"ever again„

915 129 54
                                    

10 Ağustos 2018

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

10 Ağustos 2018

Verilen sözlerin hepsi üstü kapalı yalanlardı. Tıpkı gözlerini kapamış kelimelerin arkasından çevrilen oyunlar gibiydi. Dudaklar bir araçtı. Duygular ise amaç. Dudaklarınızdan çıkan kelimeler aslında karşı tarafı tatmin etmek içindi. O an belki fark etmiyorsunuz ancak karanlık ve boş odada tek başınıza kaldığınızda anlıyorsunuz verdiğiniz sözün kalbinize ne kadar ağır geldiğini.

Tıpkı şu an yüreğime yapışmış taşın ağırlığını somut bir şekilde hissetmem gibi.

Derin bir iç çekip ellerim arasındaki kağıtları on dakikadır yaptığım gibi gözden geçirmeye devam ettim. Onlarca kez kontrol ettiğim kağıtları şu an kafamın içindeki düşünceleri savmaya çalışmak için kontrol ediyordum ancak bunda başarılı olamadığımı her nefes alışımda açık bir yara gibi sızlayan kalbimden anlayabiliyordum.

Şu sıralar kafam oldukça karışıktı.

Taehyung'la yaptığımız konuşmanın tarafımdan sineye çekilip değerlendirilmesi çok ağır depresyonlara mâlolmuştu. Bunu ise içime gömüp insan içine çıkmam çok daha ağır yaralara...

"Chae?"

Yine dalıp gittiğim düşüncelerin bilinmezlikle dolu çukurundan irkilerek çıktığımda hızla yan tarafıma döndüm. Young K bir koluna geçirdiği gitarının çantasını tutuyorken endişesini seçebildiğim bir yüz ifadesiyle bana doğru eğildi.

"İyi misin? Yüzün bembeyaz olmuş."

Dudaklarımı birbirlerine bastırıp gülümsedim.

Ya da gülümsemeye çalıştım.

"İyiyim sunbae, trende gelirken biraz midem bulandı o yüzdendir."

Young K inanmakla, inanmamak arasında dokuduğu bakışları ile doğrulup başını aşağı yukarı salladı. Gözleri ile elimdeki kağıtları işaret ettiği sırada hızla kendime gelip ne yapmam gerektiğini hatırlayarak kağıtları dosyasına koyup Young K'e uzattım.

"Bu hafta için yazdığım şarkı sözü. Göz atman için getirmiştim." Young K, heyecanlı ve meraklı bir tavırla gözlerini büyütüp hızla elimdeki kağıt dosyaya uzandı. Dosyayı ona verip ellerimi birbirlerine kenetleyerek kucağıma bıraktım. Artık 'Rosélia'nın Prensesi' unvanına sahipsem bu unvana layık olmam lazımdı.

Hafta sonu boyunca bu şarkı üzerine yoğunlaşmıştım. Önceden not ettiğim birkaç söz ve hafta sonu boyunca devam eden yüreğimdeki acı bu şarkıyı yazmamda yardımcı olmuştu. Rosélia'ya layık olacak bir şarkı yazmak için tüm gece uyanık kalmış olsam da bunun yorgunluğunu dahi hissetmiyordum. Tıpkı birkaç ay önce öğrendiğim gerçekler üzerine girdiğim ruh halim gibi.

𝐑𝐨𝐜𝐤'𝐧 𝐋𝐨𝐯𝐞 '𝐤𝐭𝐡Where stories live. Discover now