8

1.2K 85 20
                                    

Sirius kıvırcık siyah saçlarını eliyle arkaya doğru tararken James'in Lily'le konuşurken girdiği stresli havaya gülüyordu. Her ne kadar yedi yıldır tanışıyor olsalar da James hala gerginliğini atamıyordu kızın karşısındayken. Bu durum her ortamda ölesiye rahat olan çocuğu güldürüyordu.

Arkadaşının saçmalamasına gülerken kafasını iki yana sallamasıyla kendisine doğru yaklaşan Remus'u gördü. Aşağı inmeyeceğini söylediği için kızgındı ama görünce gülümsemesi daha da genişlemişti.

Remus, Sirius'un ona çok yakıştırdığı kazak ve kahverengi pantolonuyla sakince yürüyordu. Bir eli cebinde diğerinde de kitabı vardı. Sirius'un yanına oturana kadar yüzü sakin bir ifadeyle örtülüydü.

"Peter gelemedi. Ödevi yapmayı unutmuş çünkü."

Dizlerini bağdaş yaparak Sirius'un tam çaprazına oturdu. Aralarında kalan yarım metre kadar mesafeye kitabını koyup kaldığı sayfayı aramaya başladı.

"Gelmem diyince gelmezsin sandım."

Remus kafasını kaldırıp çocuğa baktı. "Gelmeyecektim de ne bileyim."

Bir açıklama bulunmayan cümleye Sirius sadece kafasını salladı. Gözlerini ayırmadan onun kumral saçlarını inceliyordu. Remus da bakışlarından rahatsız olsa bile hiç yokmuş gibi sayfaları çevirmeye devam ediyordu. Hafifçe gergin ortam James gelene kadar sürdü.

Simsiyah karmakarışık saçlarıyla kendini çimlere atan oğlan ayaklarını yere vurup yumruklarını sıkıyordu.

"Sanırım çok aşığım." diye fısıldadı.

"Yeni mi dank etti?" Sirius gülerek konuştu.

"Hayır ama artık benimle cidden iyi geçiniyor. Göreceksiniz yakında sevgili olacağız." ellerini çenesinin altına koyarken yüzüstü dönüp dirseklerini çimenlere dayadı. Remus'a kafasını çevirip "Aa Aylak gelmiş. Kılkuyruk yok mu?" dedi neşeyle.

"Aşk seni kör ediyor sanırım James. Görüyorsun ya yok." dedi kitaptan kafasını kaldırmadan.

Sirius ve James birbirlerine bir bakış attılar. İkisi de onun bu sinirini anlayamıyorlardı. Normalde de kahkahalar atmazdı ama daha neşeli olduğu kesindi.

James poposunun üstüne oturur pozisyona geçerken "Remus sen bir şeye mi sini-

"Siz ikiniz neden çalışmıyorsunuz? FYBS sınavları 4 ay sonra?" diye lafını kesti Remus. Ya gerçekten bu soruyu soracaktı ya da James'e cevap vermek istememişti.

"Sakin ol, günlerdir çalışıyoruz bugünü tatil için ayırmıştık. Ayrıca daha çok var?" Sirius sakince cevapladı oğlanı.

"Öyle olsun." dedi Remus'ta. Tekrar kitaba döndü. Ama kısa bir bakıştan sonra kaldığı yere bile bakmadan kitabı alıp ayağa kalktı. "Ben yukarı çıkıyorum. Otururum sandım ama uykudan ölüyorum. Siz yemeğe gitseniz de beni çağırmayın." dedi. Sirius ve James cevap veremeden yürümeye başladı. Sirius kafasını yana doğru çevirip arkasından bakakaldı. Ve aynı zamanda ona el sallayan kızı gördü. Şaşkınlıkla önüne dönerken Remus'un bu tavrının şokunu yaşıyordu. Kendisi mi yanlış anlamıştı yoksa Remus mu garip davranıyordu.

James ikisinin arasında gidip gelen bakışlarını sonunda hala Sirius'a bakan kıza çevirip "Sanırım seninle konuşmak isteyen bir kız var." dedi.

"Marlene'le ayrıldıktan sonra konuşmak isteyen bir sürü kız var." gülümseyerek göle bakıyordu Sirius.

"Lütfen çekilir misiniz sayın kendini beğenmişlik? Yakın arkadaşım Sirius'u görmekte zorlanıyorum da!" dedi James gülerek. Sirius ona fiske geçirip gülmeye devam etti.


Wolfstar// ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin