mono no aware | | bajifuyu

Altı

"Bu kadarını bilmen yeterli olacaktır."

Artık ağrımaya başlayan sırtını sandalyeye yasladı Mitsuya ve gerinmeye başladı.

Baji Keisuke'ye ders anlatmanın daha kolay olacağını düşünmüştü, en azından arkadaşının kavrama kabiliyetinin farkındaydı.

Fakat siyah saçlının her bir konuyu en ince ayrıntısıyla bilmek isteyebileceğini hesaba katmamıştı.

Matematiksel tanımın yeteceğini sansa da, Baji her konunun sözel tanımlarını da iyice kavramaya çalışıyordu.

Rakamlar ona sadece kendi soru çözmeye çalışırsa yararlı olurdu. Başkasına anlatabilecek kelime birikimine sahip değildi.

Mitsuya'dan başkasına da güvenemezdi bu kadar iyi anlatma konusunda. Sabırlı yapısı sayesinde de Baji'yi saatlerce çekebilmişti.

Daha fazlasının ikisine de zararlı geleceğine inandığı için de çalışmalarını bir noktada kesmişti mor saçlı genç. Bir yandan da Mikey'in söylediği saatte çeteyle toplanacaklardı.

Hala sorular ve konu anlatımı dolu kağıt destelerinin arasında boğulan arkadaşını son kez uyardı Mitsuya, daha sonrasında da evi terk etti.

Her ne kadar Mitsuya aksini tembihlemiş olsa da Baji, hayatında bir ilki başarmış, hür iradesiyle ders çalışmaya devam etmişti. Kendisi için de epey şaşırtıcı bir durumken bütün gece yanlarına gitmediği arkadaşları da bunu öğrendiklerinde inanamamışlardı.

Bütün gece ayakta kalarak anlatacağı her konuda ulaşabileceği en yüksek noktaya erişmişti siyah saçlı genç. Hoş, bu azmini en başında kullansaydı hiç kopya çekmesine gerek kalmazdı.

Kendisi için bile çalışmazken Chifuyu için akla karayı seçmesi hayret vericiydi elbet, bir yandan da ilgi çekiciydi.

Pekala ki sarışına yardım etmek istiyordu. Lakin sınırlarını zorlamasına gerek var mıydı?

Bunu etrafındakiler kadar kendisi de düşünse de önemsememeye çalıştı aklında dolananları. Nasıl hissediyorsa öyle ilerlemeyi tercih edecekti. En azından yapmadığı şeyler için pişmanlık duymayacaktı.

Uykusuzlukla birlikte gününe başladığında dersleri dinleyemeyeceğini en başından tahmin edebilmişti Baji. Her ne kadar notlarını ortalamada tutmak istese de odaklanabilecek hali yoktu.

Kendi derslerini dinlemek yerine Chifuyu'ya daha verimli ders anlatabilmek için uyumayı tercih etti.

Aralıklı aralıklı, insanlar tarafından bölünüp duran uykusu genel anlamda yeterli olmasa da sabahki haline fark atacak hale getirmişti siyah saçlıyı.

Her bulduğu vakit gözlerini kapadığı için Chifuyu ile de doğru düzgün görüşememiş olması can sıkıcıydı. Mantığına oturtamasa da onunla konuşmayı ister hale geldiğini inkar edemezdi.

Kısa muhabbetlerinden birinde, okul çıkışında kütüphanede ders çalışmak hakkında konuşabilmişlerdi sadece. Baji de okulun bitişini beklemişti.

Uykusuzluğun getirdiği agresiflikle birlikte son dersinden çıkan siyah saçlı genç, çatık kaşlarıyla kütüphaneye ilerlemeye başladı.

Karakteristik olarak nezaketten anlamayan biriyken artı olarak gergin olması, Chifuyu'ya istemeden sivri dille yaklaşmasına sebebiyet verebilirdi.

Umuyordu ki kendini tutmayı başarıp sarışını üzecek şeylerden kaçınırdı. Tabii biraz düşününce Chifuyu'nun Baji'ye olan sabır kotasının dolmaktan epey uzak olduğu belli oluyordu.