3.BÖLÜM

357 10 2
                                    

Herkese merhaba,

Yıldıza basıp oy verirseniz ve yorum yaparsanız çok mutlu olurum. :)

İyi okumalar..

Instagram : siyah.hikayesi1


1 Buçuk Ay Sonra

"Günaydın Hakan amca."

"Günaydın güzellik. Hadi gel kahvaltı hazır."

Masaya oturup Hakan amcanın hazırladığı yemeklerden tabağıma alıyordum. Hakan amca meyve suyumu uzatırken yine her gün o sorduğum soruyu bir kez daha sordum. "Babamlardan haber var mı?" Hakan amca başını hayır anlamında salladı. "Üzgünüm bir tanem ama hala babanlardan haber yok, eğer bir haber alırsam-" "Biliyorum, haber vericeksin." diyerek sözüzünü kestim ve tabağıma odaklandım.

"Ellerine sağlık, afiyet olsun." diyerek masadan kalktım ve tabağımı lavaboya koydum. "Çok bir şey yemedin ama..." "Doydum." diyerek salona doğru ilerledim. Televizyonu açıp çizgi film kanalını açtım. Çok geçmeden Hakan amca içeri geldi. Ona amca diyorum çünkü artık bu evde sadece ikimiz varız. Bir buçuk aydır ne babamdan haber var ne de amcamdan. Kapının çalmasıyla Hakan amca ayağı kalktı bir kaç adım gittikten sonra bana seslendi. "Selen, belki de bu sefer babanlardır ne dersin?" Başımı hayır anlamında sallayıp cevap verdim. "Ben artık onların geleceğinden ümidimi kestim Hakan amca..." Üzerime daha fazla gelmeyerek Hakan amca kapıya doğru ilerledi.

Kapıyı açtığında Hakan amcadan ses gelmedi. Oraya doğru baktığımda kapıda babam, amcam ve tanımadığım bir adam ve bir kadın vardı. "Selen..." dedi babam. "bak ben geldim." Kollarını açarak bana doğru gelirken ben koltuktan kalkıp, koltuğun arkasına geçtim. "Babacığım bak ben geldim, beni hiç özlemedin mi?" Yine bana doğru bir kaç adım atıyorken babam söylediğim cümlelerle olduğu yerde kaldı. "Gelme. Eğer sen beni bir kere özlemiş olsaydın bir buçuk aydır haber verirdin. Sen ne yaptın hiçbir haber vermedin..." "Bir tanem gerçekten özür dil-" Başımı iki yana salladım. " Hayır baba. Benden sakın özür dileme, çünkü sen o hakkını bile kaybettin." diyerek odama çıktım.

Babam gittiği günden beri ben hep o babamın gittiğinde girdiğim odada kalıyordum. Yandaki odada zaten Hakan amcamın odasıydı. "Kızım lütfen aç şu kapıyı." Derin bir nefes alıp babama cevap verdim. "Git buradan lütfen, seninle konuşmak istemiyorum." "Selen, bir tanem, haklısın ama lütfen aç şu kapıyı." "Hayır. Ne seninle ne de kardeşinle konuşmak istemiyorum. Siz beni burada bırakıp gittiniz bir kere bile aramadınız. Şimdi ise gelmiş seni özledim diyorsunuz. Tekrar gidecekseniz de gidin, nereye gideceğinizi sormayacağım bile. Ben burada Hakan amca ile mutluyum ve burada kalmaya devam edeceğim." Babam yine benim adımı söylerken Hakan amca babamın konuşmasına izin vermedi.

"Ceyhun ağabey... gidin buradan. Selen'in sağlığı için gitmelisiniz." "Hakan bana ne yapmam gerektiğini söyleme. Sen kızımı benden daha iyi tanıdığını mı sanıyorsun?" babam sesini yükselmişti, sanki Hakan amcaya hesap sorar gibiydi. "Evet senden kardeşinden daha iyi tanıyorum. Neden mi çünkü ben Selen'i bir buçuk aydır hiç yalnız bırakmadım. Salisesine kadar ben Selen' in yanındaydım. Kızın uykusunda bile senin adını sayıklarken bile ben onun yanındaydım. Ya sen? Sen ne yaptın? Ya sen bir buçuk aydır bir kere telefon açmadın ya mesaj bile atmadın mesaj. Şimdi gelmiş diyorsun ki kızımı benden daha iyi mi tanıyacaksın? Bir de yanında kadın getirmişsin." "HAKAN!" diye bağırdı babam. "Ağzından çıkanları kulağın duysun Hakan." Daha fazla dayanamayıp odanın kilidini açtım. Konuşmaya başlamamla babam ve Hakan amca bana baktılar.

"Hakan amca sadece doğruları söylüyor, ona böyle bağıramaya hakkın yok. Ayrıca gerçekten beni çok düşünüyorsan yanındaki getirdiğin 3 kişiyi de alıp gidersin baba." dedim ve merdivenlere yöneldim.

BABAWhere stories live. Discover now