Arabella ve Sirius tatilin geri kalanında konuşmadılar. Arabella sık sık Walburga'nın Sirius'a bağırdığını duydu ve anne ve babasının Sirius'unki kadar korkunç olmadığı için kendisini inanılmaz derecede şanslı hissettirdi. O daha farkına varamadan tatil bitmişti ve Hogwarts'a geri dönme vakti gelmişti.
Arabella'nın annesi Sirius'u King's Cross'a götürmeyi teklif etti, ki bu da çok garip bir araba yolculuğuna sebep oldu. Alessandra sık sık şaka yapmaya ya da Sirius veya Arabella'nın bir hikaye anlatmasını sağlamaya çalıştı ama ikisinin de konuşmayacağını anlayınca vazgeçti.
İstasyona geldiklerinde Alessandra ikisine veda etti ve Hogwarts'a giden trene binmek için giderlerken ikisine de sarıldı. Her zamanki kompartmana gidip zıt taraflara otururlarken ikisi de tek kelime dahi etmedi. Arabella'ya hayatının en uzun tren yolculuğuymuş gibi hissettiren tren hareket etmeye başlayınca Arabella camdan dışarı baktı.
James, Peter ve Remus, trenden indiklerinde onları bekliyorlardı. Üçü de ikiliye sarıldı ve onları Hogwarts Kalesi'ne götürecek olan arabaya bindiklerinde sohbet başlatmaya çalıştılar.
"Ee, ev nasıldı?" diye sordu James gözle görülür gerilimi dağıtmaya çalışarak.
"Korkunç."
"İyi, sanırım."
Sirius ve Arabella aynı anda konuştu. Bu da onların bir an için birbirlerine bakmalarına ve hemen bakışlarını kaçırmalarına sebep oldu.
Remus öksürdü,
"Hediyelerine bayıldım Ara."
"Ben de." James ve Peter dedi ona katılarak.
"Rica ederim. Seveceğinizi biliyordum!" Arabella hafifçe gülümsedi.
"Benim hediyelerime bayılmadınız mı?" Sirius şaka yapmaya çalıştı ama pek iyi olmadı. Gülümsemeye çalıştı ama en sonunda sanki yüzünü buruşturuyormuş gibi göründü.
"Senin de hediyelerine bayıldık, Patiayak." dedi James içtenlikle.
"Yine de tatili birlikte geçirmemiş olmamız utanç verici." dedi Peter üzgünce.
"Evet." Arabella iç çekti ve bir başka garip sessizlik çöktü ve kaleye varana kadar devam etti.
"Ben gidip Lily'i bulacağım. Sonra görüşürüz çocuklar." dedi Arabella arabadan inip onlara el sallarken.
"Evet. Ben de gidip Vanessa'yı bulmaya çalışacağım. Onunla konuşmam lazım." dedi Sirius, Peter, James ve Remus'tan ayrılırken.
İki arkadaş da farklı yönlere giderlerken üçü de iç çekti.
"Berbat olan ne biliyor musunuz, bu yolculuk beşimizin son zamanlarda birlikte geçirdiği en uzun zaman." dedi James üzgünce.
"Biliyorum." diyip ona katıldı Peter, hafifçe kafasını salladı.
"Duyduğumuz şeyle alakalı Arabella ile konuşmamız lazım."
———————
Arabella arkadaşlarının ağzından çok fazla çılgınca şey duydu ama hiçbiri az önce duyduğu şey kadar çılgınca değildi. James, Peter ve Remus ona onunla özel olarak konuşmak istediklerini söylediklerinde, ona söylemeleri gereken çılgınca şeyden çoktan şüphelenmişti.
"Ara, Sirius'un beyni yıkanmış." dedi James ciddi bir şekilde.
Arabella pek çok çılgınca şey duymuştu, ama bu aralarındaki en başarılı olandı. "Yemin ederim, eğer üçünüz şaka yapıyorsanız-"
"Şaka yapmıyoruz! Yemin ederiz, kendi kulaklarımızla duyduk." dedi Peter.
"Bir dinle, tamam mı?" dedi Remus. James ve Peter, Arabella'nın onlara inanması için en büyük şansa sahip olan kişi Remus olduğu için onun açıklamasının en iyisi olduğunu düşünmüşlerdi. "Vanessa'nın arkadaşıyla Sirius'un beynini nasıl kontrol ettiği hakkında konuştuğunu duyduk! Ona bir çeşit iksir veriyormuş. Aşk İksirinden daha kuvvetli-"
"Remus, iyi bir oyuncu olduğunu hiç fark etmemiştim." dedi Arabella, Remus'un sözünü keserek.
"Bize inanmıyorsun." dedi James suçlayıcı bir şekilde, gözlerini kıstı ve neden onlara inanmadığını merak ederek ona baktı.
"Tabii ki de inanmıyorum!" dedi Arabella sinirli bir şekilde. "Siz üçünüz şu an ne kadar delice konuştuğunuzun farkında mısınız?"
"Evet, biliyorum inanması zor-" diye başladı Remus.
"İnanması zor demek az kalır. Üçünüzü akıl hastanesine göndermeyi düşünüyorum." dedi Arabella, Remus'un sözünü keserek.
"Merlin'e yemin olsun, eğer Sirius bunu size yaptırıyorsa-" dedi Arabella kendini daha da öfkelenmekten ve hayal kırıklığına uğramaktan alıkoymaya çalışarak.
"Neden Sirius'un bize bunu yaptırdığını düşünüyorsun ki?" diye sordu James, Arabella'nın sözünü keserek.
"Tatilde konuştuk-"
"Konuştunuz mu?" diye sordu Peter heyecanla ama Remus'un kafasını sallamasıyla durduruldu. "Şimdi sırası değil Peter."
"Doğru, üzgünüm."
"Her neyse, tatilde konuştuk ve bana kendinde değilmiş gibi hissettiğini söyledi." dedi Arabella, hayal kırıklığı Sirius'un ona söylediği her kelimeyi hatırladıkça ve kulağa ne kadar mantıksız geldiğini fark ettikçe giderek daha da büyüyordu.
"Kesinlikle! Çünkü beyni yıkandı!" dedi James yüksek sesle.
"Aynen ve ben de İngiltere kraliçesiyim." dedi Arabella alayla, onun da sesi gittikçe yükseliyordu. "Tek bildiğim, hepiniz bunu onu affedip, sonsuza kadar mutlu yaşamamız için söylüyorsunuz. O kadar kolay değil!"
"Ara! Lütfen." diye yalvardı Remus. "Bizi bir dinle."
"Sizi dinledim ve söylediğiniz şey delilik." dedi Arabella.
"Bakın ne diyeceğim. Bütün bunlara bir ara vermem gerek." dedi Arabella gözlerini kapatıp derin bir nefes alarak. "Lily ile yürüyüşe çıkacağım."
James, Peter ve Remus, onu durduracak bir şey olmadığı için gitmesine izin verdiler.
"Yani bizim cidden kanıtlamamız mı gerekecek ha?" diye sordu James, Arabella'nın uzaklaşan figürünü izleyerek.
"Evet kanıtlayacağız, Çatalak." dedi Remus üzgünce.
"O zaman Operasyon ÇÖİ başlasın mı?" diye sordu Peter.
"Operasyon ÇÖİ başlasın."
Çevirmen Notu:
Verdik coşkuyu izleyelim bakalım 🤩🤩
Ara'yı hem anlıyorum hem de neden böyle yaptın ki diyip kafamı duvarlara vurasım geliyor, garip...
Operasyon ÇÖİ başlıyor ÇOK AKSİYON ÇOK
-Ayrıca Türkçeye çevirince harbiden garip durmuş bu ne ya ıyAyrıca bölüm başlığındaki "İddia" kelimesi "İleri sürmek" gibi olan yani iddia ediyorum ki- gibi. Anlamışsınızdır belki ama yine de fazla garip durduğu için açıklamak istedim.
Neyse neyse KENDİNİZE İYİ BAKIN!!
9
YOU ARE READING
𝙨𝙩𝙖𝙧𝙨 | 𝙨𝙞𝙧𝙞𝙪𝙨 𝙗𝙡𝙖𝙘𝙠⁽ᵗᵘʳᵏᶜᵉ ᶜᵉᵛⁱʳⁱ⁾
Fanfiction"𝑺𝑯𝑬 𝑳𝑶𝑶𝑲𝑺 𝑨𝑻 𝒀𝑶𝑼 𝑨𝑵𝑫 𝑺𝑬𝑬𝑺 𝑻𝑯𝑬 𝑺𝑻𝑨𝑹𝑺. 𝒀𝑶𝑼 𝑳𝑶𝑶𝑲 𝑨𝑻 𝑯𝑬𝑹 𝑨𝑵𝑫 𝑺𝑬𝑬 𝑻𝑯𝑬 𝑴𝑶𝑶𝑵. 𝑰𝑻'𝑺 𝑺𝑼𝑪𝑯 𝑨 𝑮𝑶𝑫𝑫𝑨𝑴𝑵 𝑻𝑹𝑨𝑮𝑬𝑫𝒀 𝑩𝑶𝑻𝑯 𝑶𝑭 𝒀𝑶𝑼 𝑻𝑯𝑰𝑵𝑲 𝑻𝑯𝑬 𝑶𝑻𝑯𝑬𝑹 𝑰𝑺 𝑳𝑶𝑶𝑲𝑰𝑵𝑮 𝑨𝑻...