Sarhoş / Bir Adrienette Hikayesi : 4. Bölüm

437 45 9
                                    

=Adrien=

Gözlerimi açtığımda en son hatırladığım şey Marinette ile televizyon izlememiz ve onun üstüme yığılıp uyuyakaldığıydı ama Marinette yanımda değildi. Kafamı duvarda asılı olan saate çevirdiğimde saatin gece 03:07olduğunu fark ettim. Tekrar uyumak istemiştim ama uykum kaçmıştı. Marinette'in Nerede olduğuna bakmak için onun kaldığı kata gittim. Belkide benden önce kalkıp kendi yağına gitmişti. Kabul etmeliyim ki çok güzel bir kız ve de çok seksi. Aslında fahişe olsaydı iyi para kazanırdı. Her neyse. Marinette'in odasının önüne geldiğimde kapıyı üç kez tıkladım. "Marinette orada mısın?" Ses gelmedi. "Marinette!" Yine ses yok. Endişelenmeye başlamıştım ama endişelenmeme gerek yoktu. Yani sonuçta gecenin bu saatinde ne yapıyor olabilir ki? Büyük ihtimalle uyuyordur. Arkamı döndüm ve Marinette'in odasından uzaklaştım ama emin olmak istiyordum. Bu yüzden tekrar Marinette'in odasına doğru tekrar gittim ve kapının önünde durdum. Tanrım bu kız için niye bu kadar endişelendiriyorum ki ben? Neyse. Kapıyı yavaşça araladım ve içeri doğru baktım. Kapıyı sonuna kadar açtığımda ise korkudan ödüm bokuma karıştı. Aman Tanrım. Kim yaptı bunu sana? Marinette kanlar içinde ve sadece iç çamaşırları ile yatağın üstünde duruyordu. Bıçaklanmış! Peki bütün bunlar nasıl oldu? Nasıl koruyamadım onu? Nasıl uyanamadım? Gömleğimi çıkartıp Marinette'in buz gibi bedenine sardım ve onu kucağıma alarak hızlıca aşağı indim. Gözlerinden akan maskarası ağladığını gösteriyordu. Kim bilir nasıl işkence ettiler ona? Marinette'i yavaşça arabanın arka koltuklarına yatırdım. Kapıyı kapatıp hızlıca sürücü koltuğuna oturdum ve titreyen ellerimle anahtarı çevirdim. En yakın hastaneye doğru sürüm. Gece olduğu için yollar boştu ve ben daha önce hiç gitmediğim kadar hızlı gidiyorum.


=Marinette=

Gözlerimi açmaya çalışyordum ama tam tepemde duran lamba işimi zorlaştırıyordu. Gözlerimi acıyla açtığımda her yerim ağrıyordu. Kafamı yana çevirdiğimde Adrien'i bir doktor ile konuşurken gördüm. Neden buradayım? Akciğerlerime dolan kahrolası hastane kokusu bana ne olduğunu hatırlmama hiç de yardımcı olmuyordu. Hatırladığım tek şey. Bir adamın gelip ağzımı tıkaması ve sonrasında beni uyuşturmasıydı. Bana ne yaptı o pislik herif? Ne tür bir işkence etti de her yerim bukadar acıyor ve ağrıyor? Şu anda yaşıyor olduğuma göre tek dileğim o adamın eğer yaptıysa sexi abarmamış olmasıydı. Adrien ile konuşan doktor uyandığımı fark edip yanıma yaklaştı ve bana "Kendini nasıl hissediyorsun?" dedi. Ardından Adrien de yanıma hızlıca gelip elimi kavradı. "Marinette iyi misin?" "E-evet iyiyim ama her yerim acıyor." Adrien'in endişeli gözleri beni de korkutmaya başlamıştı. "Adrien bana ne oldu?" "Hatırlamıyor musun?" "Neyi?" "Açıkçası sana ne olduğuna dair tek bildiğim odana girdiğimde kanlar içinde yatıyor olman. Bıçaklanmışsın Marinette." "Hiç bir şey hatırlamıyorum. Daha doğrusu hatırladığım tek şey. Bir adamın gelip beni uyuşturması." "Adamın yüzünü hatırlıyor musun?" "Hayır yüzünde maske vardı." "Kahretsin! Eğer maske olmasaydı robot resim çizdirebilirdik." "Hey sakin ol zaten yarı uyanıktım çok da doğru hatırlayamazdım." "Doğru ama merak etme en yakın zamanda onu bulacağız!" Doktor araya girdi. "Bayan Marinette gayet iyisiniz. Bir gün daha müşahede altında kalıp sonra taburcu olabilirsiniz. Doktor arkasını dönüp giderken tekrar bana doğru döndü ve "Bu olanları polise bildirmelisiniz. Hemşire bir azdan gelip serumunuzu değiştirecek." "Tamam doktor." Doktor gittikten sonra Adrien'in hâlâ elimi tuttuğunu fark ettim. Ellerimize doğru bakınca Adrien parmaklarını parmaklarımın arasına koyup daha da kavradı ve bana sıcacık gülümseesini gösterdi. Açıkçası şaşırdım çünkü aşk meşk yok diyen o değil miydi? Belkide şu anda elimi aşkla değil de bir baba sevgisiyle tutuyordu. Benim doğru düzgün tadamadığım o sevgiyle. Kafamı kadırıp Adrien'e bakınca kaşlarımı çattım. "Sen neden çıplaksın?" "Gömleğimi senin için feda ettim. O gömlek çok pahalıydı." "Benden pahalı olduğu belli." "Hayır öyle demek istemedim." "Birşey sorabilir miyim? Malmısın?" "Hayatını kurtardım ve bana şimdi malmısın diye soruyor musun? Evet senin gibi birinin hayatını kurtarmak mallıksa evet malım." "Gömlek yerine yatağın üzerindeki yorganı kullansaydın hem daha iyi olurdu hemde daha uc-" "Hayatını kurtardım sonuçta. Bitti gitti." "Bir şey daha sorabilir miyim? Gömleği nereme sardın?" "Ee yani üst kısmına sardım." "Ve bütün hastane bacaklarımı gördü!" "Yok canım sadece seni sedyeye koyan iki üç kişi gördü. Zaten sedyeye yatırdıklarında alt tarafina bir örtü örttüler ama erkek olan doktor örtüyü örtmeden önce sana ağzı sulana sulana bakıyordu." "Ona kızmadın mı?" "Niye kızayım canım? Kabul et. Çok seksisin ve kim olsa öyle bakardı." Kafamın arkasındaki yastığı alıp hızlıca Adrien'e vurdum. "Ah ne yapıyorsun be?" "Demek çok seksiyim öyle mi?" "Evet öyle." "Şuna bak siz erkekler hep böyle sapık mısınız?" "Hepimiz değil ama genellikle evet." "Bir de utanmadan cevap veriyor!" "Ya tamam sakin ol. Sustum." ona vurduğum yastığı alıp tekrar kafamın arkasına koymak için önüme eğildi. aramızda neredeyse sadece 5 santim falan vardı. Biliyorum bilerek yapıyor bunu ama karşı çıkmayacağım. Hoşuma gitti. Onunla beraber olmak yakın olmak nedense hoşuma gidiyor. Yastığı koymak için bıraktığı ellerimi bu sefer ben onunkilere sardım. hala aramızda çok az mesafe vardı. Adrien "Saat geç oldu. ameliyatın uzun sürdü ve yine gece oldu yatma vakti." dedi ve bana daha da yaklaşıp alnımdan öptü. "İyi geceler." "İyi geceler." "Sen nerde uyuyacaksın?" "Koltukta" "Olmaz öyle her yerin ağrır. Gel sende yanıma uzan." "Ama olmaz ki öyle." "Neden?" "Sen kızsın bende erkek anladın mı işte bu yüzden." "Ama televizyon izlediğimiz gece beraber yatmıştık." "Ee fark ettin mi hemşire gelip serumunu değişrirecekti unuttu her halde ben gidip çağırayım." Çok utandı yüzüme istemeden bir sırıtış geldi. Hemşire geldiğinde serumumu değiştirmek için yanıma geldi. Tam karşısındaki Adrien'e seksi bir bakış attı ve serumu değiştirip gitti. Adrien de hemşirenin yaptığı hareketten hoşlanmış olacak ki pis pis sırıtıyordu. "Orospu" dedim. "Kim? Ben mi?" "Hayır. Hemşire." "Kıskandın herhalde." "Niye kısakanacakmışım ki hiç de bile." "Tabi tabi." bir süre bakıştıktan sonra Adrien yatmak için koltuğa geçti ve bende arakamı dönüp uyumaya çalıştım. yaklaşık 5 dakika sonra Adrien gelip yanıma kıvrandı. "Ne oldu? Uyuyamdın değil mi?" "Evet." "Niye yanıma geldin sen gitseydin o güzel hemşirenin yanına yatsaydın ya." "Ya yeter Marinette!" "Haha tamam tamam." "İyi geceler." "İyi geceler."

Devam Edecek...❤️

Sarhoş Bir Adrienette Aşk HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin