elli beş

34.9K 2.6K 1.9K
                                    

Sabah kalktığımızda kapının kilidinin açık olduğunu görmüştük, kendimizi biraz toparlayıp dışarı çıktığımızda ise telefonuma gelen bildirim ile atılan mesaja bakmak için ekranı açmıştım ve onun mesajı ile karşılaştım.

Ekin: Bu mesaj muhtemelen siz oradan çıktığınızda gelir.

Ekin: Ne söylemem lazım bilmiyorum, ne yapmam gerekiyor onu da bilmiyorum. Tek bildiğim aranızdan çekilmem gerektiğiydi. İkinizin de ne kadar acı çektiğini gördüm, buna hakkım yoktu. Hesabını veremezdim. Ama şimdi benim çektiğim acının hesabını kime soracağımı da bilmiyorum. Mali'ye mi? Sana mı? Kendime mi? Bilmiyorum. Seni gerçekten sevdim, seviyorum diyemiyorum çünkü artık şimdiki zamandan bahsetmek için çok geç. Beni gerçekten sevdiğini düşünmüştüm, ilk defa bu kadar sevildiğimi hissettim. Ama bunların hepsi bir aldatmacaymış. Bunu o gece Mali'nin adını sayıklayarak kucağımda uyuduğunu anladım. Mali'nin her gece ağlayarak uyuduğunu öğrendiğimde anladım. Siz birbirinizi seviyorsunuz, doğru ve yanlış orasını bilemem ama seviyorsunuz. Sadece keşke diyorum, keşke bana bunları yaşatmasaydın. En çok Mali gibi bir kardeşi kaybettiğim için üzülüyorum. Neyse, bunları konuşmanın bir anlamı yok. Ben gidiyorum Kaan, zaten gidecektim bu mahalleden ama zamanı vardı, senden sonra o zamanı şimdiye çektim. Hayatlarınızdan çıkıyorum. Bir daha görüşmeyeceğimizi biliyorum. Birbirinize dikkat edin, sevginize sahip çıkın. Ben sahip çıkamadım. Umarım mutlu olursunuz, senin mutlu olmanı isterim. Aynı zamanda kardeşiminde. Bir şey yaptıysam ikinizden de özür diliyorum. Hakkınızı helal edin, benim ki helal olsun.

Ekin: Neyse,

Ekin: Hoşçakal.

Mesajı okuduğumdan beri durmayan gözyaşlarım, attığım mesajların iletilmemesi ile daha da artıyordu.

Ekin tamamen gitmişti.

Bir daha gelmemek üzere.

***

Ekin inşaatın önünden geçerken kısık sesli, acı dolu bir inleme duyduğunda kaşlarını çattı. Elinde ki telefonu cebine koyup hızla sesin geldiği yere doğru gittiğinde bir köşede oturur pozisyonda, bileklerinden kan akan çocuğu görünce gözlerini sonuna kadar açtı.

"Lan?" dediğinde çocuğun bakışları kendisine döndü. Hem sinirli hem de mutluluk ile bakıyordu.

"Sonunda ulan..." diye mırıldandı. "Amına koduğumun yazarı iki yıldır beni burada unuttu. Kan kaybından ölecektim"

Ekin ve Evran'ın tanışma hikâyesi 🌸🌺🏵️

ahdhjahdhajdhahhdhshdh şaka bu arada....

ABLAMIN KEKO SEVGİLİSİ Where stories live. Discover now