•16: İşleri daha karmaşık hale getirmeden durmak•

1K 158 37
                                    

Jimin başını çevirmedi, kıkırdamadı, gözlerini süzmedi ya da cilveli hareketler yapmadı. Bakışları buluştu ve Taehyung onun gözlerinde, o gece kulüpte ve yatak odasında gördüğü şeyi buldu. Ateşi. İhtiyacı. İsteği. Aşırı şekilde uyarılmıştı. Kot pantolonuna hapsolmuş erkekliği ona acı verecek kadar büyümüştü.

Siktir, dizlerinin üstüne çöküp Jimin'e tapınmaktan çok istediği hiçbir şey yoktu.

Jimin göz temasını kaybetti. Bardağına uzanıp içindekinin neredeyse hepsini bitirdi... ve bu oldukça çekiciydi. "Peki..." Hafifçe öksürdü. "Üniversitede ne okuduğunu Kyungsoo bana hiç söylemedi."

"Spor yönetimi," diye yanıtladı, boğuk bir sesle. "Ya sen?"

"Tarih." Jimin gülümsedi.

"Tarih uzmanı, desene."

"Elbette."

Böyle tartışıp durdular ve sırayla birbirlerine sorular sordular. Bir ara Taehyung kalkıp onun yanına oturunca bacakları birbirine değdi. Saatler geçti. Birer bardak daha içtiler. Taehyung onun antropolog olmak istediğini ama o yola gitmemeye karar verdiğini öğrendi. Jimin ayrıntılara girmedi ve Taehyung anne babasının kendi oyunlarından birini asla izlemediğini söylediğinde, nedenleri için ısrar etmedi. Gala hakkında konuştu; Taehyung da ona oyun döneminde sokakta yaşar gibi hissettiğini anlattı. Arada sırada bakışları birbirine kilitleniyor ve konuşulmamış özlemin yakıcılığı canlı duruyordu.

Jimin onu istiyordu... Taehyung bu kadarını biliyordu. Hatta belki de kendisinin onu istediği kadar. Ve bedeni gergindi, Jimin her hareket ettiğinde, bedenlerinin her temasında erkeklikleri zonkluyordu.

Ama saat bire yaklaştığında ve Jimin yatağa gitmek için ayağa kalktığında ona engel olmadı. Aslında öylece ayakta durdu ve iyi geceler dedi.

Jimin merdiven boşluğunun altında durdu. Loş ışıkta saçı daha koyu kırmızı gibi duruyordu. "İyi geceler Taehyung."

Başıyla onayladığını hissetti ve sonra ayaklarını istediği yerden başka yere gitmeleri için zorladı. Odasına girince kapıyı arkasından kapattı ve sonra alnını soğuk ahşaba yasladı.

"Siktir."

Bu gece gerçekten hayatının en uzun gecesi olacaktı çünkü kendine hakim olmak uzmanlık alanı değildi.

Jimin çıplak yatmayı düşündü. Pijama altı ve kolsuz üst aşırı duyarlı tenine fazla geliyordu. Şu an hissettiği sıcaklık ve konuk odasının dışındaki banyo aynasında kendisine bakan parlak gözler için şampanyayı bahane etmeyecek kadar yaşlı ve gerçekçiydi.

Nedeni yüzde yüz Taehyung'du.

Eski erkek arkadaşı onda asla bu kadar cinsel istek uyandırmamıştı. Buna öyle hazırdı ki her hareket ettiğinde ve teninde giysilerini hissettiğinde ağlamak istiyordu.

Kahretsin, dokunmadan bile bedenini yakıp tutuşturan tek kişi Taehyung'du. Yalnızca metrelerce uzakta olduğunu bilerek nasıl dayanabileceğini bilmiyordu.

Sırt çantasından diş fırçasını çekip çıkararak üzerine diş macunu sıktı ve sertçe dişlerini fırçalamaya başladı. Bitirdiğinde suyu kapattı, diş fırçasını kutusuna koydu ve aynadaki yansımasına baktı.

"Pijamayı severim."

Banyo kapısında beliren Taehyung'u görünce irkildi. Altından çıplak ayaklarının göründüğü pantolonu kalçasından öyle düşük duruyordu ki Jimin içine bir şey giyip giymediğini düşündü. Üstünde hiçbir şey yoktu ve sert karnı gözler önündeydi.

Tempting the player||VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin