Arabella, ince gri hırkasının altında fark edilir bir şekilde titredi ve Sirius'un nefesinin altından kıkırdamasına sebep oldu. Rüzgarlı bir öğleden sonraydı ve Hogwarts öğrencilerinin çoğu bunu avantajlarına çevirip dışarı çıkmışlardı.
Arabella, Sirius ile Kara Göl'e yürürken hırkasını kendine çekiştirdi. "Gülme, bu kadar rüzgarlı olacağını bilmiyordum." dedi Arabella gözlerini Sirius'a devirirken.
Sirius daha da güldü ve atkısını çıkartıp Arabella'nın omuzlarına sardı. Arabella ona şaşkınca baktı. "Yakın arkadaşımın hasta olmasını istemem, değil mi?" dedi ve göz kırptı.
Arabella hafifçe kafasını salladı ve Sirius'un atkısını boynuna doladı. Kara Göl'e geldiklerinde, Çapulcular ile birlikte genelde oturdukları ağacın altına oturdular.
"Ee, büyük Arabella Arroway'ın hayatı nasıl gidiyor?" Sirius oturduklarında sordu. Kolunu Arabella'nın omzuna koydu ve Arabella onun biraz daha yakınına sokuldu.
"Pekala, genelde havadan sudan konuşan biri değilsin." dedi hafifçe şaşırarak.
"Bir süredir seni görmedim. Ya her zaman ders çalışıyorsun ya da hep Evans ile birliktesin. Artık benimle ve James ile şakalar bile yapmıyorsun. Lanet olsun, Aylak bile seni benden daha çok görüyor." Sirius homurdandı ve kollarını çaprazladı.
Arabella tek kaşını kaldırarak dönüp ona baktı. "Ah canım sen kıskandın mı?" Arabella güldü.
"Hayır, tabii ki de kıskanmadım. Sadece artık seninle nadiren takılabiliyorum. Yakın arkadaşımı özledim, anlarsın ya?" dedi Sirius aşağı bakarak.
Arabella'nın yüz ifadesi yumuşadı. "Üzgünüm, Sirius. Ama tüm suç bende değil. Ben ne zaman seninle takılmayı denesem, sen her zaman Vanessa ile oluyorsun."
"O benim kız arkadaşım."
"Evet, biliyorum." Arabella iç çekti, hafifçe uzaklaşıp ona döndü.
"Onu sevmiyor musun?" diye sordu Sirius başını hafifçe eğerek.
"O iyi biri." Arabella, Sirius dışında her şeye bakarak yanıtladı. Vanessa hakkında gerçekten neler hissettiğini ona söyleyecek yüreği yoktu. Ayrıca, o Sirius'un en uzun süren ilişkisiydi. Onlar ilk çıkmaya başladıklarında, Arabella diğer Çapulcularla sadece birkaç hafta süreceğine dair bahse girmişti. Şimdi ise birkaç aydan fazladır birlikteydiler.
"Onu cidden seviyorsun, değil mi?" diye sordu Arabella.
"Evet. Seviyorum." diye cevapladı Sirius yüzünde küçük bir gülümsemeyle.
Eh, bu benim için yeterli diye düşündü Arabella
"İkimiz için zaman ayırmaya çalış, tamam mı? Her zaman onunla olmak zorunda değilsin." Arabella gülümsedi.
"Tamam, söz veriyorum." Sirius ona geri gülümsedi, sarılmak için kollarını açtı ve Arabella nezaketle kabul etti. Ayrıldıklarında, "Peki ya sen, Belle? Şu sıralar herhangi birinden hoşlanıyor musun?"
"Ah hayır." dedi Arabella çılgınca başını sallarken.
"Hadi ama Belle. Hogwarts şık genç beylerle dolu. Biri mutlaka dikkatini çekmiştir." dedi Sirius, Arabella'yı hafifçe dürterek.
"Kimse ilgimi çekmedi bile." diye cevapladı Arabella gülerek.
"Hadi ama. Aylak oldukça hoş gözüküyor." diye önerdi Sirius.
"Hayır. O kardeşimle çıkmak gibi olurdu." diye cevapladı Arabella kafasını sallarken.
"Çatalak?"
"Aylak ile aynı. Ayrıca, o kapıldı bile."
"Frank Longbottom?"
"Onun kız arkadaşı yok mu?"
———————
Uzaklarda Gryffindor cüppeli bir kız, iki yakın arkadaşın Kara Göl'ün yanındaki bir ağacın altında kucaklaşmasını izliyordu. Kollarını birbirine çaprazlarken gözleri sinirle kısıldı.
"Bunun hakkında ne yapacaksın V?" diye sordu arkadaşı ona.
Vanessa'nın gözleri hala Sirius ve Arabella'nın olduğu yerde dikiliydi. "Arabella ve arkadaşlarına Sirius'un aslında kime ait olduğunu gösterme zamanı geldi."
———————
"Lucius Malfoy?" Sirius yüzünde dehşete düşmüş bir ifadeyle sordu. Güneş batmak üzereydi ve Sirius hala Arabella'ya kiminle ilgilenebileceğini sormaya devam ediyordu.
"Onun tavırlarını beğenmiyorum."
"Sümsükus?"
"Hayır. Hadi geri dönelim. Hogwarts'taki tüm erkeklerden bahsettiğine eminin." dedi Arabella ayağa kalkarken ve Sirius'a kalkmasına yardımcı olmak için elini uzattı.
Sirius düşünmeye devam etti. "Marlene McKinnon?"
"Merlin, hayır. Ben öyle değilim." Arabella güldü.
"Kimden hoşlandığını öğrenene kadar durmayacağım." Sirius huysuzlandı.
"İyi şanslar o zaman."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙨𝙩𝙖𝙧𝙨 | 𝙨𝙞𝙧𝙞𝙪𝙨 𝙗𝙡𝙖𝙘𝙠⁽ᵗᵘʳᵏᶜᵉ ᶜᵉᵛⁱʳⁱ⁾
Fanfiction"𝑺𝑯𝑬 𝑳𝑶𝑶𝑲𝑺 𝑨𝑻 𝒀𝑶𝑼 𝑨𝑵𝑫 𝑺𝑬𝑬𝑺 𝑻𝑯𝑬 𝑺𝑻𝑨𝑹𝑺. 𝒀𝑶𝑼 𝑳𝑶𝑶𝑲 𝑨𝑻 𝑯𝑬𝑹 𝑨𝑵𝑫 𝑺𝑬𝑬 𝑻𝑯𝑬 𝑴𝑶𝑶𝑵. 𝑰𝑻'𝑺 𝑺𝑼𝑪𝑯 𝑨 𝑮𝑶𝑫𝑫𝑨𝑴𝑵 𝑻𝑹𝑨𝑮𝑬𝑫𝒀 𝑩𝑶𝑻𝑯 𝑶𝑭 𝒀𝑶𝑼 𝑻𝑯𝑰𝑵𝑲 𝑻𝑯𝑬 𝑶𝑻𝑯𝑬𝑹 𝑰𝑺 𝑳𝑶𝑶𝑲𝑰𝑵𝑮 𝑨𝑻...