Loki'nin kızı

14

Arkamı döndüğümde kollarını birbirine dolamış bir frigga gördüm. Yüzünde her ne kadar sinirli bir ifade olsa da biraz gurur sezmiştim. ''O kadar belli miydi?'' Diye sordu daniel. Kıkırdadım. ''Bu sarayda bunu yapacak sadece iki kişi var. Ve onlar biziz.''

''Neyse bu seferlik yaptıklarınızı görmezden geleceğim. Ama unutmayın, bu seferlik. Ve sarah tatlım. Eğer hatırlarsan birazdan bu günkü ikinci dersimiz başlayacak. Odanda olmanı öneririm.'' Yüzümü buruşturdum. Ne bitmez günmüş. O kalın kitaplar cidden sinirimi bozuyordu ve kendimi tutamayarak bir gün onları yakmaktan korkuyordum.

''Peki...'' Frigga gittikten sonra daniel ile benim odama ilerlemeye başladık. ''...Eğer son anda yere eğilmeseydim kellem gidiyordu! Ama en sonunda ben onun kellesini aldım. Yüzündeki ifadeyi görmeliydin! Harika bir andı.'' Heyecanla anlatırken bir yandan da el hareketleriyle kend kendini gazlıyordu.

''Buraya çok sık saldırı oluyor mu? Çünkü öyleymiş gibi konuşuyorsun.'' Kafasını iki yana salladı. ''Maalesef olmuyor. Olsa bile 1 saatten uzun sürmüyor. Mesela bu anlattığım 102 yıl önceydi.'' Bir anda durakladım. ''102 yıl?'' Kafasıyla onayladı. ''Evet, ne var ki bunda?''

Elimi yumruk yapıp işaret parmağımı ona doğrulttum. ''Sen kaç yaşındasın?'' Sol elini beline koydu ve sağ elinin işaret ve baş parmaklarıyla çenesini sıvazladı. ''Hımm... Sanırım ki 288 yaşımdayım.'' Ağzım şok ile açılmıştı. ''Nasıl ya?'' Kıkırdadı.

''Normal bir midgardlıya göre hızlı büyürüz. Fakat birnyerdwn sonra büyümen duraklıyor. Mesela bir yılda yaşlanman gereken miktarda yüz yılda yaşlanıyorsun. İdun'un elmaları sağ olsun. Eğer odin'in gözüne girersen sana da bir tane verebilir.''

Kafamı iki yana salladım. ''Doğuştan olan hakkım olan şeyi elde edememek... Sinir bozucu.'' Daniel bir süre yüzüme baktıktan sonra işi olduğunu söyleyerek ayrıldı. Zaten odama gelmiş sayılırdım. Odama girdim ve kapıyı ardımdan kapattım. Kendimi yatağa attıktan sonra yutkundum ve kaçınılmaz olanı bekledim.

Çok da uzun bir bekleyiş değildi. Beß dakika sonra frigga kapıda belirmişti zaten. ''Umarım hızlı biter. Yoksa kitapları yakmak zorumda kalırım.'' Frigga kıkırdadı. ''Ve ben de seninle birlikte yanarım.''