"i want to cry„

959 130 106
                                    

27 Temmuz 2018

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

27 Temmuz 2018

"Yapabileceğimden emin değilim sunbae..."

Nefesime doldurduğum koca bir hayalkırıklığını ciğerlerime hapsedip onun yerine yalancı bir nefesi dışarı gönderdim. Boynumdan geçirdiğim gitarımın askısı ve elimdeki pena ile öylece durmuş büzüştürdüğüm dudaklarım ile Young K'e bakıyordum. Young K elindeki bass gitarı ile birlikte bir adım öne doğru gelerek yere eğdiğim başımı nazikçe kavrayıp yukarı kaldırdı.

"Hey, neden böyle düşünüyorsun?"

Omuzlarımı silkip başımı inatla yere eğmeye devam ettim. Bugün beklenen şu 'çok sürprizli' Taehyung'un doğum günüydü ve ben Rosélia ekibi ile birlikte yaklaşık bir haftada kendi yazdığım şarkıma hazırlanmaya çalışıyordum. Kesinlikle düşündüğümden daha güç bir uğraştı. Hiç böyle hayal etmemiştim. Sanki hala yetersizmişim gibi hissediyordum ve asla hazır hissetmiyordum. Önemli bir sınavın sabahına uyanmışım gibi karnıma sancılar giriyordu.

"Chae... Sen benim gördüğüm en başarılı öğrencisin."

Young K gitarını tutan diğer elini de yüzüme yerleştirip boyumuzu eşitlemek adına eğildiğinde daha yumuşak bir ses tonuyla konuşmaya devam etti.

"Bir aydan az bir sürede gitara böylesine hakim olan birini daha önce görmedim. Üstelik çok başarılı bir söz yazarı olacaksın. Baksana, bugün kendi yazdığın bir şarkıyı seslendireceksin."

Young K'in küçük gözleri tepemizden yansıyan spot ışığı ile birlikte daha çok parlıyorken gülümsemeye çalıştım. İlk şarkımın bestesi ona aitti.

"Teşekkür ederim sunbae."

Ellerini yavaşça yüzümden çekip gitarının üzerine yerleştirdi tekrardan.

"ChaeRim'imiz bir numara!"

Arkamdan DoWoon'un bağırması üzerine ağzımı kocaman açarak ona döndüm. Elindeki bagetleri birbirlerine vurarak aynı şeyi haykırmaya devam etmesi üzerine Jae öncelikli olmak üzere diğerleri de ona katılmıştı. Utançla ellerimi yüzüme kapatıp dolmaya başlayan göz yaşlarımı tutmaya çalıştım.

"Hey, DoWoonnie kes şunu."

Bunları söylerken bile sesim titremiş, gülümsemiştim. Rosélia'nın hayatımdaki yeri ve önemine bir kez daha şahit oluyordum. Young K büyük eli ile saçlarımı karıştırırken yapmacık bir sinirle kaşlarımı çattım.

"Sunbae?"

Young K yamuk ağız gülümseyip omuzlarını silkti ve birkaç adım geriledi. O sırada hemen yanındaki sandalyede oturan Helen'a doğru eğilerek yanağına küçük bir öpücük bırakmıştı. Young K ve Helen birbirlerine aşık çifte kumrulardı ancak başlarında çok büyük bir bela olan SungJin problemi vardı. En baştan da fark ettiğim üzerine ikisi de SungJin'in yanında birlikte olduklarını fark ettirmemeye çalışıyorlardı. SungJin dışında herkes onların ilişkisini biliyordu. Ya da biz öyle sanıyorduk? Söz konusu SungJin ve onun kartal gibi keskin gözleri olunca son teorimi buruşturup çöpe atmak her an olası bir ihtimaldi.

𝐑𝐨𝐜𝐤'𝐧 𝐋𝐨𝐯𝐞 '𝐤𝐭𝐡Where stories live. Discover now