Cehennemin Her Semti

4.5K 350 537
                                    

" Çok aşığın var diyorlar yalan de yeter bana

Bir sevda sözü fısılda, hazırım inanmaya

Gönül hırsızı diyorlar inkar et yeter bana

Gözlerindeki cevaba korkuyorum bakmaya

Geceler uzun ve yalnız, yoksun sabaha kadar

Düşümde bile günahkarsın, bunu kim hayra yorar?

Ardımdan delı diyorlar, belki de yalan değil

Yanımda bile uzaksın, nasıl dayansın gönül?"

İçeriden gelen seslerin son buluşuyla birlikte huzursuzca pencereye adımladı.

Bütün geceyi odada geçirdiği yetmez gibi şimdi gün ışığı pencerelerin ötesinden perdeyi sararken bile yerinden kıpırdamasına izin yoktu. Evin içerisinde gözetim altında bir denetimli mahkum gibi geziniyordu prangasız ayaklarıyla.
Ancak özgürlük alanı semanın yalnızca bir avucu niteliğindeki koridor denen avlusuydu.

Aşağıdaki tipler huzur verici değildi.
Çağatay onların yanında nurdan yaratılmış ve tanrı tarafından özenle can bulmuş bir melek gibi duruyordu görünüşüyle. Berkan bile iyi uslu çocuk gibi dururdu hatta.
Kara kura,çoğu bodur boylu olmasına rağmen suratları delik deşik tiplemelerdi.
İnsanları kategorilendirmesi gerekseydi yolda görse ters istikamete adımlayacakları arasında başı çekerdi bu tipler üstüne üstelik.

Duhan dudaklarını birbirine bastırdı.
Artık ses gelmeyen salona doğru adımlamak üzere ahşaba bastı yavaşça.
Epey gıcırtılı parke çığlık gibi duvarlarda yankılanırken gözlerini yumdu.

"Lan!"dedi Berkan ikişerli adımlarla merdivenlerden adımlarken.
"Napıyon menekşe çiçeği."

"Ne?"dedi Duhan merakla.

"Ne bileyim lan gölgelerde gizleniyon ya duymadın mı şu sözü.
Menekşe menekşe çıkma güneşe..."dedi Berkan gevşekçe.

"Ne konuşuyorsunuz? Evlerine ne zaman gidecekler."dedi Duhan panikle.

"Ben gitsem kokum kalır,lavaboya gireceksen parfüm sıkıp gir. Sonra sana mezar kazmak zorunda falan kalarım,iş açmayalım."dedi Berkan kirli esmer sakallarını okşayıp sırıtırken.

Duhan iğrendiğini belli eden "İyyyy" tepkisiyle burnunu kıvırıp ekşitti yüzünü.
"İğrenç."

"Arada Çaki olmasa kaşıklatırdım sana ama işte siker belamı."dedi Berkan göz kırpıp.
"Tam avucun tersiyle şamarlamalıksın yoksa."

"Senin mezar kazmakla ilgili mevzun ne?"dedi Duhan kollarını birbirine bağlarken.

"Ha,ben sana diyeyim sen Çaki'ye öt."dedi Berkan burun kıvırıp.
"Beni dövemediğin için intikam mı alıyon lan bücür?"

"Ciddiyim Berkan."dedi Duhan yutkunup.
"Neden mezar kazmakla ilgili bu kadar ciddisin. Şakayla karışık bile hissediliyor."

"Çaki vurur,ben gömerim."dedi Berkan yorgunca duvara yaslanıp elini cebine atarken.
"Aşağıdaki leşciler arkamızı temizlerler."

"O..."dedi Duhan hüzünle.
"Katil mi?"

"Evet."dedi Berkan umursamazca.
Bir süre düşünüp omuz silkti yeniden.
"Evdeki herkesin katil olduğunu bilmek ürpertiyor olsa gerek seni? Kurban da sensindir ,yıldız çizip kescez seni."

Duhan bal rengi gözlerinin dolduğunu hissetse de gözlerini tavana dikip yine de izin vermedi aciziyetini dost mu düşman mı rengi belirsiz olan yabancıya.
Biliyordu.
Kahkahalarını paylaştıkları bile onu bu incilerle öldürmeye çabalarken ne idüğü bilinmez bir yabancının merhametine teslim olamazdı.
Dost neydi düşman neydi.

DehlizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin