𝕿𝖗𝖊𝖓𝖙𝖆 𝖖𝖚𝖆𝖙𝖙𝖗𝖔 (M)

687 49 30
                                    

Satır arası bol yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Satır arası bol yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum ♡

Keyifli okumalar ~

***
Esen rüzgar suyun üstünde kalan çıplak bedenine çarptıkça yanan bedenini tekrardan titretmeye başlamıştı.

Prensin anlı anlına dayalı ve karanlık gözleri ile gözlerine baktıkça, kalbinin ritmi bir türlü düzelemiyordu. Yumuşak eller bedeninde gezdikçe ürperiyor ve zaman geçtikçe neler olur bilmiyordu.. Aslında tahmin ettiği şeyler yüzünden korkuyordu.

Telaşla yutkundu. Öyle çok üşüyordu ki dişlerinin birbirine çarpma sesi nefes seslerine eşlik etmeye başlamıştı. Gül kurusu dudaklara düşürdü bakışlarını. Karşısındaki bedenin dağılmış hali ve istekli gözleri tahminini destekliyordu. Sertçe yutkunuşunu izledi. Konuşmak için ağzını açtığında anlamıştı bu yüzden gözlerini kapattı ve düşünmeden konuştu.

"A-artık çıkabilir miyiz? Çok üşüdüm de ben! " aniden çıkan sesi fazla yüksekti. Bunun farkındaydı ve kapalı gözlerini açmaya korkuyordu.

Yoongi Hoseok'un kasılan yüzüne baktı. Titriyordu. Belini son kez okşayarak bacaklarına indirdi ellerini. "Olur, çıkalım."

Hoseok kapattığı gözlerini şaşkınlıkla açtı. Kendisini karşılayan düz ve soğuk ifade içinde kırıklar oluşturmuştu. Titreyen dudaklarını birbirine bastırdı ve bakışlarını suya düşürdü. Kıyıya yaklaştıklarında kendisini tutan eller çözülmüştü. Derin bir sessizlik oluşmuştu aralarında. İkiside toparlanmaya çalışıyordu.

Sudan ilk çıkan varis titreyen vücuduna kollarını sararak, kıyıya bıraktıkları kıyafetlerine koştu. Hasta olacak gibiydi. Çimler üzerindeki pelerini kaldırdı. Elinde yanlızca o vardı peki pantolonu ve gömleği?

"Ne!"

Yoongi son düğmelerini iliklerken Hoseok'tan yükselen sesle telaşla arkasına döndü. Genç sazlıklara doğru eğilmiş gölün içine uzanıyordu. Koşarak yanına gitti.

Nefes nefeseydi "Ne oldu Hoseok?"

Varis elindeki ıslak kıyafetler ile doğruluğunda buruşturduğu yüzü ve ağlamaklı sesi ile konuştu "K-kıyafetlerim.. Rüzgar uçurmuş.. Hepsi göle düşmüş sırılsıklam. B-en ben ne yapacağım şimdi!"

Yoongi bir ıslak kıyafetlere bir de Hoseok'un tapılası, çıplak ve titreyen bedenine baktı. Şaşkınlığının geçmesi çok uzun sürmemişti - varisin titreyen bedenini buna izin vermemişti-

Kendi kıyafetlerini verebilirdi fakat kendisi saraya kıyafetleri olmadan giderse.. İyi bir fikir değildi. Başka bir fikir belirdi anında, henüz gece yarısıydı ve zamanları vardı. Gencin ayakları dibindeki pelerini alarak titreyen omuzlarına attı. Önündeki bağcığı bağlarken Hoseok'un titrek ve ılık nefesleri yüzünü ısıtıyordu. Bu his o kadar güzeldi ki.. Lakin gözlerine dahi bakmamış yanlızca işine odaklanmıştı. Hoseok ise ne yapmaya çalıştığını çözmeye çalışıyordu. Gözleri dibindeki beyaz yüzde gezindi, siyah ve kısa kirpik diplerinde, kızaran küçük burnu ve yanaklarında.

REGNO-SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin