Sarhoş / Bir Adrienette Hikayesi / 16. Bölüm

177 16 0
                                    

《Marimette》

Tanrım. Nerdeyim ben? Ah başım zonkluyor! Neler oldu? Gözlerimi kapattım ve en son ne yaşadığımı hatırlamaya çalıştım. Ah Evet! En son Adrien ile kavga etmiştim ve bu kavgadan başka bir şey hatırlamıyorum. Hareket etmeye çalıştım ama ayak ve el bileklerim bağlanmıştı tuhaf olarak sırtım çok rahat ediyordu. Ellerim ile nasıl bir zemin olduğunu anlamaya çalıştım yerden yüksek olduğumu hissedebiliyordum. Sırt üstü yatırıldığım zemin ise yumuşaktı bir sedye veya yatak gibi. Y-yatak mı? Bana ne yapacaklar? Aklımdan bin bir türlü şey geçiyordu. Neden etrafa bakmıyorum diye sorarsanız bunu denedim. Parmaklarım dışında başka yerimi oynatamıyorum. Sanırım geçici felç geçiriyorum. Birden çok güçlü ve acı verici bir mide bulantısı hissettim ve tam o an bardan çıktıktan sonra zehirlendiğim aklıma geldi. İçki! İçkide bir şey vardı. Adrien yapmış olabilir mi? Bilmiyorum. Kimseye güvenemem. Artık Adrien'e bile! Şaşırtıcı. Ağzım bağlı değildi. Ama bi hareket ettirebilsem avazım çıkana kadar bağıracağım. Yavaş yavaş parmaklarım ile beraber bileklerim de oynamaya başladı ve zar zor ağzımı hareket ettirerek tuhaf bir homurtu çıkarttım. Birden birisinin hareket edişine benzer bir ses geldi. Ürktüm ama hareket edemiyordum. Tek yapabildiğim bir anlamı olmayan homurtulardı. Birden iri yapılı bir adam. Yanıma geldi ve bana doğru eğildi. Çenemi sertçe tutup sağa ve sola çevirdi.

- Uyandın demek seni pislik.

- (Homurtular)

- Su iğrenç sesi çıkarıp durma!

- ...

- Patronu çağırayım bari. Hiç bir yere gitme diyeceğim de zaten gidemezsin! Hahahaha

Artık yavaş yavaş başımı çevirebiliyordum. Siyahi tenli adam dışarı çıkarken gözlerim onu izledi. Üstünde "Emergency" (Acil) yazan bir otomatik kapıdan çıktıktan bir kaç dakika sonra yere yığıldığımda son duyduğum o ses tekrar yankılandı, kapının arkasından gelen sert ve hızlı topuklu ayakkabı sesleri, daha da korktum. Topuklu ayakkabının sesleri giderek yaklaşıyordu ve daha sonra otomatik kapı yeniden açıldı. Bu sefer kapıda seksi kıyafetleriyle bir kadın ve arkasında iki iri yarı siyahi geldi. Kadının gözlerinde gözlük vardı ve şu anda gözümdeki görüntüler bulanıktı. Bu yüzden onu tanıyamadım. Kadın ayakkabıları ile yere o kadar sert basıyordu ki her adımında göğüslerini sallanıyordu. Görüntüleri net bir şekilde görmeye başlayınca onu anında tanıdım. Carla! Carla gözlüğünü çıkarttı ve fırlattı. Yanıma gelince yine homurdanmaya başladım ama bu seferkiler biraz daha anlaşılır çıktı.

- Srine oyudrpo (Seni or*spu)

- Hahaha baksana suygularımız ne kadar karşılıklı.

- Hrmrm  (Sinirlenmek)

- Ahh şuna ilacını verin de kendine gelsin bu iğrenç sese daha fazla tahammül edemeyeceğim.

- Emriniz olur hanımefendi.

Aradaki sihayilerden bir tanesi bir kutu çıkardı ve kutunun içine elini sokup bir iğne çıkardı. Sonra iğnenin içine bir sıvı doldurarak koluma sapladı.

- ahh!

Canım çok acımıştı ama bir kaç dakika sonra her yerimi hareket ettirebildiğimi hissettim.

- Benden ne istiyorsun?

- Ne mi istiyorum-

- Bardaki kavgadan dolayımı yada evdeki kavgadan?

- İkiside değil.

- Ne peki?

- Babanı tanıyorum.

- Ne? O babam olacak pislik herifi nereden tanıyorsun sen?!

- Kendisi babam olur.

- N-nasıl yani?

- Ahh tabi sen benim hakkımda hiç bir şey bilmiyorsun......Üvey Kardesim!

"Üvey mi? Carla ile ben mi? Kardeş mi?" Aklımda bu sorulardan başka bir şey yoktu.  Carla arkadaki adamlardan birine seslenerek 
- David! Git ve malzeme masasını getir!

- Ne malzemesi ya!

David denen adam elinde tekerlekli bir masa ile geri döndü. Carla masanın yanına gidip tam olarak ne olduğunu gormedigim iki şey aldı. Ve odada iki bıçağın birbirine sürtülme sesi geldi.

Sarhoş Bir Adrienette Aşk HikayesiWhere stories live. Discover now