12. Bölüm

5.4K 114 70
                                    

Herkese selam. Biliyorum bölüm çok geç geldi, farkındayım. Cidden kusura bakmayın. Ama o kadar yoğun ve yorgundum ki anlatamam. Size haber bile veremeyecek kadar yoğundum. Bu bölümü kaç gündür zamanım oldukça yazıyorum bilemezsiniz. Sürekli birşey çıkıyordu ve bölümü yarıda bırakıp gidiyordum. Biliyorsunuz ki bizim sınıf karantinaya alındı ve artık dersleri Zoomdan işliyoruz. Bu Çarşamba karantinamız bitmiş oluyor ve okula gideceğim. Bölümler ne sıklıkla gelir bunu bilmiyorum. Artık evet. Yazdığım an direk atacağım.

Neyse. Bu bölüm biraz kafanız karışabilir. Ama ilerleyen bölümlerde soru işaretlerinin tek tek yerine oturacağından emin olabilirsiniz. Tekrardan kusura bakmayın. Seviyorum sizi. İyi okumalar. <333

***

Odadan çıktığımda görünürde kimse yoktu. Söylediği gibi beni bahçede bekliyor olmalıydı. Seri adımlarla salondan geçip kapının önüne geldiğimde duraksadım.

Ben ne alakaydım?

Beni neden götürüyordu?

Neyse. Umurumda değildi. Biraz dışarı çıkmak iyi gelebilirdi. Sonuçta alışık olmadığım bir ortama da gitmiyordum.

Kapıyı açıp dışarı çıktığımda ileri de onu gördüm. Lukayla konuşuyordu. Onlara doğru ilerlemeye başladığımda Luka bana döndü. Oda. Düz bir tepkiyle yanlarına gittiğimde Kara Kedi üzerimi süzsede sesini çıkartmadan ilermeye başladığında Lukayla onu takip ettik.

Luka onun yanına gittiğinde arkada yalnız kalmıştım. Adımlarımı hızlandıracağım sırada Kara Kedi yanımda bitti. Ona döndüğümde yine simsiyah giyindiğini görmek beni şaşırtmamıştı.

"Daha düzgün birşey bulamadın mı giyinmek için?" Ona döndüm.

Üzerimi süzdüm daha sonra.

Ne vardı ki üzerimde?

"Nolmuş?" Dediğimde sert bakışları bana döndü. "Kulüp için biraz fazla iddialı." Güldüm.

Kulübe gidiyorduk. Ve onun beni götüreceği kulübü az çok tahmin edebiliyordum. Tabii ki de gösterişli giyinecektim. Ayrıca ben gösterişli giyinmeye her zaman bayılırdım.

En sevdiğim.

"Bence değil." Diyerek adımlarımı hızlandırarak Lukanın yanında durdum.

Arkadan ona bakış attığımda elleri ceplerinde ve kısık gözlerle bana baktığını görünce sırıtarak önüme döndüm. Artık emindim.

Beni kıskanıyordu.

Bahçeden çıktığımızda seri hareketlerle evin önünde duran arabaya bindik. Araba çalıştığında camı açtım. Temiz hava her zaman iyi geliyordu.

Yanımda oturan Lukaya döndüm.
"Pişşt." Diye fısıldadığımda karşımızda oturan Kara Kediye döndü bakışları önce. Daha sonra bana baktı. Araba geniş ve büyük olduğu için Kara Kediyle aramızda mesafe vardı ama ben yinede kısık sesle konuşmak istiyordum.

"Beni neden götürüyorsunuz kulübe?" Bunu Kara Kediye sormak istememiştim. Çünkü yine 'Soru sorma.' Diyerek beni geçiştirecekti.

KÜÇÜK KIZ +21Where stories live. Discover now