Hazır Mısın? ꙳ ᵗᵒᶰʸ ˢᵗᵃʳᵏ ✔

≈ 5 ≈

Caesar Palace kumarhane odasının hemen dışında boş bir koridor

Öpücük harika hissettirdi, özellikle de Tony onu öptüğünde. Ona göre, kesinlikle bu alanda herhangi bir şampiyonluk kazanacaktı. İçeri girmesine izin verene kadar yavaşça alt dudağını ısırdı. Tadı viski ve şampanya gibiydi, tamamen sarhoş ediciydi. Sadece onu daha da fazla ve mümkün olan en uygunsuz yollarla istemesine neden oldu.

Tiz bir çığlık ve ardından üç el silah sesi onu içinde bulunduğu şehvetli sersemlikten kurtardı. Tamamen kafası karışmış Stark'tan bir adım uzaklaştı. Öpücük Jade için değil, Tony için dikkat dağıtıcı olmalıydı.

 “Bekle… Buraya nasıl geldik?” ona genişlemiş gözbebekleriyle bakarak sordu.

"Gizli kapı," diye çabucak yanıtladı ve tabancasını kılıfından çıkardı.

Onu satın almadığını çok iyi biliyordu ama sorusuna cevap verecek zamanı yoktu.

"Hadi gidelim." Carter onun kolundan tuttu ve kafa karışıklığını kullanarak onu en yakın asansöre doğru çekti ve kavga çıkarmadan onu güvenli bir yere getirdi.

Çağrı düğmesine bastı ve gözlerini koridorun iki ucundan ayırdı, birileri gelirse diye dikkatle dinledi.  Saldırganlar, misafirin oyun odasının diğer tarafındaki kapıdan geçmesine izin vermekle meşgul olduğu için bu koridor boştu.

Sonunda asansör indi ve neyse ki boştu. Patronunu içeri itti ve kimsenin onları görmediğinden emin olduktan sonra onu takip etti. Sonra en üst katın düğmesine bastı. Oradaki koridorlar, süitlerinin bulunduğu Forum Kulesi'ne çıkıyordu.

"Odaya vardığımızda, ben onlara bakana kadar orada kalacaksın."

Tony bir kez daha telefonuyla oynuyordu ve şeffaf ekranda gördüğüne bakılırsa zırhını onun için hazırlıyordu. Bunun olmasına izin veremeyeceğini biliyordu. Yine de şimdilik sessiz kaldı ve Stark'ın onunla aynı fikirde olduğunu varsaymasına izin verdi. Onunla tartışacak zamanı yoktu.

Üst kata çıktıklarında, koridorlardan oluşan labirentte bir yol bulmaları ve Forum Kulesi'nin asansörünü bulmaları on dakikadan az sürdü. Oradaki yolculuk kısa ise sürdü. Tony kapıyı açmadan önce bir an için anahtarla oynadı. Doğruca yatak odasına yürüdü. Carter onu takip etmedi. Bunun yerine, süitin kendi bölümüne açılan kapıyı kilitledi ve hiç vakit kaybetmeden çantasındaki yedek dergileri almak için hızla kendi yatak odasına koştu. Stark onu çağırmadan hemen önce ayrıldı. Aldığı tek cevap sessizlikti.

Carter servis asansörünü kumarhane odasına geri götürdü. Koridorlar boştu, binaya yaklaşan polis sirenlerinin sesi, oyun odasının yakın çevresini yaymak ve süpürmek için havlayan seslerin aksine, hala zayıf ve uzaktan geliyordu. Şimdi odaklanması ve mümkün olduğunca çoğunu ortadan kaldırması gerekiyordu. Bu düşünceyle silahını daha sıkı kavradı ve sol eliyle çizmesinden bir bıçak çıkardı. Derin bir nefes aldı ve silahını en yakındaki saldırgana doğrultarak oyun odasına girdi.

Çavuş Kowalski'nin kendisine ve ekibine kıçlarını daha hızlı hareket ettirmelerini söylediği aynı tonda, "Silahlarınızı yere bırakın, ayak bilekleriniz çapraz şekilde diz çökün ve parmaklarınızı başınızın arkasına bağlayın," dedi yüksek sesle. "Elbette bunu zor yoldan yapabiliriz, ama bunun kaçınılmaz ölümlerinizle sona ereceği konusunda uyaralım."