HUZURSUZLUK

22K 731 72
                                    

Zeynep daha bir şey demeden Sibel sinirli bir şekilde zeynep'in kolundan çekip odasına getirmişti.

"şu köylü halin ne!" sibelin küçümseyici sesi zeynep'i hem kırmıştı hem de öfkelendirmişti.
"peki sen ne yaptığını sanıyorsun! Sana bu hareketler yakışıyor mu? hangi ortamda büyüdüğünü unutma! Ayrıca bu küçümsediğin kıyafetleri bir zamanlar sende giyiyordun" Diye bağırdığında Hakan'ın ve emir'in
Onları dinlediğinden habersizdi.

Sibel sinirli bir şekilde zeynep'in omzuna vurarak odasından çıkmıştı. İki önemli misafirinin önünde  Yeterince küçük düşmüştü.
Zeynep ise hâlâ şaşkındı. Sibel Hakan'ı nasıl bu eve getirebiliyordu?
Onca olayı nasıl unutabilirdi? Bu salak kız! Hakan ona çok kötü şeyler demişti ama bir mesajla affediyordu. Sibel bu kadar düşmüş müydü?

Zeynep biliyordu ya sibelin böyle üsten üsten konuşmaları hakanı etkilemek içindi keşke her şeyi amcasına anlatabilseydi.

Zeynep odasından hiç çıkmadı bugün sibele birlikte yemek yiyeceklerini düşünmüştü ama durum ortadaydı. Sibelin ona seslenmesiyle salona gitti.

"Zeynep çamaşır suyu kokuyorsun git bir duş al." Sibel böyle deyince Zeynep kendini mahçup hisseti. Kötü mü kokuyordu?

"Kusura bakma Sibel hanım! Evini temizlerken böyle çamaşır suyu koktuk." Sesini ciddi ve birazda sert çıkarmıştı.

Emir sadece izliyordu hakanda sesini çıkarmaya korkuyordu. Hakan etrafına baktığında gerçekten ilk defa evi bu kadar temiz görüyordu.

Zeynep daha fazla dayanamadı ve odasına gidip eşyalarını bir çantaya koydu. Sibel ise ona Şaşkınca bakıyordu.

"Z-zeynep nereye?" Diye sordu.

Zeynep cevap vermeden çantasını elline aldı ve salona gitti.
Hakan ve emir zeynep'e bakınca endişeli bir şekilde birbirlerine baktılar.

"Ben köyüme geri gidiyorum senin ne halin varsa gör" sibele çok sinirlenmişti. Buraya onun için gelmişti ama o ne yapıyordu? Sürekli onu ezme çabalarına giriyordu.

"Zeynep bu saate nereye gideceksin? "
Emirde durumu düzeltmek amacıyla konuştu.

"Bak sorun eğer bizim gelmemizse biz gideriz" Zeynep öfkeli bir şekilde sibele bakarak konuştu.
"Sorun sizin gelmeniz değil sibelin tavırları!" Dediğinde emir susmak zorunda kalmıştı.

Zeynep sibelin sorusuna da cevap verdi.

"Gidip bir otelde kalacağım ve yarın gideceğim"
Sibel biraz ileriye gittiğini farketti ve zeynep'in kolundan tuttu.

"Seni kırdıysam özür dilerim" dedi.

Zeynep ne kadar gitmek istese de onu bu bataklığa terk edemezdi. Sibel Bir sürü yanlış arkadaşlıklar kurmuştu.

"Hem yaptığın yemekler harika kokuyor beraber yiyelim sorun çıkarma"

Zeynep karşısında duran bu iki adama baktı. Emire güveniyordu ama hakana hiç! Sonra sibele baktı belli ki Hakan'ın kalmasını çok istiyordu.

Hem gitmek istiyordu hem de kalmak. Kararsızdı! Ama gitseydi her şey değişecekti? eşyalarını geri dolaba koydu. Mutfağa gittiğinde üçü iştahlı bir şekilde zeynep'in yaptığı yemekleri yiyorlardı.

" ev yemeklerini yemiyeli uzun zaman olmuş" Hakan'ın bu tavırları zeynep'i sinir ediyordu. Zeynep sadece Emire bakmak istedi. İştahlı iştahlı yiyordu. Zeynep kendine bir tabak çıkardı ve yemeğini onlardan uzak bir yerde yedi.

"Bizimle niye yemiyorsun?" Diye sordu Sibel.

"Çamaşır suyu kokuyorum ya... Rahatsız falan olma!" Zeynep sessiz bir kız olsada asla kendini ezdirmezdi!

AĞLA KALBİMWhere stories live. Discover now