çok geçmeden. "Yok bir şey güzelim." diye cevap vermesine rağmen sesinin konuşurken titremesinden bir şey olduğunu anlamıştım. Yalan söylüyordu.

"Uraz nerdesin? Yanına geleceğim." Nereye gidiyordum ya? Bu cümleyi ben mi kurmuştum?

"Gerçekten gelecek misin?" dedi titreyen sesiyle. Şu an gözlerinin dolduğuna yemin edebilirdim. Küçük bir oğlan çocuğuyla konuşuyordum sanki. Öyle masum bir ses tonu vardı ki.

"Evet geleceğim Uraz. Konum at." diyebilmiştim sadece. Cümlemi bitirmem ile telefonu yüzüme kapattı. Tam onu geri arayıp neden kapattığını sorucakken gelen bildirim ile yüzümde bir gülümseme oluştu.

Uraz : *Konum gönderildi*

Üzerimi hiç umursamadan evden koşar adım çıktım. Oraya gidince annemlere mesaj atacaktım. Evde beni arayıp bulamazsa telaşlanıp Müge Anlıya falan çıkardı mazallah. Düşüncelerimden kafamı sallayarak kurtuldum hemen.

Urazın attığı konum bir eve aitti. Tahminimce onların eviydi. Ben hariç bir sürü insan vardı. Çok kalabalıktı. Ne olmuştu ki? Urazı nasıl tanıyacaktım ayrıca?

Ben bunu düşünürken karşıdaki bir çift göze takıldı gözlerim. Bu gözler mezuniyette gözlerime takılan gözlerdi. Ağzım şok içinde aralandı. Nasıl anlamamıştım? Ağlamaktan göz altları şişmişti. Gözleri kan kırmızısıydı. Uraz mıydı o? Beni gördüğü gibi oturduğu yerden doğrulmuştu. Hızlı adımlarla yanıma ulaştığında hiçbir şey söylememe izin vermeden ellerini belime sardı. Kokumu içine çekti ve yine o titreyen sesiyle "İyi ki geldin İlayda." diye mırıldandı.

Vote atıp yorum yapmayı unutmayınnn <3

AŞK MELODİSİ (TEXTİNG)Onde histórias criam vida. Descubra agora