yıldızların şahit olduğu gece

1.3K 172 184
                                    

ithaf, voibts
bir güzelliğe üni kazanma hediyesi olacaktı bu bölüm, bayağı geciktirdik
yeni eğitim hayatında başarılar diliyorum güzelim
bölüm senindir

Günlerimin daha ne kadar berbat bir hale geleceğini artık kestiremiyordum.

Üzerimdeki saçma auradan kurtulamadan olayların üzerine artı olarak Donghae'nin bizi öpüşürken basması eklenmiş, kurduğumuz arkadaş (!) filtresi ise onun gözünde tamamen kalkmıştı. Set dışında öpüşmemize bahane sunamazdım. Sunmak istiyor muydum ona bile net bir cevabım yoktu aslında. Menajerim olsa da güvendiğim bir insan olmuştu daima. Beni sırtımdan bıçaklamayacağına emin olduğum sayılı kişiler arasındaydı ve ona yakalandığımız için Tanrı'ya teşekkür bile edebilirdim.

Olayın üzerinden neredeyse bir hafta geçmişti. Bu süreçte Taehyung ile çok nadir görüşmüş, çoğunlukla mesajlaşmıştık. Yeni yazdığı şarkının kaydını alıyordu ve ben de Jungkook ile ses egzersizleri için buluşuyordum. Her gün çalışmamız gerektiğini düşünmeyip sesime güvendiğini söylesede durum benim için aynı değildi kesinlikle.

Reklam çekimindekini hala şarkı söylemek olarak adlandırmadığım için ilkti bu gözümde. İlk kez resmi olarak bir şarkı kaydı yapacaktım.

Bu süreç ise aramızdaki bağı istemsizce kuvvetlendirmişti. Ortak bir işte çalışan iki insandan çok yakın arkadaşlar gibiydik. Bunun beni rahatsız edip etmediğini de kestiremiyordum henüz, kafamda uzun zamandır net düşüncelere yer yoktu.

Şimdi ise Jungkook'un yanından Taehyung'a gitmek için ayrılmıştım. Yarın küçük bir konseri olduğu için kayıt yapamayacaktık ve ben bu vakti boşa harcamak istemiyordum. Mail üzerinden gelen teklifleri de şu an umursadığım söylenemezdi.

Kısaca günü Taehyung'a ayırmayı kafaya koymuştum.

İkinci evim dediği yere sürdüm. Aynı zamanda nabzını yoklamak adına numarasını tuşlamıştım.

"Aklına gelebildik demek."

Telefonu böyle açması şaşırtıcı değildi. Hiç çıkıyor musun demek istesemde gülüp es geçtim bu düşüncemi. "Neredesin?"

"Chung Ha'ya yemek ısmarladım. Şimdi eve geçiyoruz."

"İkinci evine gel. Oradayım."

İşinin olup olmadığını sormam gerektiği sonradan aklıma geldi. Emrivaki yapıyor gibi hissettiğimden bir anlık gerilmiştim istemsizce.

"On dakika," ve telefonu kapattı.

P R O M A J A

Arabaya yaslanmış boş bir ifade ile yeri izliyordum.

Taehyung söylediği dakikayı beklemediğim şekilde aşmıştı. Eğer biraz daha bekletirse eve döneceğime emindim, her geçen dakika agresif ruh halimi körüklüyordu çünkü. Derin bir nefes alıp diklendim yerimde. Cebimden saate bakmak için telefonu çıkaracağım sırada yanaklarımın tutulması ile dudaklarımda derin bir baskı belirdi. Refleks yüzünden gözlerim kapansada bu dudakların sahibini tanımam için görmeme gerek yoktu. Arabasının sesini algılayamayacak kadar boşlukta süzülüyordum resmen. Bileklerini kavrayan ellerim yerinde gevşedi, biraz daha kaydıktan sonra boynuna doladım sıkıca.

Onu çok özlediğimi sadece temas halindeyken oldukça yoğun hissetmem iyi miydi yoksa kötü mü kestirememiştim. Bu his katlanılabilecek bir şey değildi çünkü.

promaja, vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin