▪︎ Vote 35 + . . .Vicdanlı olun ve vote verin. En azından emeğim için. . .
○ Bu elbise nasıl ağabey, güzel mi?
Yun heyecanla salona girip, elindeki çizgili elbiseyi üzerine tutarak ağabeyine baktı hevesle. Bu gün bebeği 3 buçuk aylık olacaktı ve Jungkook ona söz verdiği gibi cinsiyetini öğrenmeleri için hastaneye götürecekti kendisini.
• Çok gü-
¤ Bence de giyin keyfini çıkar, yakında hiç bir elbiseye sığmayacaksın.
Yun dudaklarını büzerek kendisine baktığında Jungkook zoraki şekilde gülümsedi.
○ Hailey şöyle demek istiyor güzelim, hani bebek büyüyor ya. Bunun için artık bol şeyler giyinmeye başlayacaksın, ikinizin de rahatlığı için.
Yun inanmamışam ifadeyle ona baktığında, Jungkook ayağa kalkarak kızın yüzünü avuçlayıp yanağına küçük öpücük bıraktı.
• Güzel kardeşim, sen ona bakma. Hailey Koreceyi hâlâ öğrenemedi, kelimeleri karıştırıyor. Değil mi Hailey?
Bu daha çok emir kurur gibi bir cümle olmuştu. Hailey tek kaşını kaldırarak baktı erkeğe.
¤ Hayır, ben çok da iyi cümle kuruyorum. Bunu bir kaç ay sonra da göreceksin.
Yun kıza küskün bakış atarak elindeki elbiseyle odasına doğru ilerlediğinde Jungkook arkasındaki kıza çevirdi bakışlarını.
• Dilini tutamıyorsun değil mi?
Kız omuz silkerek bacak bacak üzerine atıp, koltukta hafif kaydığında Jungkook'un bakışları anında açılan bacaklarına gitmişti.
¤ Gözlerine hakim olamıyorsun değil mi?
Ah bu kız. Jungkook'un sonu ola bilirdi. Yaramaz hareketleri, oyuncu tavırları, zevk anında koyulaşan menekşe rengi irisleri Jungkook'u delirtmeye yetiyordu.
• Beni sinir etme Hailey, kardeşime bulaşma.
Dudakları gülümsemeyle kıvrıldı kızın. Onu sinir etmek hobileri arasında ilk sırada ola bilirdi. Öne doğru eğilerek, parmağını erkeğin pantalonunun kemer yerine geçirerek kendisine çekti.
¤ Yaparsam ne olur Jungkook?
Jungkook dizini kızın bacak arasınsa ki boşluğa yaslayarak üzerine eğilip, ellerini koltuğun iki yanına koyup hapsetti onu canlı kafesinin içine.
• Ne yapacağımı bilmek ister misin güzelim?
Dudağını kızın yanağına sürterek tenine baştan çıkarıcı öpücük bıraktı. Halley'in saniyeler içinde kapanan gözleriyle güldü Jungkook. Bu kız ona tapıyor du. Halley zor bir kadındı, kibirli, sivri dilli insana hayatı dar eden bir karakteri vardı. Etrafındakileri yılan gibi sokar, ona karşı yanlış bir haraket de bulunanı ise nefes aldığına pişman ederdi.
Tabiki konu Jungkook olunca bu değişirdi. Kendisi Halley için sınır gibiydi. 22 yıllık hayatı boyunca kimseye boyun eğmeyen kız, Jungkook'un tek dokunuşu ile teslim oluyordu ona.
Jungkook için de aynı şey geçerliy di. Hayatında 3 değerli kadından biri Halley'di. Tek bakışıyla erkeğin içindeki öfkeyi , sinirli alıp yerine huzuru bırakıyordu.
• Eger kardeşimle bir daha dalğa geçersen..
Elini erkeğin yüzüne koyarak baş parmağıyla yanağını okşadı zarifce.
¤ Geçersem?
Dizini kıza bastırdığında, Halley'in ağzından kısık bir inleme çıkmıştı kendisinden bağımsız halde.
• O zaman bu evdeki hamile sayısı 2 e katlanır sevgilim. Ve emin ol, sen her gün büyüyen karnın yüzünden giyinemediğin kıyafetlerinin sinirini yaşarken ben seni izleyip zevkle gülüyor olacağım.
Jungkook hafiften gülerek, dövmeyle kaplı elini onun beline sarıp hızla kendisine çekti. Dilini kızın dudaklarına sürerek, boşta kalan elini eteğinin içinden geçirip sertçe avuçladı kalçasını.
• And you're in love with this bad boy baby. ( Ve sen bu kötü çocuğa aşıksın bebeğim )
~~~~~ Aynı saatte : Güney Kore / Ulsan.
Siyah eldivenini kol altına sıkıştırıp, cebindeki telefonu çıkararak arka kamerayı açıp önündeki cesedi ekrana sığacak şekilde ayarladı.
* Gülümse.
Nefes almayan bedenin bir kaç farklı açıdan resmini çekerek, telefonunda kayıtlı olan tek numaraya yolladı.
Masanın üzerindeki telefon ilk önce titredi ardından, ekranda mesaj geldiğini bildiren ışık oluştu. Bu işlerin baş adamı olan kişi telefonu eline alarak ona gönderilenlere baktı teker teker.
Gördüğü resimlerden memnun olmuş olacak ki yüzünde gülümseme belirdi. Kötü gülüşünü gölgeleyib bir tablo kadar güzel gösteren iki çukur peydah oldu yanaklarında.
° İyi iş Taehyung.
Mırıldanarak masanın üzerindeki kırmızı kalemini eline alıp, bir birinden farklı resimlerle dolu duvara ilerledi yavaş adımlarla.
Gerekli kişinin resminin önünde durarak, parmaklarının kavradığı kalemi duvara yakşaltırıp adamın görüntüsü olan karenin üzerinde çarpı işareti yaptı.
Tekrar eski yerine dönerek, rakamlar yazılı kağıtlardan birini alıp buruşturarak çöpe attı.
° 36 cı da gittiğine göre geriye sadece 35 iş kaldı.
Yüzünü duvara çevirip, koyu gözlerini gezdirdi resimlerin üzerinde.
° İyi şanslar V.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
