5🎶'Aile

997 73 33
                                    

5| Aile

~6 Yıl Önce~

Okuldan eve geldiğinde aklında olan tek şey günlerdir yapmadığı bugüne ertelediği ödevleriydi. 'Akşam yapayım bari.' Aslında yine yapmayacağını çok iyi biliyordu Atlas. Bir nevi kendini kandırıyordu ama bu umurunda bile değildi. Çünkü 12 yaşında olmasına rağmen omuzlarında haddinden fazla yük taşıyordu.

Atlas her zaman annesine bağlı bir çocuk olmuştu. Filmlerdeki gibi mutlu bir aile tablosuna sahip olmasa da kendisinden 2 yaş büyük abisi ve bir çiçek kadar güzel kokan annesiyle beraber çok mutluydu. Ah bir de babası vardı... Sürekli olarak annesine şiddet uygulayan, abisi ve kendisinin okuması yerine çalışmasını isteyen, eve hiçbir yardımı olmayan, eşinin kazancıyla geçinen babası.

Tek sorun bu değildi.
Evde babasıyla yalnız kalmaktan korkuyordu. Çünkü babası, abisi ve annesinin aksine Atlas'a şimdiye kadar hiç vurmamıştı. Sürekli annesinden zorla para alıp neredeyse her gün eve sarhoş gelen bu adam aklı başında değilken bile Atlas'a dokunmamıştı. İlk zamanlar babasının onu sevdiğini düşünse de bakışlarının normal olmadığını anlaması uzun sürmemişti. Abisine baktığı gibi bakmıyordu, farklı bir şey vardı.

Evdeki geçim sıkıntıları devam ederken kimsenin aklına bile gelmeyecek bir şey oldu. Atlas'ın abisi Baray, kansere yakalandı.

Bu durum onları her açıdan zorlayacaktı. Ama en fenası babası oğlunun hastalığını umursamıyordu. Hala onların çalışması gerektiğini düşünüyordu. Anneleri ise çocuklarının eğitimi için gece gündüz canla başla çalışıyor, yediği dayaklara rağmen hiç pes etmiyordu. Tabi Baray'ın hastalığı onu da fazla zorlayacaktı. Gece de çalışacak bir süre Atlas'ı evde babasıyla yalnız bırakacaktı.

Baray'ın hastane ve tedavi masrafları gerçekten fazlaydı. Oğlunun sağlığı için endişelenemeden para için telaşlanmaya başlamıştı zavallı kadın.

Kocasının Atlas'ı sevdiğini düşünüyordu. Belki de masmavi bakan gözler adamı büyülemişti, kıyamıyordu?

Atlas minik adımlarla odasına geçti. Annesinin evde olmadığını gece yarısına kadar çalışacağını biliyordu. E abisi de hastanede kalıyordu. Babası evde miydi acaba? Çantasını masanın üstüne bırakıp salona ilerledi. Babası bir arkadaşıyla beraber gülerek sohbet ediyor bir yandan da elindeki şişeden birasını yudumluyordu. Atlas ona görünmeden odasına kaçmayı düşündü ama çoktan fark edilmişti. "Atlas. Mirza abine hoş geldin desene."

Atlas kirli sakallı adamın bakışlarından hiç hoşlanmamıştı. Aynı babası gibi bakıyordu, bu biraz... korkunçtu. Yutkunarak boğazını temizledi. "Hoş geldin Mirza abi." dedi cılız sesiyle.

Adam keyifle gülüp sarı dişlerini sergilerken Atlas bugünün hiç iyi geçmeyeceğini anlamıştı. "Yanımıza gel bakayım." diyerek koltuğu patpatladı babası.

Oraya gitmeyi hiç ama hiç istemiyordu. "Şey benim biraz ödevim vardı da yapmazsam hoca kızar." Adamların tepkisini beklemeden hızlı adımlarla odasına ilerledi. Yatağına oturduğunda elini kalbine götürdü. Çok hızlı atıyordu ama çok iyi biliyordu ki bunun sebebi korkuydu. Keşke annesi evde olsaydı o zaman bu kadar korkmazdı.

Kapısı aniden açıldığında irkilip yerinde sıçradı. Babası çatık kaşlarıyla karşısına geçip yatağına oturmuştu. "Birazdan yanına Mirza abin gelecek. Ne derse yap sesini çıkarma. Duydun mu beni?" diyerek en sert ses tonuyla konuştu adam.

Atlas'ın korkuyla bedeni titrerken başını iki yalana salladı. O adamla hiçbir şey yapmak istemiyordu. "İstemiyorum gelmesin."

"Kes sesini dediğimi yap. Şu üstündeki kıyafetleri çıkar öyle bekle, gelecek şimdi." sözleri bittikten sonra çocuğun cevabını beklemeden ayaklandı. Atlas o an daha önce hiç yapmadığı bir şey yaptı, giden adamın elini tuttu. Adam şaşırıp çocuğa döndüğünde mavi gözlerinin dolduğunu gördü. "Ne var lan?"

"Baba gelmesin, istemiyorum. Söyle gelmesin lütfen."

Adam sabır dileyip çocuğu yatağa itti. Yorganın üstüne düşen bedenin okul formasını tek seferde üstünden çıkartıp attı. Tüysüz beyaz bedene bakarken keyifle sırıttı. Atlas ağlamaya başlamıştı ama bu onun umurunda değildi. Pantolonunun düğmesini çözüp sertçe çekerek bacaklarından çıkardı. Oğlu iç çamaşırıyla karşısında kaldığında gülümsemesi büyümüştü. Bu işten iyi para kaldıracaktı, kumar borcunu ödeyebilecekti. Oğlunun tecavüze uğrayacak olması onu hiç ilgilendirmiyordu.

"Bana bak eğer dediklerimi yapmazsan abin olacak piçi alırım hastaneden. Evde bir yerde geberip gider, sende bir daha okul yüzü göremezsin. Anladın mı?"

Atlas abisinin ölüm ihtimalini aklına getirdiğinde göz yaşları çoğalmıştı. Hayır abisi ölemezdi. Okul umurunda bile değildi, abisinin yaşamasını istiyordu bir tek. Beynine dolanan ihtimaller karşısında çaresiz kalmıştı. Titreyen elleriyle yorganı sıkarken başını sallayarak kabullenmek yapabileceği tek şeydi.

Babası odadan çıkıp gittiğinde cenin pozisyonunda yatağa yattı. Mirza denen adam odadan içeri girdiğinde hiç beklemeden soyunmaya başlamıştı. Pantolonunu ve iç çamaşırını çıkardıktan sonra yatan çocuğun arkasına geçti. Atlas abisi için buna dayanabilirdi. Sadece gözlerini sımsıkı kapatacak ve bitmesini bekleyecekti.

Aradan geçen 1 yıldan sonra oyuna yeni bir oyuncu daha katılmıştı. Atlas'ın hayata karşı mücadelesi şimdi başlamıştı.

.

🎶okurkende yazarken de zerre keyif almadım bu bölümden

fıratın geçmişini öğrenmiştik sıra atlastaydı ve maalesef küçük çocuğumun geçmişi yara dolu

bu bölümde atlas 12 yaşında
fıratın olaylarından 1 yıl geçtikten sonrası yani kafanız karışmasın


Penumbra | bxb | daddy issuesWhere stories live. Discover now