🌸13🌸

1.7K 175 173
                                    

Song - Chase Atlantic = Swim

Altair kaşları çatık bir şekilde çamur içindeki yavruya baktı. Doğalı birkaç gün olmuşken Hagrid onu kulübesinin arkasındaki çamur ve pislik içindeki çitlerin arasında bırakmıştı. Kızgınlıkla çitlere yaklaştığında beyaz tek boynuzlu at ayağa kalktı ve zayıf bacakları üzerinde düşe kalka ona yaklaştı. Yüzünde kocaman bir gülümseme oluşan Altair asasını çıkarıp bir Aklapakla yaptı ve eğilip onu kucağına aldı.

"Bebeğim benim." dedi alnından öperek. "Minik mucizem nasılmış bugün?"

Öpücükleri arasında hoşnut bir ses çıkarıp boynuna doğru gömülen yavruyla kalbi erimiş bir şekilde sırıttı. "Yerim ben seni. Yeryüzünde var olan en tatlı yaratık seni!"

Beyaz yavru başını kaldırıp küçük pembe diliyle yüzünü yaladığında kıkırdadı. Bayan Olivia bunu görse dehşetle bayılırdı. "Ya!" Şimdi sevgiden ölecekti! "Bebeğim benim."

"Kıskanmalı mıyım?" dedi bir ses. Altair irkilerek başını sağa çevirdi. Çitin sağ kısmına yaslanmış olan Sirius, yüzünde sırıtmayla ona bakıyordu. Altair anında asil ve havalı haline bürünürken Sirius çitten ayrıldı ve yanına yürüdü.

Göz temaslarını kesmeden eğilip Altair'in çenesinin altına sığınmış olan yavruyu öptü. "Hey, ufaklık, babalarının konuşacak önemli bir meselesi var. Sonra seni görmeye gelsek nasıl olur? Söz veriyorum bulabildiğim en sulu elmayı getireceğim."

Sanki anlıyormuş gibi konuştuğu yavru tek boynuzlu at, anlamış gibi Sirius'a atıldığında Altair kaşlarını çattı. Sulu bir elmaya satılmıştı resmen. Ayrıca o babalar kısmını da unutmamak gerek...

"Sirius ne yapıyorsun?" dedi Altair kucağından alınıp tekrar çamura bırakılan yavruya bakarken.

"Seni tek başına yakaladım, bırakır mıyım sence? Konuşmamız gerekiyor." dedi bileğinden tutup onu göle doğru çekiştirirken. Altair gözlerini devirdi. Bu konuşmayı yapmak istemiyordu.

"Sirius."

"Kapa çeneni."

Altair inatlaşmak istedi ama Sirius onu bir ağacın dibine ittirdiğinde ağzından tek kelime çıkaracak zamanı bulamadı. "Sirius!"

Kaşları çatık, öfkeli bir şekilde bakan Sirius tam karşısına oturdu ve alev alev yanan grileri ile ona baktı.
"Benden neden kaçıyorsun!?"

Altair iç çekti. Kızgınken çok ateşliydi...
Konumuz bu mu Altair!?
Kendine kızarak kollarını göğsünde birleştirdi. "Kaçmıyorum."

Sirius yüzlerini yaklaştırdı ve parmağının ucuyla göğsünü dürttü. "Kaçıyorsun!"

"Kaçmıyorum! Sadece düşünmem gereken şeyler vardı!"

"Öyle mi?" dedi alayla. "Neymiş o? Beni nasıl başından atacağın mı? Beni istemiyorsan açıkça söyle, Altair. Çok ciddiyim bir daha gölgem bile değmez sana ama beni böyle arada bırakma. Acı çektiğimi görmüyor musun?"

Altair ondan o kadar uzak durmanın düşüncesini bile sevmemişti. Ama diğer yandan birlikte olmaları için de engeller vardı. En büyüğü-

"Yapamam." dedi üzgünlüğünü yansıtmamaya çalışarak.

"Neden? Altair seni seviyorum! Beni sevmiyor olabilirsin ama hiç mi yok yerim kalbinde?" dedi Sirius kollarını iki yandan tutarak.

"Öyle değil-"

"Ne değil!?"

"NİŞANLIM VAR!"

"Ne? Sen ne..." sesi sona doğru kısıldığında Altair başını diğer tarafa çevirip dolu gözlerini ağaçlarda gezdirdi.

Love and Gossip (𝑺𝒏𝒂𝒎𝒆𝒔)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora