Günah Olan Aşk

365 31 10
                                    

Hava yavaşça saçlarının arasından eserek geçiyorken, bu hisle gülümsedi genç... Özgürlük, ne de güzeldi değil mi..?

Ardından tüm mutluluğu ile sarı gözlerini dikkatlice yanık tenli gence dikti, öylesine aşk doluydu ki... Kanatlarını genişçe açtı daha sonra ise kollarını. Bu onun "sarıl bana!" deme şekliydi.

Dabi yutkundu, ne kadar doğruydu Hawks'a aşık olması..? Kendisi düşüncelerinin ve kafa karışıklığının arasında gittikçe boğuluyor idi. Karşısında ki genç ise bunun tamamen zıttı bir şekilde mutlulukla bekliyordu, Dabi'yi kanatlarının arasına almak için... Sıkıca sarılmak için bekliyordu...

"Belki..." Dedi Dabi. "Belki bu kanatlar benimde özgürlüğüm olabilirdi..." Yutkundu ve Hawks'a doğru bir adım attı.

Hawks kendisine doğru atılan bir adım ile bile umut dolu olmuştu, istiyordu! Dabi'yi kurtarmak ve yaralarını iyileştirmenin bir yolunu bulacaktı!

Dabi tekrar Hawks'a doğru bir adım attı, ardından bir adım daha ve bir tane daha... en sonunda ise kendisine açılan kollara doğru kendini atıp sıkıca sarıldı...

Hawks da kendisinden biraz daha yapılı olan bedene sıkıca sarılmış ve Dabi'nin alev kokan ensesinden öpüp derince koklamıştı.

Sarılmayı bırakmadılar.

"Seni kurtaracağım Dabi, yaralarının bir çaresi elbet var! Birlikte yaşayacağız... Birlikte gülüp eğleneceğiz, sana söz veriyorum tüm acılarını unutturacağım sana! O kadar güzel günlerimiz olacak ki mutluluktan ağlatacağım seni..."

Dabi gözyaşlarının şiddetlice yanaklarından Hawks'ın omuzlarına doğru aktığını fark etti, ilk defa... Hayatında ilk defa huzurlu hissediyordu, bunca zaman çaresiz ruhu etrafına zarar verip durmuşken ve ailesini yok etmek adına yaşamışken... Şimdi, şimdi hissediyordu.

Aşk

Sıkıca tutundu Hawks'a ve ellerini kırmızı kanatlara geçirdi.

"Benim kurtuluşum yok Hawks! A-ama bilki! Lanet olsun ki seni çok seviyorum!"

"T-touy-"

Hawks'ın sesi acı bir şekilde yanan kanatları ile kesildi, o kibar ses şimdi öylesine çığlıklar atıyordu ki.

"Kan-kanatlarım! Touyah! Bırak-ach!"

Dabi sıkıca tuttuğu kanatları bırakmamış ve mavi alevleri ile gencin tüm kanatlarını kaplamıştı.

"Affet beni..."

"Tou-ya!"

Hawks çaresizce Dabi'nin kolları arasında acıyla çırpınıyor ve kurtulmaya çalışıyordu... Neden? Neden sevdiği ona bunu yapıyordu?

"T-Touya yalvarırım... Yalvarırım..! Canım çok ac-acı-hıck!-yor! Lütfen! Lütfen bırakh!"

Touya bu alevlerle kendisini de yok ediyordu lakin buna rağmen devam etti.

"Bu Dünya'da özgürlük yok Hawks! Lütfen! En azından benimle öl! Çünkü yalnız ölmekten o kadar çok korkuyorum ki!"

Hawks yanmasına rağmen, acıyla bağırmasına rağmen bu sefer Dabi'ye sıkıca tutundu ve sarıldı.

Gözyaşlarını ise mavi alevleri bir damla olsa bile söndürmeye bağışladı, bu durumda olsa bile Dabi'yi anlayabiliyordu...

"Sorun değil! Lütfen, lütfen sevgilim! Dur!"

Dabi "Sevgilim" i duyduğun da alevleri ile birlikte kalbindeki alevi de söndürdü, yine de ikiside vücuduna aldığı ağır hasardan sonra yere düşüp kaldılar.

Hawks sızlayan kanatlarını kırpmaya çalıştıkça akan kanı hissederek, acıyla inleyerek durdu ve kolunu Dabi'ye doğru uzattı.

"Touya..."

Dabi ise gözyaşlarının yanağında ki yaralardan akan kanla karışmasına izin vererek öylece karanlık gökyüzünü izledi.

"Özür dilerim."

Hawks güldü.

"Özür dilemen yaralarımı iyileştirmeyecek."

Dabi alaylıca, pişman bir şekilde güldü.

"Şimdi hâlâ beni seviyor musun..? Özgürlüğünü yok ettim..."

Hawks kaşlarını çattı ve kendisi de bakışlarını Dabi'den, gökyüzüne doğru zorlukla çevirdi. Bir yandan ise yaralanmış ve yanmış olan vücudunu acıyla tutuyordu.

"Sen bir pisliksin."

"Doğru..."

"İğrenç herifin tekisin."

"Doğru..."

"Muhtemelen seni bir süre affetmeyeceğim lakin kalbim başkasını seçecek kadar da aptal değil."

"H-ha?"

"Seni seviyorum."

"Ne?"

"Seni seviyorum dedim."

Dabi acıyla, boğukça inleyerek Hawks'a doğru eğildi. Hawks gökyüzü yerine yüzüne oldukça yakın olan, yara bere içinde şaşkınca kalmış yüzle karşılaştı.

"Seni yaktım! Senin özgürlüğünü aldım!? Hâlâ beni sev-seviyor musun..? Canını yaktım..."

Hawks güldü ardından ise kocaman gülümseyerek kanayan yanaklardan tuttu.

"İnsanlar aşık olacağı kişiyi seçemezler Touya... Tıpkı Annemin o pislik adama aşık olup beni doğurması gibi..."

Touya'nın bir kaç damla kanı Hawks'ın yüzüne doğru düştü.

"Bu yüzden... Şimdi yaralarını sarsak iyi ederiz."

"Önce senin yaraların..."

Dabi pes ederek kendini tekrardan Hawks'ın kollarına bıraktı lakin bu sefer ruhunun gerçekten huzura kavuşmasına izin vererek, sıkıca sarıldı Hawks'a.

Hawks ise vücuduna yüklenen ağır bedenle canı acısa da ses etmedi ve siyah saçlara elini daldırarak okşamaya başladı...

"Birlikte yaşarsak, birlikte ölürüz..."

________________

________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


𝘮𝘩𝘢 𝘰𝘯𝘦-𝘴𝘩𝘰𝘵𝘴Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin