✨6✨

2K 188 220
                                    

Altair Ramsey öfkelendiğinde bir kilometre yakınında olan ve öfkesinin hedefi olan herkese geçmiş olsundu.
Çünkü gerçekten çok öfkeli olurdu ve öfkelendiğinde kendini kontrol etmesi çok zor olurdu. Aşırı tepkiler vermesi çok olağandı.

Onun dışında şeker, bal gibi çocuktu canım.

Bal demişken... Bal da severdi.

Neyse...

Biraz da çapkındı. Bir keresinde kendisinden 7 yaş büyük olmasına rağmen profesör Fiona Lightbrown'la bile flört etmişti. İşte o flört, eşcinsel olduğunu fark etmesini sağlayan son olaydı. Tam bir faciaydı. Sırf kim olduğunu biliyor diye onunla yatıp hamile kalmaya çalışmıştı.
O zamandan beri erkeklerle takılıyordu. Cidden cennetti be! Daha az konuşur, daha az trip atar, çok da umursamazlardı.
Kadınlardan nefret edip onları aşağıladığından değil tabii ama kesinlikle bir gün evlenirse o kişinin erkek olacağını biliyordu.

Fiona ismini andı ya şimdi içinden, tüyleri diken diken olmuştu bile.

Bir kenarında çizik olan kaşlarını çatarak ayaklarını uzattı ve elindeki küçük boy içki şişesinden bir yudum aldı. Mis gibiydi tadı be!

"Oo, nereden buldun bunu?" diyerek yanına çöktü Regulus ve elinden kaptığı metal şişeyi dikledi.
"Ha... E bu çikolatalı süt."

"Ver sütümü," dedi ters ters bakarak. Sütünü paylaşmayı hiç sevmezdi. Hiç!

"Neden içki şişesinde içiyorsun?"

"Reggie-bal, sence ben elimde aptal bir süt şişesiyle görülür müyüm? Bir karizmam, korumam gereken bir onurum var." dedi ve havalı havalı şişeyi dikledi.

Dramatik tavrına gözlerini deviren Regulus'a sırıtıp sırnaştı. "Reg. Reg. Reg!"

"Ne istiyorsun?"

"Bana Severus'un parfümünü kaçırsana."

Regulus orta parmak çekti. "O parfüme o kadar para döktükten sonra tek fıs bile sıksan seni bir duvardan diğerine vurur."

Altair üzgünce Regulus'un omzuna yattı. "Ama ben o parfümü istiyorum."

"Ne yapayım?"

"Duygusuz piç olmayı kes Reggie-aşkım! O parfüme bayıldığımı biliyorsun." dedi masum bir sesle.
O ve masumluk...
Ama az kalmıştı. Biraz daha üzülse kesin kanına girerdi Regulus'un. Aslında parfümü gizlice kendisi de alırdı ama sonra Severus onu iksir malzemesine çevirir, Sludorn'a verirdi. Sldorn... Slamorn?
Adamın adı neydi be?
Neyse! Son, ölümcül hamle olan titrek sesi kullanma zamanı gelmişti.

"Be-ben-"

"Tamam sus, tamam! Ama bak biraz sıkarsın bırakırız. Bitirme parfümünü."

"Tamam ya. Hem kendim de satın alırım."

"Niye almıyorsun o zaman?" dedi Regulus aptal mısın der gibi bakarken.

"Şey... Çünkü bilirsin, bu beleş, değil mi? Bedava olunca kokusu bile daha güzel oluyor."

Regulus gözlerini devirdi. "Ya da senin ruhun fakir."

Altair sırıttı. Akşama doğru piknik yapacakları için şimdi boş boş takılıyorlardı. Kollarını geriye, arkasındaki basamağa yasladı ve gökyüzüne baktı. Açlıktan midesi sırtına yapışmıştı ama sırf piknikte çok güzel yiyecekler oluyor diye yemek yemiyordu.

"Sence Helios benden hoşlanıyor mudur?" dedi dertli dertli Regulus.

"Bilmem. Öpüşmediniz mi?"

Love and Gossip (𝑺𝒏𝒂𝒎𝒆𝒔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin