6.9

9.7K 544 32
                                    

| Melih |

Perşembe.
22.30

Kalp atışları parmak uçlarımı titretiyordu. Çıplak gövdesinde göbeğine doğru inen ince tüyleri parmağımla takip ettim. Gözlerim yüzüyle gövdesi arasında gidip gelirken onun gözleri dudaklarımdan başka bir noktaya sapmıyordu. Elimi beline atıp gövdesini kendi vücuduma yasladım. Çenesini bana doğru yaklaştırdığında sıcak nefesi dudaklarımın üzerinden akıp içeri sızdı.

Sırtımdaki eli okşar gibi aşağı kaydı. Boxerımın lastiğinde oyalanan parmaklarını hissettiğimde titredim. Bunu işaret olarak algılayıp boxerın içine süzüldü. Parmakları önce popomda ardından deliğimin çevresinde gezindi.

Parmağını deliğimin üzerinde dolaştırırken sertleşmiş uzvunu bacağıma bastırıyordu. Gözlerinden bile altta olmamı istediği belli oluyordu. İtiraz edemeyecek kadar onun olmaya ihtiyacım vardı. Tek isteğim bir an önce tek vücut olmaktı.

Kuru kuru içime ittiği parmakları yüksek sesle inlememe sebep olduğunda dudaklarıma kapandı. Bir yandan da zorlamaya devam ediyordu. Göğsünü sertçe iterek uzaklaşmasını sağladım.

"Kazığa oturt istersen Apo? Çıkar şu parmağını acıyor."

Parmağını yavaşça çıkarırken ağzında bir iki özür geveledi. Omzundan tutup vücudunu döndürdükten sonra elimi kalçasına attım.

"Madem bilmiyorsun, önce ben göstereyim."

"Siktir git Melih."

Küfürlerine rağmen boxerımı iki kenarından tutup dizlerine kadar sıyırmama itiraz etmedi. Boynuna bastırıp ayakta hafifçe eğilmesini sağladıktan sonra elime tükürüp parmaklarımı ıslattım. Orta parmağımla girişine yavaş yavaş masaj yapmaya başladığımda kısa bir an nefes almayı bıraktı. Gerilen sırt kaslarından hoşuna gittiğini az çok tahmin edebiliyordum, ama elimi kalkmış aletine sarıp durumu tasdik etmeden orta parmağımı içine itmedim.

Parmağımı sarıp içine kabul ederken dudaklarım ensesindeydi. Sıcak nefesimi saç diplerine üfleyip aletine asıldım. Parmağımı sonuna kadar soktuğumda tıslamaya benzer bir ses çıkardı.

"Acıyor mu?"

Başını salladı ama dudaklarından çıkar kelimesi dökülene kadar çıkarmayacaktım. Yavaşça içinde hareket ettirip yarısına kadar çıkardım ve tekrar soktum. Bir süre bu hareketi sürdürdükten sonra biraz gevşediği anda ikinci parmağı devreye soktum.

Altta olmayı kabul ettiği ilk erkek bendim ve içine girmemin üzerinden neredeyse iki ay geçmişti. Özetle, dardı. Bu da azgınlığı bir kenara bırakıp özel bir çaba ve sabırla onu rahatlatmam gerektiği anlamına geliyordu.

Aletini çektikçe kendini kasmayı bırakıp parmaklarımı daha derine kabul etmeye başladı. Kulaklarımda çınlayan soluğum başka bir şeyi duyabilmemi imkansız kılıyordu. Sadece hareketlerden ve yüksek nabızdan ibarettim. Parmaklarımı yavaşça çıkarıp biraz önce Apo'nun yatağa bıraktığı krem tüpüne uzandım. Boxerımı aşağı indirip avcuma sıktığım kremle önce kalkmış aletimi kayganlaştırdım. Ardından parmaklarıma yayılmış kremi dağıtmadan parmağımı yine deliğine soktum. Girişine ve içine kremi iyice yaydıktan sonra gövdemi sırtına dayayarak başını girişe dayadım.

"Yavaş ol."

Belini tutup omzunu öperken tenine doğru "Sen bastır." diye fısıldadım. Bu aşamada yumuşak davranmazsam siktiri çekip beni böyle kalkmış sik gibi ortada bırakacağını biliyordum. Ki şu an mecazi anlamda değil, gerçek anlamda kalkmış bir sikten ibarettim. Bu riski göze alamadığım için sabırla bekledim.

Derin bir nefes alıp kalçasını bana bastırırken yavaşça içine giriyordum. Dişlerimi sıkıp inlememek için derin bir nefes aldım. Kolumu koltuk altından geçirip elimi kalbinin üzerine bastırdım. Kendimi bir anda içine gömmek istiyordum.

Aletim yarısına kadar içine kaydığında inleyerek durdu. Omzuna öpücükler kondurmaya devam ederken boştaki elimi uzvunun etrafına sardım. Krem sayesinde hala kaygan olan avcumu aşağı doğru kaydırıp kökünü okşadım. Aynı anda kendini bana doğru biraz daha bastırdı. Kalan kısa mesafeyi de ben kapatıp deliğine gömüldüm. Elim acısını hafifletme çabasıyla çekmeye devam ediyordu.

"İyi misin?"

"Dur, az hareket etme."

Alışması için zaman verip çıkarmadan kalçalarımla küçük bir daire çizerek içinde hareket ettim. İnledi ama küfür etmediğine göre acı katlanılabileceğini boyuttaydı. Baskısı her geçen saniye kontrolü biraz daha kaybetmeme neden oluyordu. Hareket etmek istiyordum.

Yarıya kadar çıkarıp tekrar köklediğimde feryat figan sövdü. Ama kalçasının hareketinden gösterdiği kadar isteksiz olmadığını anlayabiliyordum. O yüzden hareket etmeyi kesmedim. Yavaş bir tempoyla girip çıkmaya devam ettim. Kulaklarım sadece vücutlarımızın çarpıştığı noktadan yayılan sesi duyabiliyordu, bunun dışında her şeye sağır olmuştum.

Dudaklarından fırlayan küfürler sülalemdeki bütün üyeleri ve asıldığım aletini kapsıyordu. Gülüp dudaklarımı kulağına yasladım.

"Önce ben seni." diye fısıldarken kulak memesini dişleyip sert bir darbeyle en derin noktasına gömüldüm.

Boşaldığında kalan son anlayışlı tarafım da hiç oldu. Kollarımın arasında titreyerek boşalmaya devam ederken sert ve hızlı bir ritimle devam ettim. Kısa süre sonra kasıklarımdaki uyarılma hissiyle son bir kez girip aniden içinden çıktım. Kollarım sıkıca gövdesine dolandı. Seğirerek boşalan aletimden sızanlarin sıcaklığı ikimizin vücuduna da yayılıyordu. Nefeslerimiz düzene girene kadar ondan ayrılmaya niyetim yoktu. Bunu anladığında başını arkaya atıp omzuma yasladı.

____

alaimisemaWhere stories live. Discover now