0.2

10.3K 857 459
                                    

Çekirge bir zıplar, iki zıplar, üçte yem olur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çekirge bir zıplar, iki zıplar, üçte yem olur.

Petrol ofisinden çıkmamızın üzerine saatler geçmişken güneş iyice kendini göstermeye başlamıştı. Petrolden çıktık çıkalı Bars'la hiçbir şekilde bir iletişimimiz olmazken bu sessizlik bana huzur veriyordu.

Bars bir şeyler biliyordu ve bu bilgiler hoşuma gitmiyordu.

Bu kesinlik beni gererken bu konuyu düşünmemeye çalıştım. Elimde telefonum olsa Giray'a mesaj atarak bu olayın arkasını arayabilirdim ama maalesef ki telefonum da yanımda oturan iri adamın cebindeydi. Almam için ise ona bir karşılık vermem gerekti.

Sıkıntıyla içimdeki nefesi dışarıya vermemle onun dikkatini çekmiş olsam da bunu umursamadan koltukta biraz daha yayılmış kafamı da emniyet kemerine yaslayarak tek tük arabaların geçmeye başladığı yola bakmıştım.

Tahminlerimin aksine Bars hiçbir şey demeden yeniden yola odaklanırken varmamıza az kaldığını biliyordum. Bana söylediğine göre son iki saat gibi bir sürenin içine girmiştik ama sorun vardı. Fena halde sıkışmıştım ve tuvalete gitmezsem hiç hoş şeyler olmayacaktı.

Bars'ın dedikleri aklıma dolarken bir şey istersem koluna dokunabileceğimi söylediğini hatırladım.

Şu an bunu yapmayı hiç istemesem de çişimi son on on beş dakikadır tutmaya çalışmamdan kaynaklı karnımın alt kısımlarında hissettiğim baskı giderek artmıştı ve daha fazla tutmaya çalışırsam ''E hadi bay.'' Diyerek kendi özgürlüğünü ilan edeceğini biliyordum.

El mecbur çantamın üzerine bıraktığım kâğıdı alıp ''Tuvalete girmem gerek.'' Yazarken ondan bir şeyler istemek zorunda kalmam hoşuma gitmemişti ama mecburdum. Kafamı kaldırmamla bana dönen bakışları görürken derince yutkunup ona kâğıdı uzatmıştım.

Hayır, zaten zor tutuyordum bir de bakışlarıyla kasılan vücudum eklenince bu olay için hiç de yardımcı olmuyordu. Neyse ki kâğıdı elimden alırken okuduğu satırların ardından gözlerini yola çevirmiş sanki ileriyi görmek ister gibi göz atmıştı.

''Geçtiğimiz tabelalarda hiç petrol yazısı görmedim. Biraz tutman gerekecek.''

Duyduklarım bana hiç yardımcı olmazken kâğıdı tekrar alarak yeniden yazmıştım.

''Biraz daha hızlı gider misin?''

Uzattığım kâğıdı okumasıyla dudaklarının köşesi kıvrılırken yazdığıma çoktan pişman olmuştum bile. Hayır, gayet insancıl bir durumdu ama bundan eğlenmesi kesinlikle saçmalıktı.

''İstersen durabilirim?''

Kaşlarını kaldırıp bana bakmasıyla şok içinde ona dönmüştüm. Düşündüğüm şeyden bahsetmiyordu değil mi?

''Bakma öyle, kim bilir nerede petrol ofisi. Bulamadan arabama yaparsan seni olduğun yerde bırakırım.''

Duyduklarımla içten içe karnımı yoklarken bir süre daha tutabileceğime emin olmuştum. En, en ama en son durumda onun dediğini kabul ederdim.

Kasvet (bxb)/InterseksHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin