otuz iki

13.7K 930 42
                                    

Selam

Nasılsınız?

Medyada Ayperi var

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum

Keyifli okumalar!


Cihangirin göreve gitmesinin  üstünden 3 gün geçmişti.

Ne kadar evde kalmak istesem de, Cihangir izin vermemiş Zümrüt annelerde kalıyordum.

Şimdi de Adanadan misafirler gelmiş, onlarla birlikte yemek yiyorduk.

Gelen insanlar, Adnan baba ile ortaklık kurmaya gelmiştiler.

Televizyondan gelen sesle hepimiz oraya döndük.

Telefonum çaldığı için televizyona bakmadan açtım. Çünkü Cihangir arıyordu.

"Güzelim, korkma sakın. Biraz önce  küçük bir olay yaşandı. Bizim bir şeyimiz yok Allah'a şükür. Televizyonda görüp tereddüte düşme."

"Cihangir, iyi olmanıza sevindim. Ne zaman bitecek görevin?"

"Bilmiyor yavrum ne zaman biteceğini, hem  siz nasılsınız? aslanım yaramazlık yapmıyor değil mi?"

"Yok yok babası, şimdilik uslu bir bebek. Geleceği bilemem."

Rahat konuşmak için yemek odasından çıkıp mutfağa girmiştim.

"Sizi çok özledim güzelim. Şimdi yanınızda olmak vardı, burnumda tütüyorsunuz."

Hormonlarım yüzünden gözlerim dolmuştu.

"Bizde seni özledik Cihangirim. Allah emanet olun."

Biraz daha konuşup telefona kapattım.

Mideme giren krampla yüzümü buruşturdum.

Mutfaktan çıkıp lavaboya girdim.

Midemdekileri çıkarıp sifonu çektim.

Saçlarım toplanması ile rahatladım.

Görüş açıma giren Zümrüt anne bana gülümsedi.

Zümrüt annenin yardımıyla elimi yüzümü yıkayıp havluyla kuruladım.

Terasta oturup İstanbul manzarasına bakarken Zümrüt anne, elimdeki pike ile beni sarmaladı.

"Saçlarımı okşadığında kayıp dizine  kafamı koydum.

"annem, Cihangiri çok özledim."
Hıçkırarak ağlamaya başladım.

Anne lafından sonra Zümrüt annemin bedeni kaskatı kesilmişti.

İlk kez ona anne diyordum.

Saçlarımda dudaklarını hissettiğimde konuştu.

"Annen sana kurban olsun güzel kızım. Belki sana, özlemin konusunda  teselli veremem ama kendini üzme."

Sonunda buradaki odama girdiğimde telefonum çaldı.

Arayana baktığımda Gökhan olduğunu gördüm.

Bizim evden taşındığından sonra aramızdaki bağlar daha da kuvvetlenmiş, hergün konuşup, görüşüyorduk.

"Efendim ablacığım."

"Nasılsın güzel ablam, mercimek nasıl?"

"Biz iyiyiz. Gökhancığım, sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim ablam. Yılmaz beyin ölümünden sonra diğer abiler, bana daha yakın davranmaya başladılar."

"Ne güzel ablacığım, abilerinle iyi anlaşıyorsun ama dikkat et."

"Tamam abla, kendinize dikkat edin. Cihangir abi döndüğünde bana haber ver lütfen. Sizi seviyorum."

"Tamam bebeğim haber veririm. Bizde seni seviyoruz."

Telefonu kapatıp, camın önündeki koltuğa oturdum.

Kendime geldiğimde koltuktan kalkıp üzerime gecelikleri geçirdim.

Saçlarımı açıp yatağa girdim.

Sonunda gözlerim kapandığında uykuya daldım.


Helloo

Bölüm bitti!

Görüşürüz

I love you  acılı çiğköftelerimmm!

AYPERİ/TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now