tekrar ve tekrar seni yazmak için oturdum eski püskü masamın başına. Elimde çocukluğumdan kalma mürekkepli kalem, önümde sen kokan defterim. her kelimesi, her dokunuşu sen olan defter. aklımda 29 harf. bu harflerden oluşacak milyonlarca cümle var. ama hiç bir şey seni anlatmaya yetmiyor. ne zaman içimden seni yazmak gelse eksik kalırım, anlatamam. kalbimdeki eksikliğin gibi. tenimdeki ellerin eksikliği gibi. yarım kalıyorum. gözlerimi kapatıyorum sonra. ellerim kendiliğinden hareket ediyor. karma karışık bi yazı çıkıyor ortaya. bir tek benim anladığım yazılar çıkıyor karşıma, tercümanı sadece benim olabileceğim sen çıkıyorsun.