Gri-Renkli Hayat

Renkli 1 bölüm 8

İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz. Tirmizî, Fedâilü'l-Cihâd, 12

Bismillahirrahmanirrahim

°°°°°°°°°°°°°•••••••••••°°°°°°°°°°°

"Anne gülme artık gözünü seveyim. Renk abim bak sende bıyık altından gülüyorsun görüyorum. "derken Gürkan abim hep beraber patlayarak gülmüştük.

Gürkan abim bayıldıktan sonra yarım saat kendine getirmeye çalışmıştık. Bayılma sebebini sorduklarında ' abi dediğim için' dediğinden beri herkes ayrı gülüyordu. Gürkan abim bu durumdan huysuzca mırıldansa da o da gülüyordu. Toprak ve Uğur kişisi ise daha çok somurtuyorlardı. Hatta sinir olmuşa benziyorlardı.

"Ya abi madem abi demesini bu kadar çok istiyordun ne diye ablama yüzünü asıp duruyordu. " dedi Ömer gülerek.

"Sus sen kereta. Renk gelmeden önce onu bu evden gönderme planı yapan sonra da 5 yaşındaki çocuktan kıskanan benim sanki." dedi yastık atarak. Ömer anında kızarıp bana bakarken Bulut hemen kucağıma atladı.

"Göydün mü ABLACIM seni en çok ben seviyoyum. En çok beni sev. " dedi nispet yaparak kucağıma daha da sinerek.

"Ya ama ya abla ya." dedi Ömer Bulut'u kucağımdan almaya çalışarak. Bulut da baş örtümü tutmuş direniyordu.

"Abla ben, seni, tanımıyordum-" dedi Bulut'u bir yandan çekiyordu.

"Yoksa, yar eder miyim bu, yağmur Bulut'una. " dedi ve son kez çekince baş örtümle beraber ikili koltuğuna düşmüştü.

Baş örtümün gitmesi ile kendimi çıplak hissederken bir yandan da evde haram olmadığı için şükür ediyordum.

"Abla saçların çok güzeeel." dedi koltukta ters duran Bulut.

"Benim kızımın saçları tabi çok güzel olacak. " dedi annem hemen yanıma gelip koklayarak. Babam da bir yanıma gelmiş koklarken utançtan kızarmıştım.

"Gül gibi çok güzel kokuyorsun canım kızım." dedi babam içine çekerken. Aslında Dalin ile yıkanıyorum ama sen bilirsin baba.

Noluyor canım böyle. İlk defa mı saç görüyorsunuz.

"Bende kokluyucam!"

"Bendee! "

"En çok beeeeen! "

"Hayır en çok ben!" diyen Selim abim Gürkan abim Ömer ve Bulut ile koşarak odama kaçmıştım. Utançtan kırmızı bir civcive dönüşecektim. Hayır yani Allah'tan yeni yıkadım saçlarımı. Aksi takdirde çok çok çok utanırdım.

Ezanın okunma sesi ile bir şükür çektim ve hemen abdestimi almaya yöneldim.

°°°°°°°°°°°°

7 gün sonra

Aradan geçen 7 gün içinde Dağlı ailesi (iki malum kişi hariç) daha da kaynaşmıştık. Bulut ve Ömer'in abla kavgası hep sürerken Gürkan abim ve Selim abim ile aramız çok iyiydi. Meğer Gürkan abim ne şen şakrak biriymiş. Selim abim yaşı gereği çok daha olgun davranırken Toprak ve Uğur kişileri ile hiç konuşmuyorduk.

Dün Pamuk teyzemi ziyaret ettiğimde durumu ise gayet iyiydi. Okulu aksattığım için bir ton da fırça işitmiştim. Oysa 3 gündür gidiyordum. Neyse ki devamsızlık yapan biri olmadığım için sıkıntı olmamıştı.

Her şey çok güzel gidiyordu bu günlerde. Ta ki dün okulumu Toprak kişisi ve Ömer'in olduğu okula kayıt yaptıracağını söyleyene kadar. Toprak kişisi bir dünya laf ederken nedenini anlamadan Uğur kişisi sinirle yemek masasından kalkmıştı. Daha ben itiraz etmeye kalkamadan bir sürü tartışma sonunda ağzımı açamadan yeni okulum için alarm kurmuştum bu gün.