15.

181 13 32
                                    

tum y/nler salak oldugundan bu bolumde sinir krizi gecirmek garanti. yani ben sorumlu degilim optum mwuah

"Beni kırmadığınız ve yardım ettiğiniz için teşekkürler, girls! Sizi seviyorum." Wooyoung her ikisine sarılmıştı.

"Bırakır mısın, beni boğuyorsun." Shulan geriye çekilmişti.

"Oh, pardon..."

"Eee, kimler geliyor?" Ivy kendini koltuğa atmıştı.

"Bizimkiler gelecek ve okuldan bir kaç kişi işte."

"Hepsi boş insanlar yani." Shulan masanın üzerindeki gazlı içeceklerden birini almış ve içmeye başlamıştı. "Biz şahsen çabuk çıkacağız, geceye kalamayız."

"Ama...Neden ya! Sizsiz partinin tadı olmaz ki!"

"Geçen saat 3'e kadar kalmıştık, sabaha kadar kafam acıdı, neden kalalım ki?" Ivy dudak büzmüştü.

"Sonra sabahta uyanamıyoruz amına koyayım."

Aniden kapı çalınca herkes kapıya bakmıştı.

"Tamam, ben açıyorum." Shulan ayağa kalkmış ve kapıya doğru gitmişti.

Kapıyı açtığındaysa gülümsemesi solmuştu: Gelen 'ukala'ydı.

"Sen mi?"

Changbin etrafına bakmıştı.

"Evet, ben. Ne bekliyordun ki? Wooyoung'un en iyi arkadaşlarındanım, ayrıca Seo Changbin'in olmadığı bir parti kumsuz sahraya benzer."

İç çekmiş ve göz devirmişti.

"Evet, ne bekleye bilirdim ki. Sonuçta Woo'nun verdiği bir parti."

"Hey Binnie! Demek ilk sen geldin!" Wooyoung kollarını açarak ona taraf gelmişti.

"Hayır, sarılma."

"Peki...Neden bu gün Ivy'den başka herkes sarılmak istemiyor."

"Çünkü Ivy bir koala." Shulan saçlarını savurdu.

***

Bir kaç dakikadır odada sessizlik sürüyordu. Kimse konuşmamıştı, sadece bir-birlerine bakıp duruyorlardı. Bu ortamdan sıkılan Shulan telefonunu çıkarmış ve o 'şahıs'a mesaj atmıştı.

Garip olansa, ona mesaj attığı zaman Changbin'e bildirim gelmişti. Bu zaman iki arkadaş da Changbin'e bakmıştı, sanki mantıklı açıklama bekliyorlardı.

shuwongie:Garip, sana mesaj attığım an Changbin'in telefonuna bildirim geldi.

justauser:Tesadüftür canım, yani Changbin olacak halim yok dimi ahaha

shuwongie:Peki.

shuwongie çevrimdışı.

"Ah şu Hyunjin, mesaj atmaya zaman buldu. Neyse, nasılsınız, neler yapıyorsunuz? Sıkıldım ben."

"Napim."

"Ivy, arkadaşın olmasaydım sana yatağa geçmeyi teklif ederdim bu durumda."

"Hayır, bro. Sen friendzone'u geç, brozone'dasın."

"Neden boş yapıyorsunuz?"

"Çünkü seviyoruz. Alış buna. Hem Woo'yla takılıyorsan bence hiç yabancı değilsindir boş yapmaya." Shulan ayağa kalmış ve salonda gezmeye başlamıştı.

"Ne yapıyorsun kızım?"

"Sıkıldım ben dışarı çıkacağım."

"Ama yağmur yağıyor?" Changbin ellerini birleştirmişti.

"Bence buradan gitmemiz için harika fırsat, hadi yağmurda koşalım." Shulan Ivy'nin kolundan tutmuş ve sürükleyerek evden çıkmıştı.

"Eve gitmemiz lazım."

acidim kaos yok daha relax

A Soulmate Who Wasn't Meant to be , Seo ChangbinTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang